Köşe Yazıları

Belki Harika Değilsindir!

26 Eylül 2017

Kibir, kişinin başkalarını küçük görerek kendini onlardan üstün saymasıdır. Birçok sebebi var aslında bu sorunlu ruh halinin. Kimi zaman güzellik, fiziksel güç gibi yaratılıştan gelen birtakım özellikler; kimi zaman zenginlik ve makam insanı kendini beğenmeye sevk eder. Önceleri kendini beğenen kişi, zamanla sahip olduğu güzel özelliklerle övünmeye, başkalarından farklı olduğunu düşünerek, büyüklenmeye başlar.

Çevresindekileri küçük görerek kendisinin “en üstün” olduğu hissine kapılır ve böylece “kibir” denen duyguya esir olur. Kibirli insanın gözü hep yükseklerdedir. Bu isteğine ulaşamazsa hayattan zevk alamaz hale gelir fakat ulaştığında da sonuç çok farklı değildir. Zira her elde ettiği yükselişinde daha üstün kimselerin olduğu düşüncesi onu doyumsuz hale getirir. Öyle bir kısır döngüye girer ki, hem kendisine, hem de çevresine zarar vermeye başlar.

Bu arada etrafındaki hiçbir güzelliği görmez bu kişilerin gözleri… Etrafını kendisi gibi insanlar sarar. Gerçek dostluklardan, samimi duygulardan çok uzağa düşerler. Çünkü kibirli kalpte sevgi ve merhamet yeşermez. Mütevazilikten bahsedemeyiz onlar için çünkü gözleri hedeflerine kilitlenmiş, adeta körleşmiştir.

Bu konu ile ilgili çokça anlatılan bir de fıkramız var:

Nasrettin Hoca’ya yapılan şakalar tükenip bitmezdi. Akşehirliler bir gün Hoca’ya takılır ve sorarlar.

-Hocam senin evliyalar katında ulu bir kişi olduğun söylenir. Aslı var mıdır?

Hocanın böyle bir iddiası elbette yoktur ama bir kere soruldu ya cevaplar:

– Herhalde öyle olmalı.

Bunu duyan bir kişi hemen söylenmeye başlar:

– Böyle kişiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar. Hocam madem kabullendin, göster bir mucize görelim.

Hoca:
– Pekâlâ size şimdi bir numara yapalım, der.
Karşısında duran ulu çınara, “Ey ulu çınar çabuk yanıma gel.” der.

Tabii ne gelen ağaç var ne de giden… Hoca yürümeye başlar ve ağacın yanına varır.
Akşehirliler “Ne oldu hocam ağacı getiremedin, kendin yanına gittin.” diyerek gülünce Hoca :

– Bizde kibir yoktur. Dağ yürümezse Abdal yürür, der.

Yazımı Mevlana’dan bir alıntı ile bitirmek istiyorum.

“Yüzde ısrar etme doksanda olur, sakın büyüklenme elde neler var. Bir ben varım deme, yoksan da olur”.

Ayça Karauz

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan