Yurt Dışı Gezi

Romeo ve Juliet’in Şehri Verona

17 Aralık 2017

Bu sene evliliğiminizin 10. yılı şerefine oğluşu da yanımıza alıp bir klasik İtalya seyahati yapalım dedik. Yıldönümü kutlamak için ve benim gibi romantik olamayanlar için bile fazlasıyla romantik bir ülke bence. Hele ki Venedik.

Tur şirketinden satın aldık seyahatimizi. Bunun da birkaç sebebi var. Öncelikli ve en önemli sebep,İtalya içindeki ulaşımın tren ile özellikle çetrefilli oluşu. Görmek istediğimiz çok şehir olunca da şehirler arası ulaşımda aksama riskini göze alamadık. Yani zamanımızın da çok olmamasından ve az zamanda çok yer görmek istediğimizden tur şirketini tercih ettik. Bunun haricinde öğrendiğimiz kadarıyla mesela Roma içinde araba ile gezmek istediğinizde vergi ödüyorsunuz üstelik otoparklar da oldukça pahalı imiş. Venedik’te zaten araba ile gezemezsiniz yani araba kiralamak manasız. Ve bu gibi bir sürü sebebimiz vardı. Eğer siz bir veya iki şehir ile sınırlı kalarak gezmek isterseniz o da bir seçenek ama tren sistemi çok karmaşık. Aklınızda olsun.

Daha önce bahsetmiştim, oğlumuz büyürken ona mümkün olduğu kadar dünyayı da tanıtmak istiyorum çünkü benim annem de beni öyle büyüttü. 7 yaşımdayken ilk kez karayoluyla önce İsviçre’ye teyzemlere gitmiştik, sonra tekrar tüm aile yine kara yoluyla İspanya’ya gitmiştik. Halen o yaşımda yaşadığım harika tecrübeler ve gördüğüm kimi yerler gözümün önünde. Bunun ne kadar değerli olduğunu bildiğim için aynısını çocuğuma da uyguluyorum.

Uçağımızın Milano’ya indiği gün Milano’da gezdik. Yağmurlu bir zamana denk geldik ama yine de gezdik. Öğleden sonra ise Verona’ya geçtik. Daha önce Verona’da iş sebebiyle bulunduğum için buradaki belli başlı görülecek yerlere eşimi ve oğlumu da götürdüm.

Bu İtalya seyahatinde önemli bir çok durağımız var ve İtalya o kadar görülesi bir ülke ki orayı tek bir yazı ile anlatmak mümkün değil. Taşı toprağı tarih! O yüzden önce Verona ile başlıyorum.

Verona’da birkaç meydan var önemli olan.

Piazza Bra (Bra Meydanı)

1. yy’da inşa edilmiş olan Arena’yı da kapsayan bu meydanın batı kısmında Portoni della Bra (yani meydanın giriş kapısının olduğu yer) bulunuyor. Bu kısımda Shakespeare’in Romeo ve Juliet oyununun geçtiği Verona için yazdığı bir kuple şiir de bulunmakta. Bu kapıda ilaveten bir kule, Romanesk tarzda kemerler ve bir de saat bulunuyor.

Piazza Bra’nın Güney ucunda neo-klasik yapısı ile bugün de belediye binası olarak kullanılan Barbieri Sarayı var. Tüm meydan boyunca harika yemekler yiyebileceğiniz restoranlarda, önceki gelişimde bolca vakit geçirmiştim. Sadece pizza değil çok farklı yemekler de bulunuyor. Bu gezide ise ne yazık ki çok vaktimiz olmadığından, kısıtlı zamanımızda şehri gezerek keşfetmeyi tercih ettik.

Arena bu sefer konser sebebiyle ziyarete kapalıydı ama biraz bilgi vermem gerekirse, Agustus döneminin bitişi ve Cladius döneminin başında 1. yy’da inşa edilmiş. İtalya’daki 3. büyük arena. Yine Colosseo gibi eliptik şekilde. Akustiği sebebiyle müzik festivallerine ev sahipliği yapan arenada, binlerce kişi konserleri seyredebiliyor.

Bu meydana arkanızı verip, sağınızda arena kalacak şekilde yürüdüğünüz daracık sokakta bir sürü mağaza ve küçük küçük pizzacılar var. Evlerin eski halleri korunmuş. Sokak üzerinde yürürken ufak bir tünelden geçip girdiğiniz bir avlu bulunuyor. İşte orası Juliet’in evinin bulunduğu daracık bir avlu. Tünele girişte, buraya gelmiş olan çiftlerin mesajlarının olduğu kağıtlar asılı. Tabii ki 10. yıl şerefine ben de ismimizi yazdım, hiç atlar mıyım 😉 Avluda ise Juliet’i sembolize eden bir heykel var. Aslında Shakespeare hayatında İtalya’da bulunmamış; Romeo ve Juliet’i yazarken de yörede anlatılan popüler bir hikayeden yola çıkmış. Bu hikayeye göre Capuletti ve Montecchi aileleri arasında süregiden bir gerilim varmış. Hikaye 14. yy’da geçiyormuş ve aslında 3 farklı İtalyan yazar bu hikayeyi yazmış. Shakespeare, Matteo Bandello’nun versiyonunu oyun haline getiren ve Londra’da oynayan İtalyan tiyatro kumpanyalarından esinlenerek hikayeyi yeniden oyunlaştırmış. O zamanlar tiyatroya gelen kalabalık özellikle İtalyan hikayelerini sevdiği için Romeo ve Juliet haricinde konusu İtalyan olan 2 eser daha yazmış.

Avludaki evin sahibinin ismi “Capelletti” olarak geçiyor yani Juliet’in soyadı. Ev 13. yy’da yapılmış ve balkonunun Juliet ve Romeo’un birbirlerine sevgileri üzerine söz verdikleri balkon olduğu söyleniyor. Juliet’in evine çok yakın bir yerde ise Romeo’nun evi var ama burası özel mülk ve ziyarete açık değil. İlk gidişimde dış duvarlarını görmüştüm sadece.

Piazza Erbe

Bu evden çıkıp sola dönüp ilerleyince bu sefer başka bir meydana varıyorsunuz yani Piazza Erbe veya Erbe Meydanı’na. Bu meydan da oldukça hareketli, tam ortadaki tezgahlardan hem hediyelik eşya alabilirsiniz hem de ayaküstü yemek yiyebilirsiniz. Meydanda Madonna (Meryem) Verona Çeşmesi bulunuyor. Bu meydanda aynı zamanda bir sürü saray ve güzel ev var. Duvarlarında freskler olan Mazzanti Evleri mesela bu evlerden biri. Mazzanti Ailesi 1500’lerin başında Alberto I della Scala’dan satın almış. Bu freskler Alberto Cavalli tarafından çizilmiş, genel olarak ahlak konu edilmiş; kıskançlık, cehalet ve iyi yönetimi sembolize eden resimler var. Verona’nın bir özelliği de bu şekilde 300 adet boyalı dış cephe olduğundan şehir Urbus Picta yani Boyalı Şehir olarak anılırmış.

Bu meydan da aynı zamanda Verona’nın 84 metre ile en yüksek kulesi olan Torre dei Lamberti bulunuyor. Ortaçağda italya’da güçlü aileler sembolik olarak kule yaptırırlarmış, bu kule de Lamberti ailesi tarafından 1172’de yaptırılmış. Bu kulede Rengo ve Marangona adında iki tane de çan bulunuyor ve bu çanlar zamanı bildirerek şehir hayatına yön vermişler. Marangona genel olarak çalışanlara çalışma saatlerinin bittiğini duyururmuş ve bir yangın durumunda kullanılırmış. Rengo ise savaş zamanında şehir yöneticilerinin ve şehirlilerin toplanması için kullanılırmış. Cenaze zamanında halen bu çanlar çalınıyormuş.

Piazza dei Signori

Bir diğer meydan ise Piazza dei Signori yani Senyörler Meydanı. Bu alanda Dante Alighieri’nin heykeli olduğundan burası ayrıca Dante Meydanı diye de anılmakta. Dante çok önemli bir filozof, politik düşünür ve şair. İlahi Komedi ise en önemli eserlerinden. Hatta Dan Brown’un Cehenem adlı kitabında da onunla ilgili bazı bilgiler verilmekte. Dante, İlahi Komedi ile Hristiyanlık inancına oldukça katkıda bulunmuş, özellikle cehennem tasfiri konusunda.

Bu meydan aynı zamanda pek çok önemli bina ve sarayı barındırıyor:

Palazzo della Ragione
Cortile Mercato Vecchio
Palazzo del Capitano
Palazzo del Governo
Loggia del Consiglio
Domus Nova

Tabii ki Verona’da çok daha fazla görülecek yer var, biz yine de kısıtlı zamanda çok işler başardık bence. Detaya inmiyorum ama ara sokaklarda kaybolduk, kiliseleri de gezdik.

Gitmeden okuyun veya seyredin:

Romeo ve Juliet (ben Baz Luhrmann versiyonunu beğeniyorum ama Carlo Carlei versiyonu da klasik tarzda), Juliet’e mektuplar (Letters to Juliet)

Bir sonraki yazım Venedik hakkında olacak

Hande Sönmezerler Sinan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan