Ankara’nın taştır yolu
Her tarafı asker dolu
Artık yetiş Kemal Paşa
Kan ağlıyor Anadolu 🇹🇷
Iremushka bu hafta Ankara’dan el sallıyor! Konu gezip görmek ise asla yorulup, yeter demem. En sevdiğim yanı ise maceralarımı buradan sizlere aktarmak ✍🏼
Rotamı Ankara’ya doğru çizdim; daha önce de geldiğim ama bu seferki kadar çok gezemediğimden, kaleme alamadığım bu şehri, bu sefer karış karış fethettim ve sizler için kendi kadrajımdan fotoğraflar ile derledim, haydi başlayalım!
Denizsiz yapamam diyen bir insandım, hala da öyleyim. Deniz demek; medeniyet demek, insanın ruhunun dinlenmesi, fikirlerinin genişlemesi, düşüncelerin pozitifleşmesi demek. Ama her şehir yerlisine güzeldir, 4-5 günlük Ankara seyahatim bana yetti bol bol Anıtkabir’i soludum ki bu en sevdiğim yanıydı bu şehirde bulunuşumun!
📍 Anıtkabir | İlk Durak; ATAM
Konu asker ise hele hele benim vatanımın askeri, gazisi, şehidi ise içim burkulur. Herkes kendi vatanını korumalı, gerekirse canını ortaya koymalıdır kanımca. Anıtkabir’de attığım her adımda tarih gözümde canlandı, yaşlar akmaya başladı!
Bir an durup ‘Yok ben daha fazla gezemeyeceğim’ desem de ayaklarım geri gidemedi. Öyle güçlü duygular ki anlatabilmek, cümle kurabilmek çok zor…
Ana kapıdan girdikten sonra törenlerin başlangıç noktası olan Aslanlı Yol’dan mozoleye yönelerek Atamızın huzuruna çıktık.
Duyguların hat safhaya çıktığı Mozole ziyareti sonrası alt katta bulunan ve restore edilerek ziyarete açılan Kurtuluş Savaşı Müzesi bizi karşıladı. Benim ipler tamda bu noktada koptu zaten. Kurtuluş Savaşı’nın tüm detaylarının işlendiği müze tarihe bir pencere olarak karşımdaydı.
Uğramadan geçmeyin, tüyleriniz diken diken olacak ama buna değer 🙏🏼
📌 Anıtkabir hakkında biraz daha okumak isterseniz sitemiz yazarlarından Hande Sönmezerler Sinan’ın Anıtkabir yazısına da göz atabilirsiniz.
📍 Ankara Kalesi | Ankara’ya Kuş Bakışı
16 metre yükseklikteki duvarlara sahip olan bu kaleden tüm Ankara’yı seyredebilirsiniz.
1640 yılında Ankara’ya gelen Evliya Çelebi seyehat kitabında Ankara kentini ve kentteki yaşamı ayrıntılı bir şekilde kaleme almış, ama önceliği Ankara Kalesine vermiş!
Biraz tırmanarak gezecek olduğunuz bu kaleye giderken rahat kıyafetler giymenizi tavsiye ederim yoksa benim gibi elbise ile gittiğinizde aşağıdan kaleyi izlemek ile yetinmek zorunda kalabilirsiniz.
Kaleden aşağı inerken yol boyunca birçok vintage ve hediyelik eşya mağazasına rastlıyorsunuz. Ayrıca küçük küçük ev tipi sergilerde de ressamlar ürettikleri eserleri sergiliyor. İçeriye girdiğinizde gacır gucur sesleri ile sizi geçmişe götüren ahşap merdivenlerin kenarına dizilmiş eşsiz tabloların büyüsüne kapılıyorsunuz.
📍 Pirinç Han | Naftalin Kokulu Hikayeler
Gezim Ankara’nın oldukça sıcak bir gününe denk geldiğinden Pirinç Han’daki bir kafede buz gibi bir limonata molası vererek enerji topladım.
Aynı zamanda bahçede limonatanızı yudumlarken dört bir yanınızı saran el emeği üretimlerin olduğu mağaza vitrinlerine dalıp gitmekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz. Hem alışveriş hem de biraz nostalji!
“Kime böyle dalıp gitmelerin?” diye soracak olursanız, hemen bu duruma da açıklık getirebilirim. Bursa’da da en sevdiğim aktivitelerden biri Koza Han’da oturup günün yorgunluğunu sade türk kahvem eşliğinde atmaktır. Ankaralılar kızmasın ama Koza Han bambaşka bir atmosfer, burası da oraya çok benziyor ama oldukça bakıma ihtiyacı var. Duyun sesimiii! Bu değer kaybedilmemeli🤷🏼♀️
Hediyelik ıvır zıvırları da Pirinç Han’daki küçük dükkanlardan hallettim, bir çok doğal taşlı kolye ucu veya bileklikleri paketleterek.
Benimle birlikte siz de gezdiğinize göre, artık yavaştan karnımız acıkmıştır 😋
📍 Ankara Tava | Boğaziçi Lokantası
Ulus’ta bulunan Boğaziçi Lokantası’nı [@bogazicilokantasi] Vedat Milör [@vmilor] sayesinde keşfettik ve Ankara Tava’yı affetmedik, mideye indirdik.
Baya büyük bir porsiyon olan bu yemeği daha fazla anlatmayacağım ama tadı damağımızda kaldı diyebilirim, haydi yapılsın Ankara planları 🤷🏼♀️
Hayattan kaçmak için değil, hayatı kaçırmamak için yola çık!
Hayat renkli, günler şeker 🍭
İrem Savaş
No Comments