Yurt İçi Gezi

Yenilenmiş bir Eskişehir

18 Şubat 2018

Yapay Plaj, Eskişehir

Yapay Plaj, Eskişehir

Bilecik: Kayı Boyu’nun Şehri yazımda bahsettiğim gibi 19 Mayıs’ın resmi tatil olması sebebiyle 3 güne uzayan haftasonunu değerlendirmek üzere iç batı Anadolu rotamıza Bilecik- Söğüt’ten başladık ve Eskişehir’e ulaştık. Vakit kaybetmeden Sazova parkı gezimizi yapalım dedik. Çünkü Park böyle bir yer için oldukça erken kapanıyor.

Sazova Parkı, Eskişehir

İlk durağımız Sazova’da bulunan, Eskişehir Bilim Sanat ve Kültür Parkı. Dışında geniş bir otopark var. Gerçekten daha önce gezdiğim tema parklar kadar hoş ama açık söyleyeyim eksik. Yine de Türkiye için bir başlangıç olarak güzel olduğunu düşündüm. Bazen adım adım başarmak gerçekten iyidir. Gezmek çocuğunuzla birlikte tüm günü alıyor. İçinde Bilim Merkezi, Masal Şatosu, Sabancı Uzay Evi, Eti Sualtı Dünyası, kocaman bir gölet ve Korsan Gemisi maketi var.

Masal Şatosu

Eskişehir Hayal Şatosu

Biraz Disneyland’i anımsatıyor bu şato, 7 tane kulesi önemli sembol yapıları simgeliyor: Diyarbakırdaki Çan Kulesi, Topkapı Sarayı’nın kulesi, Mardin Ulu Kule, Amasya Burgulu Kule, Galata Kulesi, Antalya’daki Yivli Kule, Kız Kulesi ve Sinderalla’nın kulesi bu sembol kuleler arasında.

Biz gittiğimizde içini gezemedik, kapalıydı ama sonradan gezen arkadaşlarımdan biliyorum. Rehberli turlar ile gezilebiliyor. Bu turlar yarım saat sürüyormuş.

Korsan Gemisi

Göletin hemen yanındaki bu harika Korsan Gemisi benim açıkçası favorim oldu. Çocukken arasıra korsan filmleri seyreder ve korsancılık oynardık arkadaşlarımla, bir de denizcilik ve teknelere hayran olduğumdan direkt hayal dünyasına daldım diyebililirim. Yurtdışında mesela böyle tasarlanan teknelerle gezdirirler ve korsan gösterileri yaparlar. Ben daha önce gittiğim bazı ülkelerde bunu gördüm ama kalabalık ve gürültüyü pek sevmediğimden hiç katılmadım. Aslında katılıp eğlenmek lazım. Korsan Gemisi, May Flower gemisi model olarak yapılmış, içini ve güvertesini gezip korsan maketleri ile harika fotolar çekebilirsiniz.

Korsan Gemisi, Eskişehir

Eti Sualtı Dünyası

Burasını da beğendim. Dünyanın çeşitli yerlerinden getirilen balıkları tanımak ve çocuğunuza tanıtmak için güzel bir akvaryum ve içeride ilginç ve eğlenceli fotolar çekmek için oluşturulan stantlar var. Daha önce yine farklı ülkelerde ve Türkiye’de gezdiğim akvaryumlar gibi bu akvaryum da hoşuma gitti.

Ayrıca park içindeki istasyondan gezi trenine binip etrafı bir de böyle gezebilirsiniz.

Tema Park işletmek ciddi bir iştir!

Şimdi biraz yapıcı eleştiride bulunmak isterim, amacım var olan güzelliği yermek değil ama eksik bulduğumuz noktaları anlatırsam belki buranın gelişimine katkıda bulunurum. Dediğim gibi yurtdışında bir çok kez tema park gezmiş biriyim. Mesela bir tanesi Meksika Cancun’da ki Excaret idi. Bu konuyla ilgili daha fazla bilgi almak için Meksika: Cancun & Yucatan Bölgesi yazımı okuyabilirsiniz. Burası haricinde de Hong Kong’daki Ocean Park ve Tokyo’daki Disneyland’i ömrüm boyunca unutamam. Bu tema parkları işletmek bu kadar ilgi çeken ve karlı bir iş olmasaydı ülkeler tema park açmazdı herhalde.

Peki bir tema parkın ilgi çekici olması ve bölgeye kültürel ve ekonomik anlamda katkı sağlaması için ne gibi özellikleri olmalı? Bir kere tüm yaşlara hitap etmeli, çocukları büyüleyecek temaları bulmak güzel ama ya büyükler? Büyükler de çocukluklarına dönüp mutlu olabilmeli. Mesela trenlerle içeride gezilebilen tematik alanlar biçilmiş kaftan. İkinci olarak hava şartlarının yaz kış gezmeye uygun olması ve gerekirse de mimarinin de kışın hüküm süren soğuk havanın etkisini azaltacak şekilde düşünülmesi, o yerin yaz kış işlemesini sağlayacaktır. Biz klasik Türk ailesi olarak minnaklar üşümesin diyorken ayaz içinde çocuğu gezdiremeyeceğimize göre mimari çözüm şart.

Mimari eserler ise kesinlikle estetik olmalı. Burada da Masal Şatosu ve Korsan Gemisi harika yapılmış. Üstelik Masal Şatosunun kuleleri ülkemizden esintiler barındırması çok güzel bir fikir.

Üçüncü olarak iyi bir tema seçilmeli. Şimdi burası biraz karışık, farklı bölümlerde farklı temalar var ama organize şekilde tekrar eden tema bölgeleri yok veya örneğin temayı destekleyici gösteriler yok. Mesela geçit töreni yok, örneğin göletin kenarında Nasreddin Hoca heykeli var ama Nesreddin Hoca’yı anlatan bir etklinlik yok. Korsan gemisi var ama gösterisi yok.

Son olarak tema parklardaki ihtiyaç alanları hatırladığım kadarıyla az. Tema bölgeleri az ve Allahtan ki Sabancı ve Eti gibi sponsorlar var da biraz çeşitlenmiş. Alan çok geniş ama doğru değerlendirilmemiş.

Kısacası başlangıç için iyi ama yetersiz. Üstelik erken kapanması da buranın biraz devlet memuru mantığıyla işletildiğini de gösteriyor.

Gezimizden sonra ise otel ayarlamadığımız için önce otelimizi bulduk ve akşam yemeği için otel yakınlarında bir yerde meşhur Balaban Köfte yemeğini yemek için restoran aradık.

Biraz Balaban Köfte’den bahsedeyim 😋

Balaban Köfte

Et suyu ile ıslatılmış küçük pide parçaları üzerine yoğurt, köfteler ve domates sosu konuluyor ve tereyağı coslatılıp sunuluyor. Çok çok şahane 🙃

Porsuk Çayı, Eskişehir

Porsuk Çayı, Eskişehir

Ertesi gün hemen kahvaltımızı yapıp Eskişehir içindeki ana caddeleri gezdik. Bir de Porsuk Çayı’ndaki tekne turları çok hoş, ancak gondol fikrini ben tuttuğumu söyleyemem çünkü çok İtalyan işi yani ben bizim kültürümüze ait bir araç tercih ederdim. Tekne ise Amsterdam’daki teknelerin aynısı, çok konforlu ve güzel şekilde çayı gezip, güzelleştirilmeye çalışılan köprüleri de gördük. Makul fiyatlara faydalanabilirsiniz.

Ayrıca Yılmaz Büyükerşen Balmumu Müzesi, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Odunpazarı Semti ve Devrim Arabası da görülecek yerler içinde.

Diyorum ya 3 güne mümkün olduğunca yer ayırmak istedik dolayısıyla bir öncelik belirleyerek hareket ettik. Bizim gezimizin en önemli amacı oğluşa güzel ülkemizi gösterirken, bir yandan da eğlenmesini sağlamak olduğundan onun ilgisini çekebilecek yerler önceliğimiz oldu.

İkinci olarak Internet işi yapan bir eşim olduğundan bilgisayara yapışık yaşayıp arasıra bilgisayarı açmak zorunda olduğumuzdan her yeri de istediğimiz genişlikte sürelerde gezemediğimiz anlar oluyor. Ancak genel olarak gezdiğimiz kadarıyla Eskişehir, eski resimlerinden daha farklı ve en azından belli bir estetik anlayışına kavuşturulmuş bir şehir. Bu açıdan oldukça takdir ettim.

Gitmeden önce seyredin:
Devrim Arabaları

Elbette yazımı bitirmeden önce kendi kişisel albümünden de bazı fotoğrafları sizlerle paylaşacağım 😉👇🏻👇🏻

 
Hande Sönmezerler Sinan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan