Mutlu Yıllar

Bu hafta 2018’deki son yazımla sizlerleyim. Yine bir yılın daha son günlerini yaşıyoruz. Medyada, sosyal medyada, sokakta ve tüm bunların da etkisiyle içimizde geçtiğimiz yılın kritiğini yapmaya başladık. 2018’in “en”leri. En çok kazananı, en çok kaybedeni, en güzeli, en kötüsü… 2018’de dünyada neler oldu, ülkemizde neler oldu, hangi ünlüler evlendi, hangi ünlüler boşandı, kimler öldü, kimler doğdu? Derken, kişisel bazda kritiklere geliyor sıra. 2018’de neler yaşadım? En güzel günüm şuydu, en kötü günüm buydu, kazandıklarım, kaybettiklerim…

Tabi insanoğlu, geleceği de düşünmek zorunda hissediyor kendini. 2019’da şu olsun, bu da olsun. Şöyle güzel bir yıl olsun temennileri, ya da ya kötü bir yıl olursa korkuları…

Özetle her yıl olduğu gibi bu yıl da kimileri için güzel günlerin çok olduğu, kimileri içinse kötü günlerin çok olduğu bir yıl oldu. Kimileri içinse, diğer yıllardan hiç farkı olmayan, sıradan nötr bir yıl oldu. Kimileri binbir umutla bakarken yeni yıla, kimileri de her zamanki pesimistliği ile bakıyor. Her zamanki gibi diyorum, çünkü bir insan bir konuda pesimist ise, her konuda öyledir. Kendine göre en acı günleri kendi yaşamıştır, en zor hayat onundur ve yine kötü bir yıl geçirmesine kimse mani olamaz.

Benim de şahsi dileğim ve yeni yıldan en büyük beklentim, etrafımda mümkün olduğu kadar az umutsuz insan olması. Sürekli pozitif yanları düşünen ve arzu eden insanlar olsun istiyorum etrafımda; ama belki de diyorsunuz ki insan umutsuzsa umutsuzdur. Nasıl düzelecek ki?! Nasıl kurtaracak ki kendini bu pesimistlikten?! Vee sonra geliyor her sıkışıldığında sığınılan o cümle….

“Yapacak bir şey yok”

HAYIR…

Daima yapacak bir şey vardır. Her zaman söylediğim gibi olaylar değişmeyebilir ama olaylara bakış açısı değişir.

Bakış Açısı Nasıl Değişir?

Bu konu üzerinde düşünürken, hayat hakkında bilgileri ve tecrübeleriyle, otorite olabilmiş bazı insanların bazı sözlerini de göz önünde bulundurmak istiyorum.

Kusursuzluk

Olumlu bir insan olabilmek için ilk kural, “kusursuz” olunamayacağıdır. Bence yeni yıla bunu kabul ederek başlayın.

“Mükemmel sözcüğünü unut. O en suçlu sözcüklerden birisidir. Bu dünyadaki tüm dillerden çıkarılmalıdır, o insan zihninden çıkarılmalıdır, hiç kimse asla mükemmel olmamıştır ve hiç kimse asla olamaz.” – Osho

Evet insanlar da hayatlar da mükemmel olamaz. Hayat bu, elbette tatlı günü de vardır, acı günü de; insan bu, yapabildiği de vardır yapamadığı da. Önemli olan acı günlerin üstesinden, yapabildiğinin en iyisiyle gelmeye çalışabilmektir.

Gülümsemek

Hayatta mutlu olabilmenin güzel bir tekniğidir gülümsemek. Yeni yılda gülümseyin. Sabah uyandığınızda, ailenize, komşunuza, iş arkadaşlarınıza gülümseyin. Bazen gülümsemek insanın içinden gelmez o zaman zihninizde sizi gülümsetebilecek faktörleri canlandırın ve gülümsemek için kendinizi zorlayın.

Gülümsemek insanın kendinde ve karşısında güzel duygular uyandırır, sinirleri yatıştırır, sakinlik verir herkese. Sakinlik de her derde devadır. Sakin insanlar az sorun yaşarlar.

“Başarılı insanlarda her zaman önemli olan iki şey vardır. Gülümsemek ve sakinlik. Problemleri çözmek için gülümse, problemleri çözmek için sakin ol.” – Steve Jobs

Sahip Olduklarının Farkında Olma

İnsan yapısı gereği kendinde olmayanlara odaklanabilir. Bunun sonucu da memnuniyetsizliktir. Yeni yılda sahip olmadıklarınıza değil, sahip olduklarınıza odaklanın. Sağlığınız varsa sağlığınızın, aileniz varsa ailenizin, özgürseniz özgürlüğünüzün, yiyip içebildiğiniz her lokmanın, yudumun tadını çıkarın.

Tolstoy’a “Nasıl mutlu oluyorsunuz?” diye sorduklarında şu cevabı vermiş; “Sahip olduğum şeylere sevinerek, sahip olmadıklarımı düşünmeyerek” demiş.

Mutluluk sıradan sandığımız güzelliklerde saklıdır, umut ederek de perçinlenir.

Umutlarınızın çok, korkularınızın az olduğu bir yıl dilerim….

Mutlu Yıllar,
Nalan Erpolat