Hünkar Köşkü

 
Bu haftaki yazımız biraz gezelim, öğrenelim tadında. Çoğu kişinin duyduğu ama belki de yolunun düşemediği Hünkar Köşkü. Konum itibariyle özel zaman ayırılıp gidilmesi gereken bir mekan. Maksem ve İpekçilik mahallerinin arasında yer alan Temenyeri Parkı’na girmeden, ilk olarak dik bayırı çıkıp ardından dönemeçlerden dönerek yeşillikli bir yoldan ulaşılıyor. Yürüyerek gitmek kondisyon ister, göze almak istemeyenlerin arabayla gitmesini öneririm. Ben yürüyüşü severim ve Maksemliyim ama hep arabayla gittim ☺ Böylece Uludağ’ın eteklerinde yer alan Hünkar Köşkü’ne ulaşmış oluyoruz.

Sultan Abdülmecid’in Bursa ziyareti için 1844 yılında dönemin valisi Salih Paşa tarafından 19 günde !!! inşa ettirilen bir av köşküdür. Kaynaklarda 19 günde yapıldığı zikrediliyor; binanın ayrıntıları ve işlemeleri de bu sürede olduysa müthiş bir durum. Kendi görüşüme göre bu kadar sürede kaba taslak bitmiştir diye düşünüyorum. Fransız Ampir üslubu ile inşa edilmiştir.

Nedir Ampir Üslubu?

Napolyon Bonapart döneminde Fransa’da ortaya çıkıp; İmparatorluk tarzı anlamına gelir. Başta mimarlık olmak üzere resim, heykel, seramik, süsleme ve en çok da mobilyada etkili oldu. Temel kural
eserlerde estetik ve zarafetten ziyade büyüklük ve ihtişama önem verilmesidir. Osmanlı ‘da da 1844-1874 yılları arasında etkili olmuştur.

450 metrekare olan köşk, rehber eşliğinde dolaşılıyor. Yoğunluğa göre belirlenen saatler ile ziyaretçiler köşke alınıyor.

Köşkün bahçe girişinde inşa zamanından kalma çakıl taşlarından mozaikler
yeri süslemektedir. İçeriye girdiğinizde sağ tarafta hizmetli odası yer alıyor. Girişten salona geçiliyor. Salonun duvar ve tavanındaki kalem işi süslemeler, dekorda kullanılan Japon vazolar ve aydınlatmayı sağlayan Murano camı – Bohemya tarzı avizeler dikkat çekmekte. Eşyalar belirttiğim üzere Ampir tarzda.

Atatürk ve Hünkar Köşkü

Sağ tarafta Atamızın yatak odası bulunmakta. Atatürk adına özel olarak yapılmış karyolanın baş kısmında K&A olarak Atamızın isminin baş harfleri yer almaktadır. Bu karyolanın üstünde bulunan fotoğraf, 28 Eylül 1925 tarihinde Atatürk’ün şapka devrimini gerçekleştirdiği dönemlere denk gelen
Bursa gezisi sırasında Hünkâr Köşkü önünde halka hitap ederken çekilmiştir.

Yatağının yanında da Atamızın deri terlikleri beklemekte. Odanın içerisinden sade ve küçük çalışma odasına geçilmekte.

Salonun diğer tarafında Atatürk’ün manevi kızları Sabiha Gökçen ve Ülkü Adatepe’nin sade bir şeklide döşenmiş yatak odası bulunmaktadır.

Sabiha Gökçen

Konu Sabiha Gökçen’e gelmişken tanışma hikayelerini de anlatalım. Küçük Sabiha’nın anne-babasını kaybettikten sonra ağabeyiyle oturduğu ev Hünkar
Köşkü’nün alt tarafındadır. Atatürk’ün bu köşkte kaldığını öğrenen Sabiha, muhafızları geçip Atatürk’ü görmeye çalışırken, askerlerin küçük kızı engellediğini gören Atatürk duruma
müdahale eder. Yanına çağırır ve ne istediğini sorar; O da “Okumak istiyorum efendim” der. Bunun üzerine Atatürk, ailesinin iznini aldıktan sonra Sabiha’yı evlat edinir.

Yaver Odası, Havuzlu Salon & Yemek Odası

Bu katta “Yaver Odası” olarak anılan Salih Bozok’un kaldığı oda da bulunmaktadır.

Alt kata indiğimizde Havuzlu Salon bizi karşılıyor. Salonun ortasında bulunan mermer havuz, yaz günlerinde hem serinlik, hem de görsellik sunmakta. İki adet de çeşme bulunmakta. Bu salonda
Bursa ve köşke ait eşyalar sergilenmektedir.

Bu katta yer alan en özel bölüm yemek odasıdır. Odanın ortasında büyük bir yemek masası, üzerinde servis takımları bulunmaktadır. Odaya özelliğini veren
tavanda meyve süslemeleri ve tam ortada resmin çiziminde kullanılan perspektiften kaynaklı her açıdan gözlerine baktığınızda size bakan bir görüntü veren aslan figürü çizimidir.

Müze & Lokanta

[Fotoğraflar Burfaş Web Sitesine aittir.]

Çeşitli zamanlarda yapı ve eşyalar açısından bakıma giren Hünkar Köşkü, 2003 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. 2011 yılından beri BURFAŞ tesisi olarak lokanta ve oturma kısmıyla hizmet
vermekte.

Güzel bir gezi alternatifi oluşturmakta. İster Bursa manzarası eşliğinde çayınızı yudumlar, ister yemek yiyebilirsiniz.

Nihan Deveci