Köşe Yazıları

Kuş Olup Uçsam

3 Ekim 2017

Bu aralar kiminle konuşsam, Ege’de bir sahil kasabasına yerleşmek istiyor. Büyük şehirler mi yoruyor insanları, hayat mı zor, orta yaş bunalımı mı? Tabiiki herkesin nedenleri çok farklı…

Gitmek isteyip de giden var mı derseniz, o da yok 😉 Bizde genel olarak bir vazgeçememe sorunu var. Takılıp kalıyoruz. Alışkanlıklarımız bağımlılığa dönüşüyor adeta. Bu gün bir şeyi yapıyorsanız yüksek ihtimalle dün de yaptınız, daha önce de yaptınız ve yapmaya devam edeceksiniz.

Her sabah işe gittiğimiz, hatta döndüğümüz yol aynı. Evdeki eşyaların yeri de; mutfaktaki ekmekliğin, tost makinasının, gazeteliğin… Okuduğumuz kitaplar, takip ettiğimiz yazarlar, alışveriş yaptığımız market, pazarda meyve sebze aldığımız tezgah bile aynı. “Mahsuru mu var?” diyeceksiniz. Alışkanlık bağımlılığa dönüşmüyorsa yok. Eğer dönüşüyorsa sorun tam da burada başlıyor.

Bağımlılık her konuda sıkıntı yaratıyor. Bu vazgeçememe hali üzerimizde bir baskı oluşturuyor. Sabah işe gittiği yolu değiştirdiğinde başına bir kaza geleceğine inanan insan, evdeki eşyaların yeri değiştiğinde ise kurulu düzeninin bozulacağına inanmaya başlıyor.

Yere göğe sığdıramadığımız, hatta başımızın üstünde taşıdıklarımız var. İşte güvendiğimiz o dağlara kar yağdığında hissettiğimiz o beter duygular bile, alışkanlığımızı alt edemiyor. “Hadi canım sende” dedirtmiyor.

Her istediğini ağlayarak yaptıran küçük çocuğumuz bile bu davranışını alışkanlık haline getirmekte bir sakınca görmüyor.
Defalarca aynı sözleri sarf ederek kalbimizi kıranlar,alışkanlıklarından vazgeçme gereği hissetmiyor.

Bazıları dünyanın tüm nimetlerinin kendisi için olduğunu düşünmeye alışmışken, bazıları da bunu kabullenmeyi alışkanlık haline getiriyor.

Sorumluluğunu yerine getiremeyeceğine inandığımız, sevdiğimiz kişilerin her türlü işini yapıyor, sonra da tembel olduklarından ve bu huylarını alışkanlık haline getirdiklerinden şikayetçi oluyoruz.

Zararlı olduğunu bilerek sigara içmeye, kilo aldıracağına emin olarak tatlı yemeye, defalarca yaşadığımız hayal kırıklıklarına rağmen güvenmeye alışkınız biz…

Ne demiş şair;

“Kalıyoruz… Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.”

İşte durum bu.

Ama hayat kısa… Körü körüne bağlanmak, başkasının tamamlamaktan imtina ettiği eksikliklerini tamamlamak, boşluğunu doldurmak, sürekli taviz vermek, istemediğin şeyleri yapmak, alışkanlıkların esiri olmak için çok kısa!

Kuş olup uçmak istiyorsan, kanatlarını açmakla işe başla…

Ayça Karauz

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan