Biraz Kitap

Asılacak Kadın

12 Haziran 2018

Asılacak Kadın, Pınar Kür


Asılacak Kadın, Pınar Kür

Bakış Açısı Farklılığı

Herkesin olayları kendi bakış açısına göre değerlendirmesi ne kadar tehlikeli. Hele bunu bir de hakim, savcı gibi insanların adalet beklediği meslek mensupları yaparsa ne kadar yıkıcı etkileri olabiliyor.

Pınar Kür gazetede bir haber okuyor ve bu kitabı yazıyor.

Bir yazar için Türkiye gündemi çokça malzeme sağlar muhakkak. Bu malzemelerden Pınar Kür de yararlanıyor. Bir gün gazetede bir haber okuyor. Habere göre genç bir kadın, yaşlı ve zengin kocasını öldürmekle suçlanıyor. İşin iç yüzüne dalınca bambaşka hikayeler çıkıyor.

Farklı insanların bakış açısı ve olayları değerlendirişini okuyoruz.

Önce bir hakimin ağzından okuyoruz Asılacak Kadın’ı. Hakim, karısı tarafından aldatılmış, bu yüzden kadınlara bir güvensizlik duyuyor. Karşısına çıkan sanık bir kadınsa peşin hükümlü olması işten bile değil. Karşısındaki genç kız (çocuk hatta), adam öldürmekten yargılanıyor. Genç bir delikanlıyı ayartarak yaşlı ve zengin kocasını öldürtmüş. İddia bu. Hakimin inancı da bu.

Asılacak Kadın’ın ikinci kısmında bu genç kızın ağzından dinliyoruz olayları. Yaşlı ve zengin kocasının aynı zamanda ne kadar ağır sapık ve ruh hastası olduğunu öğreniyoruz. Kızcağıza neler yaptığını ve yaptırdığını okuyoruz.

Kitabın son bölümde de bu kıza umutsuzca aşık olmuş delikanlıyı dinliyoruz. Kızı kurtarmak isterken nasıl da işleri daha beter hale getirdiğini okuyoruz.

Pınar Kür, Asılacak Kadın nedeniyle yazar yargılanıyor.

Pınar Kür, gazetede okuduğu bir haber üzerine 1979’da bu kitabı yazıyor. Ardından hakkında soruşturma başlatılıyor; kitap ahlaka aykırı bulunduğu, yalnızca cinsel tahrik amacıyla yazıldığı iddia ediliyor. Kitabın sonunda yazarın mahkemeye yazdığı savunma dilekçesini de okuyabilirsiniz.

Filmi de var.

Kitabın filmi de çekilmiş 1986’da ve Müjde Ar oynamış.

İzlemedim. İzleyebileceğimi de sanmıyorum. Kitabı okurken bile çok üzüldüm. Filmine takatim olmaz.

Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy.

Mevlana’nın sözüyle bitireyim, cuk oturuyor kendisi:

“Benim hayatımı yargılamadan önce, benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan, dağ ve ovalardan geç. Hüznü, acıyı ve neşeyi tat. Benim geçtiğim senelerden geç, benim takıldığım taşlara takıl. Yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi. Ancak ondan sonra beni yargılayabilirsin.”

Saygılar,
Hülya Erarslan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan