Yurt Dışı Gezi

Barselona Barselona

7 Ekim 2018

Barselona

Akdeniz denince akla gelen ilk ülke İspanya’dır benim için. İçinde sıcaklığı ve neşeyi barındırır. Barselona ise bu ülkenin gözbebeği ve kalbi gibidir. Gerçi ben bir kış ayında gitmiş olsam da sıcaklığı yine de hissettiriyor bu şehir.

Barselona, Katalonya

Barselona özellikle 2017’de yapılan referandum sonucunda Katalonya Özerk Bölgesinin başkenti oldu. Bu sebeptendir ki şehrin heryeri Katalan bayraklarıyla donatılmış durumda. Birçok uyarı levhalarında da dil olarak önce Katalanca sonra İspanyolca daha sonra da İngilizce kullanılmış. Bu, özellikle metro ve diğer toplu taşıma araçlarında ilk dikkatimi çeken şey olmuştu.

Barselona, eski ve yeni şehir olmak üzere iki ana kısımdan oluşuyor.

Eski Barselona yani bütün şehrin orta ve iç kısımları mimari ve şehircilik açısından bir dünya markası diyebilirim.

Barselona | Barcelona

Bütün şehir birbirini dik kesen paralel sokak ve caddelerden oluşuyor. Şehre kuşbalkışı baktığınızda “ızgara şehir plancılığı”nın en güzel örneği olduğunu görebilirsiniz. Bu sokak ve caddeleri şehrin bir köşesinden diğerine kadar tam ortadan kesen bir de geniş bir bulvarı var ki onun da adı Avinguda Diagonale.

Mimari deyince de şehrin fiziki yapısıyla beraber ünlü Katalan mimar Antoni Gaudi’yi esgeçmemek gerekir. Çünkü kendisi bir anlamda Barselona’yı Barselona yapan en büyük etkenlerden biri.

Gaudi

1852-1926 yılları arasında yaşamış olan Gaudi, Barselona’nın simgesi haline gelen neo-gotik katedral La Sagrada Familia’nın da mimarı. Hatta hayatını bu kilisenin yapımına öyle bir adamış ki bir rivayete göre; bu yapının inşası sırasında bir detaya uzaktan bakmak için geri geri giderken oradan geçen tramvayın altında kalarak can vermiş. Eh meslek kazası deyip geçelim diyecek halimiz yok ama Gaudi’nin bu tutkusu yeryüzünün en enteresan yapılarından birinin ortaya çıkmasına sebep olmuş.

La Sagrada Familia

La Sagrada Familia

La Sagrada Familia, yani “Kutsal Aile Kilisesi” veya bir diğer deyişle yüz yılı aşkın bir süredir devam eden “Bitmeyen kilise”nin, Gaudi’nin 100. ölüm yıldönümü olan 2026 yılında bitirilmesi planlanmakta. Ve halen bir çok devasa vinç, yüzlerce ekip harıl harıl gece gündüz çalışıyor yapı üzerinde. İş iskeleleri, güvenlik ağları ve vinçler arasından görebildiğimiz kadarıyla bile yapının ne kadar olağanüstü bir sanat eseri olduğunu farkedebiliyoruz.

 
Her detayı ince düşünülmüş ve dini sembollerle süslenmiş muazzam bir dış cephesi, masalsı bir ormanda geziyormuş hissi veren etkileyici iç yapı tasarımıyla benim gördüğüm en ilginç mimari harikalardan biri.

Bir başka rivayet ise, Gaudi’nin bir dönem Kapadokya’yı gezerken görüp etkilendiği Peri Bacalarından ilham aldığıdır.

 
Gaudi’nin aynı zamanda şehrin farklı semtlerine serpiştirilmiş mimari tasarımlarını da görmek heyecan verici. Herbiri hem modern, hem de sürreal sanatın adeta başyapıtları olan Casa Mila Apartmanı, Casa Batllo evi, Hansel ve Gretel masalından fırlamış gibi duran Park Güell, şu anda müze olarak kullanılan ve dönemin en zengin şahsı olan Eusebi Güell için yaptığı Güell Sarayı bunlardan bazıları.

Deniz Ürünleri

 
Şehrin tabii ki beni ennn çok etkileyen şeylerinden biri de müthiş bir deniz ürünleri cenneti olması. Bir Akdeniz ülkesi olarak bu zenginliği sonuna kadar hissediyorsunuz. Mercat de la Boquiera pazarında binbir çeşit balık ve deniz ürününü görebilirsiniz. Ülke mutfağında ise Tapas denilen bir çeşit deniz ürünü meze tabağı ise hem çok popüler hem de benim damak zevkime tam oturan bir lezzet. Tabii ki yanında bir kadeh Sangria ile 😊

Eğer Barselona’ya yolunuz yaz aylarından birinde düşerse, şehrin merkezindeki geniş plajlarından Akdeniz’in kızgın kumlarından (muhtemelen serin olmayacak) sularına atlayabilirsiniz. Şehir merkezinde böyle bir lüksün olması ise ayrı bir keyif Barselona’lılar için.

Barselona Sahil

Bu arada İspanya’nın bir diğer sanat sembolü ve benim en sevdiğim ressam olan Salvador Dali’nin doğduğu kasaba olan Figueres ve Dali Müzesi ziyaretimi ise bir başka yazımda sizlerle paylaşırım. Çünkü orası da ayrı bir dünya ve birkaç cümle ile geçiştirilemeyecek zenginliklerle dolu.

Barselona ve Ben 😉


Barselona ve Ben 😉

Tertemiz caddeleri ve sokakları, heryerinden müzik sesleri yükselen kafeleri ve restoranları ile Barselona; metropol havasında olmayan büyük bir şehir.

Mesela bugün Woody Allen’in filmi “Vicky Cristina Barcelona”yı seyredin ve şehri ziyaret etmek için bir başka güzel sebebiniz olsun.

Güzel bir haftasonu diliyorum.

Ali Ballı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

9 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 7 Ekim 2018 at 19:03

    Barselona’ya aşık olmuştum. Şimdi senin bu keyifli yazını okuyunca, bu şehire yeniden gitmeyi ne kadar istediğimi fark ettim. 2010 Ağustos ayındaki kendi gezimden de bazı fotoğrafları senin harika görsellerinin altına ekliyorum 😉
     
    Ağustos 2010, Barselona | Didem Çelebi Özkan
     
    Ağustos 2010, Barselona | Didem Çelebi Özkan
     
    Ağustos 2010, Barselona | Didem Çelebi Özkan
     
    Ağustos 2010, Barselona | Casa Mila | Didem Çelebi Özkan
     
    Ağustos 2010, Barselona | Casa Batllo | Didem Çelebi Özkan
     
    Ağustos 2010, Barselona | Park Güell | Didem Çelebi Özkan
     
    Ağustos 2010, Barselona | Park Güell | Didem Çelebi Özkan
     
    Ağustos 2010, Barselona | Park Güell | Didem Çelebi Özkan
     
    Ağustos 2010, Barselona | Park Güell | Didem Çelebi Özkan
     
    Ağustos 2010, Barselona | La Familia Sagrada | Didem Çelebi Özkan

  • Yanıtla Ali Ballı 7 Ekim 2018 at 19:49

    Vay Didemcim fotoğraflar harika. Ben de yeniden gitmek istiyorum ama bu sefer bir yaz ayında 🙂

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 7 Ekim 2018 at 19:58

      Canım benim çok teşekkürler ☺️ Kim bilir belki kısmet olur ve hep beraber gideriz.
       
      Sevgiler Alicim 🤗

  • Yanıtla Seçil Heptaşkın 7 Ekim 2018 at 20:51

    Barselona için çok keyifli bır özet olmuş gerçekten, kalemine sağlık.
     
    2026 yılında bittiginde gidip görmeyi çok istediğim bir yapıdır, La Sagrada Familia.
     
    Bir asrı geçkin süredir devam eden ve içinden geçtiği zamanların gereklerine uygun olarak inşaa edildiğini düşündüğüm bu yapı tam bir “geçmişten geleceğe” örneği olacaktır.
     
    Hep beraber toplanıp gideriz o zaman 😉

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 7 Ekim 2018 at 21:41

      Yaeyyyy, yalnız toplanıp gitmek için 2026’yı beklemesek, önümüzdeki yaz gitsek mesela, nasıl olur 😉

    • Yanıtla Ali Ballı 8 Ekim 2018 at 12:22

      Evet 2026’ya daha çooook var… Bence de en kısa zamanda çıkıp gidelim ☺️😆

  • Yanıtla Ilgın Cenkçiler 15 Ekim 2018 at 22:18

    Yurtdışında görmeyi dilediğim ilk şehirdi ve kardeşimin orada evlenmeye karar vermesi ile dileğim 16 yıl gecikmeli olarak 2016’da gerçekleşti.
     
    Şehir her anlamda gerçekten etkileyici, apartmanlar bile dış cephe süslemeleri ile büyülüyor. Zaten görmeyi arzu etmemin sebebi herkeste olduğu gibi -senin de yazında bahsettiğin- bu mimari güzellikler, bunların yanında muhteşem yemekler ve elbette flemenko gösterisi izleyebilmekti.
     
    Yalnız şehre indiğimizde tuttuğumuz eve ulaşabilmek için taksiye adresi gösterdiğimizde sadece evin numarasının yeterli olduğunu görünce yaşadığım şoku unutamayacağım 🙃
     
    Sevgiler

    • Yanıtla Ali Ballı 19 Ekim 2018 at 22:04

      Taksi olayı ilginçmiş :)) Demek değişik bi’ sistemleri varsa ??

      Selamlar benden… 👋👋

  • Yanıtla Ilgın Cenkçiler 21 Ekim 2018 at 22:54

    Bence tamamen şehrin planlanması ile alakalı çünkü bu düzeni yürürken de hissedebiliyorsun. Orada fazlası ile yürüyen biri olarak söyleyebilirim 😉

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan