Başucumda Kitap

Mutluluk

7 Haziran 2018
Mutluluk, Zülfü Livaneli


Mutluluk | Zülfü Livaneli

Mutluluk | Özet

Meryem Van gölü kıyılarında Suluca yöresinde yaşayan 17 yaşında bir genç kızdır. Annesi Meryem’i doğururken ölmüş, babası ise Döne adında genç bir kadınla evlenmiştir. Amcası, teyzesi (teyzesi amcasıyla evlidir), babası, üvey annesi ve amca çocuklarından oluşan geniş bir ailesi vardır.

Evde sözü geçen amcasıdır ve Meryem’in babası abisinden oldukça çekinir. Amcasının eşi olan teyzesi Meryem’in annesinin ikiz kardeşidir. Meryem her ne kadar onu ölen annesinin yerine koysa da teyzesi kardeşinin ölümünden Meryem’i sorumlu tuttuğu için ondan nefret etmektedir.

Üvey annesi Döne de Meryem’i hiç sevmemektedir. Bu kadar sevgisiz bir ortamda büyüyen Meryem’e değer veren tek kişi köyün ebesidir. Onu koruyup kollamaya çalışan tek kişi de odur.

Bir gün babası Meryem’i Van gölünün kıyısında tecavüze uğramış halde bulur. Babası Meryem’i eve getirir ve eski ahırdan bozma bir yere kapatılır. Meryem’in namusunu kirlettiğini düşünürler ve intihar etmesini isterler. Kendini asması için kapattıkları ahıra ip koyarlar. Meryem denese de kendini öldüremez. Bu yüzden Gabar dağlarında komando olarak görev yapan ve terhis olan amcasının oğlu Cemal’in Meryem’i öldürmesine karar verilir.

Durumu öğrenen Cemal Meryem’i öldürmek istemese de töreye karşı gelemeyeceğini bilir. Köyde Meryem’in öldüğü duyulmasın diye ona İstanbul’dan bir talip çıktığı için İstanbul’a gideceği söylenir. Ertesi gün Cemal ve Meryem İstanbul’a gitmek için yola çıkarlar.

Uzun bir tren yolculuğundan sonra İstabul’a ulaşan Meryem ve Cemal ilk gece Cemal’in abisinin yanında kalır. Meryem’i öldürmesi gerektiğini bilen Cemal ertesi gün abisinin yanından ayrılır. Meryem’i bir köprüye götüren Cemal Meryem’in buradan atlayarak intihar etmesini ister. Meryem tam atlayacağı sırada Cemal Meryem’i tutarak intihar etmesini engeller.

Artık köye dönemeyeceklerinin farkında olan Meryem ve Cemal, Cemal’in İstanbul’daki asker arkadaşının yanına giderek ondan iş isterler. Balıkçılık yapan asker arkadaşı onları İzmir yakınlarında bir balık çiftliğine gönderir. Cemal balıklarla ilgilenirken Meryem de yemekleri yapacaktır.

Aynı zamanlarda Profesör İrfan Kurudal da teknesi arızalandığı için geceyi burada geçirir. İrfan Kurudal başarılı bir kariyere sahip ve oldukça zengin olan profesördür. Yaşadığı zengin hayattan hiç zevk almamaya başlayan ve aradığının bu olmadığına karar veren İrfan Kurudal, eşini geride bırakarak bir süreliğine evden ayrılır. Bir yelkenli kiralayarak Ege kıyılarında bir mavi yolculuğa çıkar.

Mavi yolculuğu sırasında teknesi arızalanan İrfan Kurudal, Cemallerin yaşadığı balık çiftliği yakınlarına demirler ve Cemal’den yardım ister.

Arızayı giderdikten sonra Cemallerin kaldığı barakaya dönenler. Döndüklerinde çiftliğin asıl sahiplerinin geldiğini görürler. Çiftliğin sahipleri Cemal ve Meryem’in buradan ayrılmalarını isterler. Tüm bunlara şahit olan İrfan Kurudal, Cemal’e Meryem ile beraber tekneye gelerek onunla çalışması için teklifte bulunur. Başka çareleri olmayan Cemal biraz da bu nedenle teklifi kabul eder.

İrfan Kurudal, Cemal ile Meryem’i karı koca bilmektedir ve başlarda her şey yolundadır. İrfan Kurudal’ın ilk iş olarak Meryem ile Cemal’in kılık kıyafetlerini düzeltir. Cemal teknenin işleriyle meşgulken Meryem de yemek işleriyle ilgilenmektedir.

İrfan Kurudal bir gün Meryem ve Cemal’i kavga ederken görür ve Meryem’in Cemal’e abi dediğine şahit olur. İstanbul’dan riyakarlıktan ve yalanlardan kaçtığı için kandırılmayı bir türlü affedemez İrfan Kurudal. Cemal ve Meryem ile kavga ederek onlardan tekneyi terk etmelerini ister.

Onlara sert davrandığını düşünerek pişman olur ve arkalarından giderek onları geri çağırır. Bir süre daha beraber kalsalar da artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

Meryem’in öz amcası tarafından tecavüze uğradığını öğrenen İrfan Kurudal, Cemal ile bir tartışması sırasında bunu Cemal’e söyler. Duydukları karşısında şok olan Cemal bunu hazmedemez. Çünkü tecavüz edip de kızı öldürtmek isteyen babasıdır. Kendisini kandırılmış hisseden Cemal daha da içine kapanır.

Bu olayların da etkisiyle İrfan Kurudal İstanbul’a geri dönmeye karar verir. Ve giderken Meryem’e yüklü miktarda para bırakarak yeni bir hayat kurmasını ister. Bu sıralarda tanıştığı Ali ile kendine bir hayat kurmak isteyen Meryem, Cemal’e İrfan Kurudal’ın ona bıraktığı paranın bir kısmını vererek hayatından çıkmasını ister.

Meryem ve Cemal’in hayatları burada ayrılır…

Kitap Yorumu:

Mutluluk, tecavüze uğradığı için namus cinayeti adı altında öldürülmek istenen Meryem, Meryem’i öldürme görevi kendisine verilen amca oğlu Cemal ve hayattan hiçbir beklentisi kalmadığı için her şeyi geride bırakarak mavi yolculuğa çıkan profesör İrfan Kurudal’ın kaderlerinin birleştiği inanılmaz bir hikaye.

Yaşam standartlarınız ne olursa olsun içsel huzuru, mutluluğu bulamadıktan sonra yaşam herkes için anlamsızlıktan ibaret. Üç kahramanımızdan aldığımız en net çıkarım da bu aslına bakarsanız.

İnsan yaşamın anlamını önce kendinde aramalı. Hayata bakış açılarımız farklı olduğu gibi, beklentilerimiz de buna paralel olarak farklı. Kimimiz maddiyatın getirdiği konfora öncelik verirken hayatında, kimimizde de daha içsel yaşamayı tercih ediyor bu hayatı. Hangisinin daha iyi olduğuna karar verecek olan ise kendi hayatımız için yine sadece kendimiziz.

Mutluluk‘ta içimi en acıtan bölüm, yine bir kadına yapılanlar oldu. Tecavüz asla affı olmayan bir suç. Bir de bunu töre adı altına sokup ölüm emrini vermek… Buna söyleyecek söz yok. İnsana insan olduğu için değer vermemiz gerektiğini anlayıp, cinsiyet ayrımcılığı yapmadığımızda daha yaşanılabilir olacak hayat.

Ailedeki erkeklerin kadınlar adına karar verme haklarının olmadığı anlaşılmalı ve kadınlar kendi yaptığı tercihlerle ama yanlış ama doğru hayatlarına devam etmeli diye düşünüyorum.

Aynı ülkede farklı birçok yaşam var, bunların iç dünyalarını harmanlamak bir yazar için en ustalık isteyen kısım bence ki Zülfü Livaneli bu açıdan oldukça ustaca kaleme almış romanını.

Mutluluk aynı isimle 2007 yılında sinemaya da uyarlanmıştır.

Yazar Hakkında:

Gerçek adı Ömer Zülfü Livaneli olan yazar 20 Haziran 1946 yılında Konya, Ilgın’da dünyaya geldi. ABD Fairfax Konservatuarı’nı bitiren Türk müzisyen, senarist, politikacı, yazar ve yönetmen olan Zülfü Livaneli’nin yayımlanmış 28 kitabı, 25 albümü, 300 bestesi ve uzun metrajlı olarak çektiği 3 filmi vardır.

Keyifli okumalar,
Kübra Mısırlı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan