Cadı Sanatı

Küfür Kimseye Yakışmıyor!

9 Ekim 2017

“Küfür etmek bazı kadınlara yakışıyor.”

Yok böyle birşey… Hiç böyle avutmayın kendinizi. Küfür kimseye yakışmıyor; ne erkeğe, ne de kadına. Niye yozlaşmayı matah bir şey sanıyoruz, o konuda da bir fikrim yok aslında. Eskiden kibarlık, düzgün konuşabimek meziyetken şimdi oldukça çarpık bir popülariteyle dili ne kadar bozarsa ve ne kadar küfür ederse o kadar matah sanıyor insanlar kendilerini. Bu erkeksi dili kadınların da sahipleniyor olması ise inanılır gibi değil. Her zaman erkeklerin yaptığı her işi yapabileceğimiz iddiasında olmama rağmen, bu yanlışlarını da alın kendi bünyenize yapıştırını savunacağım anlamına gelmiyor elbette. Onları düzelteceğimize, biz onlara benzemeye başlıyoruz ki bu resmen toplumsal bir gerileme.

Hele bir de erkeklerin kullandığı cinsel içerikli küfürleri kullanmıyorlar mı, beynimden vurulmuşa dönüyorum. Hiç mi düşünmüyorsunuz? Bu küfürler cinsiyetinizi hedef alan, aşağılayan, oldukça gurur kırıcı cümleler. Siz nasıl bunları kullanabilirsiniz? Dilden yok olup gitmeleri için çaba sarf edeceğinize, nasıl kullanımını artttırırsınız?

Doğru konuşma, düzgün giyinme, kibarlık, özsaygı, hepsi yerini sallapati bir varoluşa bıraktı. Bir de insanlar bununla gurur duyuyor. Ağız dolusu küfürü savunan kadın, bunu güç göstergesi sanıyor. Yürüyüşü değişiyor, neredeyse ceketi omzuna atıp Kadırgalı Külhanbeyi Eşref gibi;

“Anamı kesen ben!
Babamı doğrayan ben!
Kız kardeşimi şişleyen gene ben!”

diye tek omuz yukarda gezecek. Ben de dişi bir kadın görsem dişimi kıracağım. Kadınlık tabi 90-60-90’la olunmuyor. Kadın gibi kadın olmak da ayrıca kötü bir şey değil. Erkeklerle toplumsal olarak eşit olmak için kadınlığımızdan vazgeçip, erkek olmamıza gerek yok ki…

Toplumca gittikçe kabalaşıyor olmamız yeterince kötü değilmiş gibi bir de zengin dilimiz katlediliyor. 100 bin kelimelik yetkin lisanımızı, günlük konuşmada 300-400 civarında sözcükle idame eden nesil, bir de başımıza sms dili diye bir şey çıkardı. Cümle değil şifreli metin mübarek hepsi.

Bu kelimelerin neden bu şekilde kullanılmaya başlandığını hatırlıyor musun peki? Cep telefonları ilk çıktığında, bir sms’de yollayabileceğiniz harf sayısı sınırlıydı. Bu yüzden gençler bir mesaj ücretine olabildiğince söz yazabilmek için bu dili geliştirdi.

İyi de artık kimse sms kullanmıyor. Internet üzerinden çalışan mesajlaşma programları sayesinde bu dert ortadan kalktı, fakat dile verilen zarar, geri dönülemez şekilde yerini sağlamlaştırdı. Çocuklarım bana bu şekilde mesaj yolladığında cevap vermiyorum. ‘Herkes kendi evinin önünü süpürse…’ mantığında biraz ama başka ne yapabilirim onu da bilmiyorum.

Dili gerçeğe ulaşmadaki bir araç olarak görürsek eğer bu bozuk dillerin, çarpıtılmış dünya algısına neden olduğunu söyleyebiliriz. Kördüğüm olmuş kadın/erkek rolleri, tahammülsüz dostuklar, sms dili gibi kısa ve anlamsız ilişkiler, kolay vazgeçmeler… Kim bilir belki de hepsi dilin bu şekilde kullanılmasının, dolayısıyla bu dille kurulan dengelerin sonuçlarıdır…

Didem Çelebi Özkan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

8 YORUMLAR

  • Yanıtla Bahar Erian 9 Ekim 2017 at 09:57

    Merhaba sevgili Didem yüreğine sağlık o kadar net ve güzel ifade etmişsin ki söylenecek tek bir söz kalmamış konunun üzerine. Sizler çok çok daha fazla kanayan yaralara kaleminizi değdirin lütfen. Sizi seviyor ve takip ediyoruz.

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 9 Ekim 2017 at 13:21

      Baharcım çok teşekkürler yorumun için. Keşke herkes senin gibi fikrini yazsa, bazen çok merak ediyorum okunan yazılar hakkında ne düşünüldüğünü. Kendimden ve sosyolojik konulardaki rahatsızlıklarımdan hareket ederek yazdıklarımının başka insanların zihnindeki izdüşümünü merak ediyor, eleştirel ya da özdeş yorumlarını öğrenmek istiyor olmama rağmen çoğunluk yazmadığından her şey havada kalıyormuş gibi hissediyorum. Interaktif bir site olmasını arzuladığım, karşılıklı düşünce paylaşımının olacağını düşünerek kurduğum bu site belki bir gün hedeflediğim noktaya gelir.
       
      Beni asla yorumsuz bırakmadığın için çok teşekkür ederim 🙏🏼❤️

  • Yanıtla Bahar Erian 9 Ekim 2017 at 14:34

    Mutlaka hedeflediğiniz noktaya gelecektir. Her ne kadar yozlaşmış olsak dahi doğru bilgi, düzeyli ve saygılı samimiyet, özlemlerimiz arasına girmeye başladı. Ben uzun süredir okumak ve izlemekten keyif alamıyordum, algılarım zayıflamıştı sanki; saygısız, seviyesiz sunucular ekranı, bir yığın ukela sosyal medyayı mekan belledi. Siz benim çakralarımı açtınız, yüreğinize sağlık. Bu arada izniniz olmadan, “Küfür kimseye yakışmıyor” adlı yazınızı kopyala yapıştır yapıp paylaştım, umarım “havuç ye” 😉 demezsiniz fakat herkes paylaşıyor, ümit ederim toplumun her kesimine ulaşır. Öpüldünüz…

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 9 Ekim 2017 at 14:48

      Baharcım ben paylaşımın ve desteğin için ancak teşekkür edebilirim. Sevgiler ❤️🤗❤️

  • Yanıtla Emel Erem 9 Ekim 2017 at 21:19

    Evet canım kimse kimsenin rolünü çalmaya kalkmasın, kendisi olsun. İşaret ettiğin ciddi bir problem, kendini küfür ederek ifade edebilmek, öfke kontrol problemi ve aşağılık kompleksi arasında pin pon topu gidip gelen bir ruhu tanımlıyor aslen. Kalemine sağlık canım benim, tebrikler…

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 10 Ekim 2017 at 14:46

      Emel Teyzecim yüzde yüz katılıyorum sözlerinize. İnsanların belki de kendi mutsuzlukları, onları dışarı karşı bu kadar hırçın ve kaba yapıyor. Tabi bir de bu davranış şeklinin ne yazık ki toplumca kabul görüyor olması virüs gibi yayılmasına sebep oluyor. Bir davranış şekli ne kadar yanlış olursa olsun, tekrarlandığı sürece yanlışlığı gözünüzde yok olur ve normalleşir; işte bence küfürün geldiği nokta da bu, normalleşti…

  • Yanıtla Melek Ildır 13 Ekim 2017 at 14:29

    Didem hanım yazdıklarınıza tamamen katılıyorum. Maalesef toplumda, yasalarda ve hatta ailede kadının yeri; insan olmasından değil ancak verdiği hizmetle var. Sevgi ve saygıyı şartlı görebiliyor. Diller ne derse desin uygulama böyle. Hiyerarşik olarak bir yere gelen kadın yerinde kalabilmeyi erkek dili ve davranışına sığınmakta buluyor. Erkeklerin küfürlerini bile tam anlamını düşünmeden, otomatik kullanmasından rahatsız olurken; hemcinslerimizin aynı kayıkta yol almasından son derece rahatsızım. Üstelik candan arkadaşların bile birbirlerine küfürle muhabbef göstermeri bile sıradanlaşmakta artık.

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 31 Ekim 2017 at 18:01

      Ne kadar güzel anlatmışsın Melek ve ne kadar da doğru 🙁 Bedel ödeyen hep kadın ve erkeklerin ödettiği bedeller sanki yetmiyormuş gibi bir de bizler sırtımızdaki bu yüklere yenilerini ekliyoruz…

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan