Başucumda Kitap

Martı Jonathan Livingston

1 Şubat 2018
Martı Jonathan Livingston | Richard Bach


Martı Jonathan Livingston | Richard Bach

Martı Jonathan Livingston | Özet

Kitap üç bölümden oluşuyor.

1. Bölüm:

Çoğu martı sırf yiyecek bulabilmek, sahilden ayrılıp tekrar geri dönebilmek için uçar. Bunun dışında bir şey öğrenmek için uğraşmazlar. Onlar için uçmanın tek anlamı, karınlarını doyurabilmektir. Oysa martı Jonathan için önemli olan yemek değil uçmaktır. Martı Jonathan uçmayı büyük bir tutkuyla sevmektedir. Bu tutkusu onu diğer martılardan ayırıyor, gün içinde sürekli uçuş çalışmaları yapması zamanını yalnız geçirmesine neden oluyordu ve ailesi onun için kaygılanıyordu. Ailesinin tepkisi üzerine Jonathan martılar gibi davranmaya çalışır ama bu sadece birkaç gün devam edebilir. Çünkü Jonathan’a göre öğrenilecek çok şey vardır. Zaman geçtikçe aşama kaydetse de istediği seviyeye ulaşamıyordur. Defalarca deneme yapan Jonathan son denemesinde ağır bir şekilde yaralandığı için artık denemekten vazgeçmeye karar verir. Ama iç sesini asla bastıramadığı için bu vazgeçiş deneyimi de kısa sürer. Ve sonunda istediği hız limitlerine ulaşır.

Martı Jonathan Sürgünde

Sürüye katılmak için geri döndüğünde ise Martı Konseyi’nin toplandığını görür. Başarısını kutlayacaklarını sanan Jonathan kısa süre sonra yanıldığını anlar. Martı ailesinin gelenek ve göreneklerine aykırı hareket ettiği için sürgün cezası verirler.

Sonraki günlerini Jonathan tek başına sarp kayalıklarda uçarak geçirir. Onu üzen şey yalnızlık değildir, diğer martıların uçmanın tadına varamamaları, kendileriyle gurur duyamamalarıydı onu üzen.

Jonathan bezginliğin, korkunun ve öfkenin bir martının ömrünü kısalttığının, bunları zihninden uzaklaştırdığında ise hoş ve uzun bir yaşam sürebileceğinin farkına varmıştır. Daha sonra kendisi gibi sürüden dışlanan iki martıyla tanışan Jonathan, ışıklar saçan bu martılarla beraber karanlık gökyüzüne doğru yükselerek gözden kaybolur.

2.Bölüm:

Bu bölümde Jonathan’ın farklı bir yerdeki hayatı anlatılır. Jonathan burayı cennet olarak tarif etmektedir. Bundan emin olmak için yaşlı martı Chiang’a sorduğunda;

“Cennet bir yer, bir mekan değildir, bir zaman dilimi değildir. Cennet öğrenmektir, mükemmelliktir. En iyi hıza ulaştığında cennete ulaşmış olacaksın Jonathan. Ve bu saatte bin mil, bir milyon mil ya da ışık hızıyla uçmak anlamına gelmiyor. Çünkü rakamlar sınırları belirler; iyinin, mükemmelin sınırları yoktur. Mükemmel hıza ulaşmak oğlum, orada olmak demektir.”

cevabını alır.

Buradaki tüm martılar Jonathan gibi uçmaya tutkuyla bağlıdırlar. Burada çok daha fazla şey öğrenen Jonathan, kendine bildiklerini öğretebileceği yeni öğrenciler bulmak amacıyla dünyaya geri döner.

3.Bölüm:

Jonathan geri döndüğü dünyada uçmayı tutku haline getiren martılara ders verir. Bir gün sürüye geri dönme vakitlerinin geldiğini düşünen Jonathan öğrencileriyle birlikte konseyin yanına gider. Sürü onlara sırtlarını dönse de çalışmaktan vazgeçmezler ve öğrendikleri her şeyi sergilemeye devam ederler. Her geçen gün onları izleyen öğrenci sayısı artmaya devam eder. Bir gün Jonathan’ın eski öğrencilerinden biri olan Fletcher, yeni öğrencilere süratli uçmanın ayrıntılarını anlatır. Uçuşu sırasında karşısına çıkan yavru martıya çarpmamak için manevra yaparak kayalıklara çarpmıştır. Herkes onun öldüğünü düşünürken o hayatta kalmış ve uçuşunu tamamlayabilmiştir. Jonathan, Fletcher’a;

“Artık gitmem gerek çünkü bana ihtiyacın kalmadı. Senin kendini bulmaya, her geçen gün daha bir gerçek, daha bir sınırsız olan Martı Fletcher’ı bulmak için çalışmaya ihtiyacın var. Senin gerçek öğretmenin bu. Onu anlamaya ve öğrenmeye çalış”

der.

Kısa bir süre sonra Martı Jonathan giderek şeffaflaşır, Fletcher’ın şaşkın bakışları arasında boşlukta kaybolur.

Martı Jonathan Livingston | Kitap Yorumu:

Bu kadar ince olup içeriği bu kadar dolu olan kitaplara rastlamak maalesef pek kolay olmuyor. Martı tam olarak bu tanıma uyuyor aslında. Kendisinin çok daha fazlası olduğunun farkında olan martı Jonathan LİVİNGSTON çalışarak ve hayal ederek nerelere geldiğini biz insanoğluna anlatıyor. Şartların elverişliliğini beklemek sadece bizlerin hedefimize ulaşma zamanını uzatır, o yüzden şartları biraz da biz olgunlaştırmalıyız tıpkı Martı Jonathan gibi. Hayal etmekten ve azmetmekten geri durmadan kendimizin farkına varmamız, gerçekte ne kadar güçlü olduğumuzun da kanıtıdır Martı Jonathan. Yazarında dediği gibi

“Bir hayalin varsa, onu başarma gücüne de sahipsindir”.

Martı Jonathan Livingston | Alıntılar

➢ Gözlerinin gördüklerine sakın inanma. Görünenlerin hepsi sınırlıdır. Anlayarak bakmaya, bildiklerinin ötesine geçmeye çalış. O zaman uçmanın anlamını da daha iyi öğreneceksin.

➢ Bizler her ne isek, çaba ya da uyuşukluğumuz sonucu oyuz. Neyi arıyorsak işte onu buluyoruz. Neyi amaç edinmekteysek, varabileceğimiz en uç nokta da orası.

Keyifli okumalar.

Yazar Hakkında:

1936 Amerika doğumlu yazarın kurgu ve hayal konusunda birçok eseri bulunmaktadır. Kitaplarının çoğunu kendi hayatından esinlenerek yazdığı bilinen yazarın en çok ses getiren kitabı 10.000 kelimeden daha az olmasına rağmen 1972 yılında yazdığı Martı olmuştur. Bir süre Hava Kuvvetlerinde pilot olarak çalışan yazar mesleğinin de etkisiyle olsa gerek kitaplarında bir şekilde uçmaktan bahsetmiştir.

Kitapları

• Martı Jonathan Livingston
• Mavi Tüy
• Uzak Diye Bir Yer Yoktur
• Sonsuza Uzanan Köprü
• Pırpır
• Güvenlikten Kaçış
• Aklım Nereye Gidiyor
• Gelincik Güncesi / Havacı Gelincikler Gökyüzünde
• Gelincik Güncesi / Kurtarma Gelincikleri Denizde
• Hiçbir Şey rastlantı değildir.
• Hipnozcu
• Meraklılar
• Bir

Keyifli okumalar,
Kübra Mısırlı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Sadık Aktunç 1 Şubat 2018 at 11:35

    Kitabı daha evvel okumamış olsaydım muhtemelen bu yazıdan sonra okumaya başlardım, elinize sağlık ✊
     
    Ben de ortaokulda sınıf öğretmenim aracılığıyla tanışmıştım Martı Jonathan’la. Daha sonra lise yıllarında Indigo’nun aynı isimli albümüyle dostluğumuz yeniden pekişmişti. Sonuçta “Dostluk eğer zamana ve mekana bağlı olsaydı, ne kalırdı geriye?” öyle değil mi 😅

  • Yanıtla Kübra Mısırlı Keskin 2 Şubat 2018 at 11:28

    Martı sizin de dediğiniz gibi belirli zamanlarda tekrar tekrar okunması gereken bir kitap. Kitabı okuyanlardan böyle güzel yorumların gelmesi de beni ayrıca mutlu ediyor. Teşekkürler. Zamansız ve mekansız dostluklarınızın artması dileğiyle 🙂

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan