Hayallerinizin Peşinden Gidin

Ortaokul 1. sınıftayım, yan sınıftan, adını yanlış hatırlatmıyorsam Gökçe, benden hoşlanıyormuş. Birkaç yerden haberini aldım. Gökçe’nin de bizim sınıftaki kızlarla arası oldukça iyi. Her tenefüs beraberler; ip atlamacalar, kolkola girip kikirdemeler falan. İyiler yani.

Sonra ne olduysa artık birisi birisinin tokasını mı aldı vermedi, 24’lü pastel takımına mı zarar verdi, tam olarak bilmiyorum ama bizim kızlarla Gökçe’nin arasi fena bozuldu. Adeta Gökçe’yi bir kaşık suda boğacaklar…

Bizim çete lideri Mine geldi yanıma.

“Gökçe seni seviyor, hep bize seni soruyor,” falan ne varsa anlatiyor. Daha 12 – 13 yaşındayım, kutu kolanın kutusunu ezip, çılgınlar gibi futbol maçı yaptığım zamanlar yani… Ee, dedim banane!! 🙃

Çetenin, şeytani bir plani vardı; “Gökçe’yi seviyormuş gibi yapacaksın sonra da ayrılacaksın!“ Allah kadın şerrinden gerçekten korusun… Yaparım, dedim ama bir şartla, bu iş öyle bedavaya yapılacak bir iş değil.!! 😈

Kızlardan o günün parası 5-6 kişilik tost ve kola parasi aldım. Çocuklara ziyafet vericem 🙂

Tenefüste, gayet cool bir şekilde Gökçe’nin yanına gittim.

Sırada oturuyordu. Oturdum yanına, çok heyecanlandı. Onu öyle görünce ben de vicdan yaptım. Gökçe dedim, bizim kızlarla aran bozulmuş, evet dedi. Kızlarla aramda geçen herşeyi tüm gerçekliğiyle anlattım ve dedim ki dikkat et bu kızlara 🤫

Mine ve çetesi de uzaktan izliyolar bizi. Onlara da göz kırptım o iş tamam mesajını verdim 😉 Tekrar zil çaldı, derse girdik. Bizim çocuklar diyo cikolata da alır mıyız, alırız lan ayıp ediyosun diyorum :))

Dersin arasında kapı çaldı, okulun kurucularından Sibel Hanım öğretmeni çağırdı. Kapıda bişeyler konuşuyorlar, kapı arasında Gökçe’yi gördüm, yüzü gözü ağlamaktan şişmiş! Sibel Hanım, ardından beni ve çeteyi cağırdı. Çeteyle, Gökçe’yi barıştırdı, aldığım parayı da iade etmem konusunda tehditkar bir şekilde uyardı.

O gün herkesle aram açıldı.

Gökçe’nin sevgisini, kızların güvenini, çocukların da bana olan inancını kaybettim 😔

Ticaretle, ortaokul 1’de tanışmış oldum.. İlk girişimimde biraz başarısız olmuştum. Ama pes etmek yoktu, daha önümde uzun yıllar vardı.

Üniversite zamanlarında da ufak tefek cep telefonu, araba teybi, 2. el öğrenci eşyaları al – sat deneyimlerimden sonra artık olmustum!! Mezun olduktan sonra sürekli yeni girişimler peşindeydim. Babama, her gün yeni bir proje sunuyordum. Yılların tecrübesi, koca çınar, büyük ticaret adamı, girişimlerimde hep bir eksik bulup, beni başından salıyordu. Hevesim hergün kırılmasına rağmen, şansımı tekrar tekrar deniyordum.

Bir yandan babama kuruluyor, bir yandan da söylediklerinin doğruluk payı olup olmadığını düşünüyordum.

Sonuçta gerçekten ticarete yıllarını vermişti. Ama benim fikirlerim gerçekten çok iyilerdi ve hepsini harcamıştı.

Bir gün babama; paket servisi yapan restaurantlara, fast foodcularla anlaşıp, servisle ilgili bir portal yapalım dedim. Siparisler bizim yaptığımız sisteme gelsin dedim. Hatta, Amerika’da yaşadığım zamanlarda orada da çok kullanıldığından bahsettim. Bizim sistemin adı da “Yemek Sepeti” olsun dedim! (Bu konuşma 2011 yılında gerçekleşti ve tabii ki Yemek Sepeti o zaman vardı.) ve geriye çekilip babamın tepkisini beklemeye geçtim :)))

2015 yılında 589.000.000 $ (yazıyla: BEŞYÜZ SEKSEN DOKUZ MİLYON DOLAR)’a satılan “Yemek Sepeti” fikrine ne diyecekti! Hiç düşünmeden, saçmalama insanlar neden senin sistemin uzerinden sipariş versin, direkt işletmeye ulaşır dedi.!!!! 🤦🏻‍♂🤦🏻‍♂ Hiç birşey demeden uzaklaştım oradan, sonra da gerçekten inandığım girişimlerimi kimseye sormadan hayata geçirme kararı aldım.

Hayallerinizin Peşinden Gidin

Rahatın bozulacak, korkacaksın, bazen kuşkuya düşeceksin ama bir kere inandıysanız, karar verdiniz mi, gerisi çorap söküğü gibi gelecek. Kimseye danışmayın da demiyorum ama gerçekten inanıyorsanız, denemekten asla çekinmeyin ve hayallerinizin peşinden gidin.

Mehmet Uğur