Biraz Kitap

Küçük Kara Balık

15 Ocak 2019

Küçük Kara Balık | Samed Behrengi


Küçük Kara Balık | Samed Behrengi

Çocukken okumuşsunuzdur belki. Ben çocukken okumadım. Daha birkaç sene evvel okumuştum. Bir de şimdilerde tekrar okuyacağım geldi. Ancak bu defaki okumamda daha önce fark etmediğim şeyler fark ettim ve pek de hoşuma gitmedi.

Macera Peşinde Küçük Kara Balık

Öykü kısaca şöyle;
Küçük Kara Balık, yaşadığı ırmağın ötesini görmek ister. Annesinin ve diğer büyüklerin tüm karşı çıkmalarına rağmen ırmağın devamını görmek üzere maceraya atılır.

Gezmek, görmek… bunlar çok güzel şeyler. Dünyayı gezmek, görmek isteyen insan olsun, balık olsun, desteğim tam. Ancak bunu yaparken, bunu yapmak istemeyenleri aşağılamak mı lazım?

Küçük Kara Balık, kendisini engellemek isteyen annesine ve diğer büyüklere “Sizin gibi yaşamak istemiyorum,” diye atarlanıyor. Onların hayatını sıkıcı buluyor.

Haklılık payı var ama geride böyle kırık kalpler bırakarak mı gitmek şart? Daha sanki nazik bir şekilde ifade edilebilir gibi geliyor.
Kararlılığına puanım tam. Ama üslup hoş değil.

Gerçi burada büyüklere iş düşüyor. Düşünüyorum, çocuğum olsa ve böyle bir isteği konusunda kararlı olsa ne kadar hoşuma gider. Genel olarak kararlı birini görmek hoşuma gidiyor. Ebeveyn olarak da ne güzel bir çocuk yetiştirmişim diye gururlanırdım; kendi isteği, kendi hedefleri ve bunları hayata geçirecek azmi var. Mükemmel bir şey.

Herkesin Hayatına Kimse Karışamaz.

Küçük Kara Balık yolculuğu sırasında başka canlılarla karşılaşıyor.

Örneğin kurbağalar. Kurbağalar, kendi küçük dünyalarında en iyinin, en güzelinin kendileri olduğunu zannediyorlar. Küçük Kara Balık da onlara “Cahilsiniz.” diyor.

Bir yengeçle karşılaşıyor. Yengeç, Küçük Kara Balık’a kendince nasihat veriyor. Küçük Kara Balık onu da aşağılayıp yampiri yampiri yürümesiyle dalga geçiyor: “Sen önce yürümeyi öğren, sonra bana akıl verirsin,” gibi bir şey söylüyor.

Hoşuma gitmedi bu tavır.

Tamam sen gez gör, ama bunu istemeyenleri küçümsemek niye?
Bu dayatmacılık hoşuma gitmiyor.
Ünlü bir halk ozanımızın dediği gibi:
Herkesin hayatına kimse karışamaz.

Düşman Kuşlar

Küçük Kara Balık, zaman zaman ölüm tehlikesi de atlatıyor. Çünkü balıkla beslenen kuşlar var ve bu kuşlar hayatta kalmak için içinde Küçük Kara Balık’ın da olduğu balıklardan yemek zorundalar. Ama Küçük Kara Balık, sadece ekmeğinin peşinde olan bu kuşları düşman gibi gösteriyor. Kendi hayatta kalma mücadelesini anlıyorum. Her canlı refleks olarak bunun için mücadele eder. Ama merak ediyorum, bu kitabı okuyan küçük çocuklar için kuşlar düşman gibi gösterilmiş olmuyor mu? Kovboy filmlerinde Kızılderililerin düşman olarak gösterilmesi gibi. Fark göremiyorum.

Ben Hassasım Belki de.

Küçükken okuyup geçilmeli belki de. Bak şimdi okuyunca, bir sürü can sıkıcı nokta buldum. Belki de ben hassasım, bilemedim.

Saygılarımla,
Hülya Erarslan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

3 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 15 Ocak 2019 at 08:24

    Okumamıştım. Artık bu yorumdan sonra kessen okumam. İnsanların kendi seçimlerini mutlak ve tek doğruymuş gibi sunmalarından bıktım.
     
    Tüm kitap bana, politikacıların seçim dönemi uyguladıkları karşı tarafı karalama üzerine kurulu kampanyalarını hatırlattı. Kendilerinde doğru olanı göstermek yerine karşı tarafı kötüleme…
     
    Ne yazık; güzel bir olguyu bile çatışma, aşağılama, ötekileştirme olmadan aktaramıyoruz.

  • Yanıtla Hülya Erarslan 15 Ocak 2019 at 10:53

    Benimki gibi bir anlamı bir başkası çıkarmayabilir. Zira ilk okuduğumda Küçük Kara Balık’ın inatçı ve kararlı yönü daha çok ilgimi çekmişti. Yıllar sonra yetişkin halimle okumamda Küçük Kara Balık’ın biraz ukala olduğunu hissettim. Yarın bir daha okusam belki bu defa bambaşka bir şey görüp överim. O yüzden benim dediğime bakmayın .)

  • Yanıtla Hande S. Sinan 15 Ocak 2019 at 13:09

    Ben çocukken okumadım ama benim çocuğuma geçen sene Samet Behrengi’nin 6 adet kitabı ödev verildi ve her birini önden okudum.
     
    Tam bir rezalet!
     
    Neden? Çünkü bu adamcağız İran kültürü ve Orta Doğu kültüründen ve bu kültürler bize ne kadar dayatılmaya çalışılsa da Türk kültürüne uymuyor aslında. Üstelik yaşadığı dönemde muhalif olduğu için de tehdit almış (hatta öldürülmüş) Dolayısıyla kendi kültürünü yansıtıyor.
    Bu kitap diğer kitapları içinde inanın en masum olanı.
     
    Ben okulla görüştüm ve hangi akla dayanarak bu kitaplar okuma listesine kondu dedim ve öğrendim ki İstanbul’da pek çok okulda öğretmenler ödev veriyormuş bu yazarı. Şok geçirdim ve okula çocuğuma Samet Behrengi kitaplarını yasakladığımı ve bu kitabın çocuğumun düşünce tarzını bozmasını istemediğimi çok net şekilde belirttim.
     
    Sakın ola kendi çocuklarınıza ödev verilirse okutmayın. Aman diyim…

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan