Başucumda Kitap

Toprak

5 Temmuz 2018
Toprak, Buket Uzuner


Toprak | Buket Uzuner

Toprak | Özet

Ünlü gazeteci Defne Kaman, Çorum’da bulunan Hitit dönemine ait tarihi eser hırsızlığını araştırmak için Çorum’a gelir. Çorum’a gelmişken de ailece tanıdıkları Kemal ve oğlu Karaca’nın yanına uğrar. Kemal yıllar önce çok sevdiği karısının ölümünden sonra kendini toparlayamaz ve oğlu Karaca’ya babalık yapamaz duruma gelir. Böyle bir buhranın içindeyken arkadaşının tavsiyesiyle İstanbul’a Umay Nine’nin (Defne Kaman’ın anneannesi) yanına gelir ve onun sayesinde kendini toparlar. İlişkileri bu kadar eskiye dayandığı için ve Karaca’yı gerçek kardeşi gibi gördüğünden Defne Kaman buraya uğramadan gitmek istememiştir. Bu ziyaretin yapacağı araştırmayı etkileyeceğinin Defne Kaman da dahil hiç kimse farkında değildir.

Yaptığı araştırmalar sırasında aniden ortadan kaybolan ve uzun süre kendisinden haber alınamayan Defne Kaman sosyal medyanın da etkisiyle Çorum’da büyük bir kargaşaya sebep olur. Defne’yi bulmak için Çorum valisi ve emniyet müdürü seferber olmuştur.

Diğer taraftan da Defne Kaman’ın anneannesi Umay Bayülgen (Umay Nine) Çorum’a gelmiştir. Yanında yine benzer bir olayda tanıştığı sahaf Semahat ile birlikte (serinin ilki olan Su kitabının kahramanlarından). Daha ilk günden değişik giyim tarzı ve konuşmalarındaki bilgeliğiyle herkesin dikkatini çekmeyi başarır Umay Nine. Umay Nine ve Defne Kaman birer kamdır ve kam adetlere göre yaşamlarını devam ettirmektedirler.

Çorum’daki tarihi Hitit kalıntılarında, oraya nasıl geldiği bir türlü anlaşılamayan bir geyik belirir. Bu yabani geyiğe hiç korkmadan yaklaşabilen tek kişi Umay Ninedir. Umay Nine torunu Defne Kaman bulunmadan geyiğin yanından ayrılmayacağını söyler. Bunun üzerine ellerinden bir şey gelmeyeceğini anlayan vali birkaç koruma polisi ile Umay Nineyi orada bırakmaya ikna olur.

Defne Kaman’ın kaybolmasından bir gün sonra da Karaca ortadan kaybolur ve aynı gün birde cinayet vakası ortaya çıkar. Bu kayıpların ve cinayetin birbiri ile ilişkili olacağını düşünen vali ve emniyet müdürü araştırmayı genişletir. Ertesi gün Karaca yaralı bir halde bulunur ama Defne Kaman’dan hala bir ses yoktur.

Tüm bu hengamenin içinde Defne Kaman’ın Toprak kitabı Umay Nine ve Semahat’ın en büyük yol göstericisi olur. Ve bu kitabında ışığıyla ipuçlarını takip ederek Defne Kaman’ı bitap bir şekilde bulurlar.

Toprak | Kitap Yorumu:

Çorum’da Hitit dönemine ait bir tarihi eser kaçakçılığını araştırmaya giden gazetecimiz uyumsuz Defne Kaman’ın kaybolmasıyla başlayan kitabımız Toprak, serinin ikinci kitabı.

Adı üstünde anadır toprak her şeyin başlangıcı ve sonu. Kucaklayan, karşılıksız veren, canını ne kadar acıtsak da asla bizi boş çevirmeyen…

Doğa tutkunu biri olarak her zaman doğadan öğrenilecek çok şey olduğuna inananlardanım ben de, dinlemesini bildikten sonra… Elimizdeki en iyi pusulayı, tabiatı doğru okuyarak aldığımız yol en doğru olan yoldur.

Toprağa olan vefayı romanlaştıran Buket Uzuner Türklerin ilk inanışlarından olan kamanlığı da değişik bir açıdan ele alarak öğreticiliği yüksek tutan farklı bir dünyanın kapılarını açıyor bizlere.

Çok kolay olarak özetlenebilecek bir kitap değil Toprak. Bu yüzden çok fazla içeriğine girmeden ana hatlarıyla konuyu anlatmaya çalıştım. Siz kitabı okurken o kadar anlatılmayan şeyle karşılaşacaksınız ki. Mesela kam inançlarının anlatılışlarını, Defne’nin uzun yıllar görüşmediği baba gerçeğini, yıllar sonra tattığı aşkı ve daha birçok konuyu özete eklemedim. Çünkü bunlar kitabı okurken görmeniz gerekenler.

Serinin bu kitabına eklenen karakterler de en az ilk kitap olan Su’daki kadar nevi şahsına münhasır 😉

Bilgilendirici tarafları olan bir kitap olduğu doğrudur Toprak’ın ama bir roman olduğu da okunurken kesinlikle unutulmamalı.

Kitabın okurken bazı yerlerinde kopukluklar yaşadım, bazı konuların bağlantıları hava da kaldı gibi geldi bana ama bunu kitabın tamamına mal etmek bence yanlış olur.

Eğer hala okumadıysanız Su ile başlayıp Toprak’a geçiş yapabilirsiniz. Son olarak yorumumu kitaptan birkaç alıntıyla bitirmek istiyorum. Belki size kitap hakkında daha çok fikir verebilir.

Toprak | Alıntılar:
  • Sevdiğimiz birini toprağa verdiğimizde, onu kaybetmenin derin acısını yine toprakla temizleriz. Toprak bize binlerce yıldır karşılıksız olarak sadece nimetler sunan, evimiz, yerimiz, yurdumuz ve/veya hakkını yediğimizde kıtlık, deprem, erozyon ve yanardağlarıyla belamızı veren bir kum parçası değildir. Toprak aynı zamanda içinde, altında ve üstünde yaşayan milyonlarca canlıya orta ve üst dünyadaki bütün canlılara can katan alt dünyanın da ana vatanıdır.

  • ​Öyle rüya deyip geçmeyeceksin zaten. Bak nasıl kemiklerin içini emar makinesinde tarayarak görüyorsak, rüyalar da ruhumuzun emarını çekerler.

-​ Başlangıçta toprak vardı.
Toprak ki; ondan geldik, ona gideriz; milyonlarca yıldır borcunu ödemeyen kiracısıyız.
Toprak ki; Anadır, doğumdur.
Toprak ki; rahimdir, SU’yun da yatağı, yuvası, anası.
Yerdir, yeryüzüdür, temel ve zemindir.
Toprak ki; tohumdur, bereket ve bolluk, esirgeyen ve koruyandır.
Toprak ki; yaşamdır, candır.

​-​ Ahlak, kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmamak ve yapılmasına engel olmaktır. Ahlak bütün öteki canlıların hak ve sorumluluklarını kabul eden bir vicdan sözleşmesidir. Yeryüzüne gelmiş, yeryüzünden geçmiş ve geçecek olan herkes ama herkes aklının en derinin de bunu bilir .Çünkü vicdan ,insanın kafasındadır ve bütün insanlar bir kafayla doğar.

​-​ O dönemden sonra Türkler için, beton modernleşmeyi, ağaç ve yeşillikse köylülüğü temsil ediyordu, hala da öyledir. Artık kimse köylü, kimse çiftçi olmak, elinde toprak kokusuyla, çamur izini hatırlamak istemez olmuştu, onların yerine çiçek aromalı sıvı sabunları, oda ve araba spreylerini satın almayı tercih ediyordu. Topraktan ve tarladan gelen banal di, köylüydü ama fabrika ve marketten gelen moderndi, kentliydi…

Yazar Buket Uzuner Hakkında:

3 Ekim 1955 Ankara doğumlu olan yazar, Hacettepe Üniversitesinde biyoloji bölümünü tamamladıktan sonra, (Norveç) Bergen Üniversitesinde mikrobiyel ekoloji ve sosyoloji, (ABD) Michigan Üniversitesi’nde toplum sağlığı konularında yüksek lisans eğitimlerini tamamlamıştır.

Buket Uzuner, Türkiye Cumhuriyeti’nin 75. Kuruluş yılında Türkiye üniversiteleri, basını, meslek kuruluşları ve 81 ilin valiliklerinden oluşturulan jürinin oylarıyla “Cumhuriyetin 75 Başarılı Kadını“ndan biri olarak seçilmiştir.

Roman:

• İki Yeşil Susamuru, Anneleri, Babaları, Sevgilileri ve Diğerleri (1991)
• Balık İzlerinin Sesi (1992)
• Kumral Ada Mavi Tuna (1997)
• Uzun Beyaz Bulut – Gelibolu (2001)
• İstanbullular (2007)
• Su – Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları (2012)
• Toprak – Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları (2015)

Öykü:

• Benim Adım Mayıs (1986)
• Ayın En Çıplak Günü (1988)
• Güneş Yiyen Çingene (1989)
• Karayel Hüznü (1993)
• Şairler Şehri (1994)
• Şiirin Kız kardeşi Öykü (2003)
• Yolda (2009)
• Kumral Ada Mavi Tuna
• İstanbullular
• Gallipoli
• Bir Yılbaşı Hikayesi (2013)

Gezi:

• Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları (1989)
• Şehir Romantiğinin Günlüğü (1998)
• New York Seyir Defteri (2000)

Otobiyografi:

• Gümüş Yaz, Gümüş Kız (2002)
Deneme
• Selin ve Cem’le Yolculuklar (2004)
• Benim Adım İstanbul (2011)

Keyifli okumalar,
Kübra Mısırlı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Hande Sönmezerler Sinan 6 Temmuz 2018 at 08:32

    Özetiniz ve yorumunuz iyi fikir verdi teşekkürler.

  • Yanıtla Kübra Mısırlı Keskin 6 Temmuz 2018 at 09:12

    Rica ederim Hande Hanım, beğenmenize sevindim. Keyifli okumalar.

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan