Köşe Yazıları

Kadın Olmak

7 Kasım 2017

Kadın; incedir, narindir, zariftir… Güçlüdür de aynı zamanda, kolayca pes etmez. Şu dünyanın ince, yaratıcı, doğurgan, yenilenen, temizleyen, sakin yanıdır kadın. “Yuvayı dişi kuş yapar” sözü doğrudur. Betondan duvarları, bir kadın “yuva” yapabilir ancak. Sevgi ile yapamayacağı hiçbir şey yoktur kadının…

Kadın olmak gülen bir yüzdür, huzur vermektir. Akıldır ama daha çok duygudur kadın ve yanılmaz duygularında asla. Sevilendir, sevildikçe güzelleşen ve hayatı güzelleştirendir. Kadının, aldığını 2 katına çıkarma gücü vardır. Sevgi de nefret de 2 kat olarak geri döner! Zariftir, güzeldir, huzurdur, neşedir, hayatın renkli tarafıdır kadın…

Kadın, eser bırakandır. Evlat, yeğen, çocuk, kısaca insan yetiştirendir. Sevgiyle, emekle yoğurandır. İlmek ilmek işleyendir.

Önsezileri güçlüdür. Kolay kolay yanılmaz hislerinde. Kadının dik duruşunu, yaratılışından gelen gücünü kabul etmek kolay değildir bazılarına… Her türlü baskı, zulüm görür de yine de içindeki umudu sönmez. Kendisi için, evlatları için, yarınları için geleceğe olan inancı, umudu büyütür, yeşertir içinde!

Ayakları üzerinde durabilen, kendisiyle barışık, onurlu, gururlu kadınlar için zordur bazen yaşamak… Gücünü sadece fiziksel güçten alanlar, bu kadar özelliği küçük bir bedende toplayan kadınları tabii ki anlayamazlar. Kadına şiddetin nedeni en basit anlatımı ile işte budur! Neredeyse her gün duyduğumuz, her duyduğumuzda da yüreğimizi kanatan “şiddet ve cinayet” haberleri… Sevgilisi, kocası, amcası gibi en yakınlarının zarar verdiği kadınlar!

Bu haberler ne zaman biter veya biter mi bilmem… Ama şunu biliyorum ki tarih boyunca Türk kadını hep ön saflarda olmuştur. Gücünü kendinden alan bu kadınları korkutmak zordur!

Dünya hızla değişirken, aldığı eğitimlerle, okuduğu kitaplarla, kadın her geçen gün toplum içinde daha da çok var olacaktır, olmalıdır da… Değişmesi gereken “kadınlar” değil, onları toplumda, iş hayatında ve her yerde görmeye bile tahammül edemeyen hastalıklı zihniyetlerdir! Kendisini geliştirmeye bile gerek görmeyenlerdir! “Saçı uzun, aklı kısa” sözünü benimseyenlerdir…

Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 1925 yılında söylemiş olduğu güzel bir sözle tamamlamak istiyorum yazımı.

“İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?”

​Güzel, aydınlık, umut dolu yarınlara…

Instagram :
@aycakarauz

E-Posta : ayca.karauz@senveben.biz.tr

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan