“Ben çocuklarıma hiç acımadım.”
Eskilerin yaygın inancı buydu.
Acımanın güçsüz karakterli çocuklar yetiştirmeye neden olacağı düşünülürdü. Oysa başardıkları “acımasız” nesiller yetiştirmek oldu.
”Acıma, acınıcak duruma düşersin.”
Bu cümleyle de sıkça karşılaşmışsınızdır.
Duyduğum her sefer beni rahatsız eden bu sözler, resmen empati yoksunu insanlarla çevrelenmemize neden oldu.
Empat Didem
Empati demişken, fazla empati kurmakla bile suçlandım. Empatinin fazlası nasıl mı oluyor? Zor durumda olan bir dostun acısını iliklerine kadar hissetmekle oluyor ve karşındaki çok bilmiş hadsizlerden biri, çat diye yapıştırı veriyor diğer bir öcü cümle “Acıma, Allah başına verir”i.
Ne korkunç öyle değil mi? Fazla üzülürsen aynı acı ile terbiye edileceğini düşündürüyorlar. Acı çekmekten korktuğumuz için karşımızdakinin kederine başımızı çevirdiğimiz anda da bencillik bizi içten içe çürütmeye başlıyor.
İnsanların ızdırabına karşı yüreğimizi sertleştirmemiz gerektiğine dair eğitiliyoruz.
Sertleştiğinde de kendinden başkasını -buna doğa ve diğer canlılar da dahil- düşünmeyen egoist insanlarla doluyor toplum.
❗️Ben çocuklarıma da acıyorum, onlara başka insanlara acımayı da öğretiyorum. Çünkü:
Karşısındakini gerçekten hissedebilenler, ötekileştirerek oluşturulan nefret zincirlerinden kurtulabilir sadece. Karşımızdakini hissettiğimizde Türk-Kürt, kadın-erkek, gay-hetero, zenci-beyaz, dinci-dinsiz gibi sıfatların sınır duvarları yok olur.
Bana söyler misiniz şu “insan” diye adlandırarak devamlı yücelttiğimiz canlı, bu böbürlenmeyi hak ediyor mu? Dünyaya baktığımızda doğal yaşam döngüsünün canına okuyan tek canlılar biziz. Dünyanın sonunu getirmek üzere olduğumuzu gayet iyi bildiğimizden Mars’ta yeni bir yaşam kurmaya çalışıyoruz. Gezegenin fişini çektiğimizde gidip oraya yerleşeceğiz çünkü.
Selfie Çağı
İlk Çağ, Orta Çağ, Yeni Çağ ve günümüze kadar gelen Yakın Çağ’dan sonra gelecek olan için isim buldum ben. Kendimizden başkasını gözümüzün görmediği “Selfie Çağı” son derece uygun bir ad bence. Kameranın objektifinin en çok kendimize dönük olduğu, narsist ve egoist selfie insanlarının çağı.
Narcissus bile kendine bizim kadar aşık değildi.
Bu insanlar, kendi arzu ve çıkarları herkesten önce geldiğinden toplumla birlikte hareket edemezler, empati kuramadıkları için dünyada tek anladıkları ve hak verdikleri insan da sadece kendileridir.
“Acıma! Acıma!”ların sonucunda toplumun çoğunluğunu resmen sosyopatlar ele geçirdi.
Acımamak gerektiğine dair ne çok deyişimiz varmış, siz de fark ettiniz mi?
Saçmalık!
Acıyın.
Ve bu kusurlu düzen değişmeye başlasın.
Didem Çelebi Özkan
22 YORUMLAR
Selfie Çağı çok iyiymiş…
Thank you bebek 🙃🙃😘😉
Didem Hanım merhaba,
Tahminen bir yıldır takip ediyorum sizi ve arkadaşlarınızı. Ve öyle okuyup geçmiyorum. Adeta eğitim alıyorum okuduklarımdan. Ve ne kadar az bildiğimi görüp üzülüyorum. Bir çok dalda yazılanları büyük bir zevkle okuyorum.
İyi ki varsınız.
Nimet Hanım, beni ne kadar mutlu ettiniz bilemezsiniz. Çok teşekkür ederim bu içten yorumunuz için.🤗❤️
Sitemizde o kadar farklı konularda yazan arkadaşımız var ki inanın ben de çok şey öğreniyorum.
Siz de iyi ki varsınız…
Kucak dolusu sevgiler
Nimet Hanım, derginin yazarlarından biri olarak, bu ilginiz beni de çok mutlu etti.
Sevgiler 💗🌸
Nimet Hanım;
Dergimize katkıda bulunan bir yazar olarak çok mutlu oldum hepimiz adına ☺️teşekkür ediyorum…
Harika bir sentez bu, kimseye acımadıkça egoist oldu dünya. Bana da çocukların ne olsun diye sorduklarında, ne olurlarsa olsunlar yeter ki merhametli ve vicdanlı olsunlar diyorum. Şu an dünyanın en büyük ihtiyacı bu…
Kalemine sağlık Didemcim 🌸💗😘
Bi’ tanem benim, umarım senin gibi anneler çoğalır. Geleceğin değişmesini istiyorsak, görmek istediğimiz değişim yönünde yetiştirmeliyiz çocuklarımızı. Yürekten katılıyorum düşüncelerine.
Kucak dolusu sevgiler ❤️
Didem’cim acıma ya da acımama konusunu bilmiyorum da giderek vicdan körelmesi yaşadığımız doğrudur.
Yıllar önce Fitness Vs. Wellness Vs. Selfness diye bir makale yazmıştım. Orada selfness diye bahsettiğim şey benim de insanların giderek toplumsal algıdan bireysel algıya döndükleri idi. Bireysel kazançların, bireysel başarıların ön plana çıktığı, tek önemli olanın bireysel haz alma ve kendini iyi hissetme, iyi olmak olduğu bir dönem bu.
Hedonistlerin cirit attığı şu alemde, dert neymiş, derman neymiş? Hele hele kendimden gayrı bir başkasının derdi beni mi gerdi!? “Geldi anlattı da anlattı, şişirdi beni”ler… Ohoooo daha neler neler…
Vicdan Körelmesi ne kadar da doğru bir tanım. Sertleşen yüreklerin varış noktası sanırım o olsa gerek… Öyle bir kısır döngünün içindeyiz ki aslında umutsuzluğa düşmüyor da değilim. Dönem insanınından çok da beklentim yok. Ancak bir sonraki nesil bir şeyleri değiştirebilir diye düşünüyorum. O zaman da “İyi de gelecek olan nesli yetiştiren bugün insanı olduğuna göre nasıl gerçekleşecek bu değişim?” endişesi zihnimi paradoksa düşürüyor 🙄
Didemciğim harika bir konuya değinmiş ve de üstelik harika bir tanım da bulmuşsun…
Canım benim, çok teşekkür ederim. Senin devamlı sorgulayan bir düşünce yapısına sahip olduğunu bildiğimden yorumun elbetteki çok değerli 🤗❤️
Canım ablam benim, her zaman senin kardeşin olduğum için çok şanslı olduğumunu düşündüm. Senin merhametini yakından bilen biri olarak, öncelikli eğitimin anneden geldiğini de bilerek senin gibi duyarlı annelerin yetiştireceği çocukların çoğalmasını diliyorum.
Yozlaşmış toplumumuzda, kendi için yaşayan insanların çoğaldığı, etrafında ne olup bittiğinden bi’ haber olan insanların içinde bizim gibi düşünen ebevyenlerin çoğalmasını diliyorum.
Bana bak küçük kardeş böyle okkalı yorumlar yapabildiğine göre biraz bu yeteneğini sitede yazmak için de kullansan diyorum 😉 Siteyi kurduğumdan beri yalvarıyorum, iyi tamam çok çalışıyorsun, çok yoğunsun ama ama ama… 😝 Ablan istiyor işte seni burada.
Yorum için teşekkürler bi’ tanem.
Seninle her daim ultra gurur duyan ablan
Yahu bana neler oluyor, hem okuyorum hem yorum yapıyorum 😂😂
Acınacak ve vicdan yapılacak kişi var bir de “acıma acınak hala düşeceğin” tipler var aslında. Buradan saglam yazı çıkarırım ama boşver 😝
“Selfie Çağı” güzel isim bulmuşsun.
Ahahahahahahah yemin ederim şoktayım 😂😂 Baktım bi’ de diğer yazıları da okumuş, üzerine yorum yapmışsın. Yeminle kafamıza taş yağacak 🙄😝
Yalnız ben daha senin birine acımadığını görmediğimden o söylediğinin ancak acıdıktan sonra başına gelenleri anlatmak olacağını tahmin edebiliyorum 🙃
O kadar güzel ifade etmişsin ki. Bir an kendimi buldum yazıda… Bütünleştim hatta ❤️
Sevgiler 🙏🏻
Canım benim beğenmene çok sevindim.
Kucak dolusu sevgiler ❤️😘
Hemen bir selfie çektim. Kendimi izledim… Bu çağ bana göre değil… Egoistler, Narsistler arasında yaşamak kadar beni iten bir başka şey tanımıyorum. Issız Ada’mda onu farkettim. Sevginin Çağ’ı var mı? Lütfen beni ona ışınlayın 🙏
“Sevgi” ne harika bir kelime öyle değil mi? “Sevgi Çağı” da güzelmiş fakat dikkat etmeli; sevgi, sadece kendini sevmeye dönerse durum sıkıntılı 😉
Issız Ada, umarım sana iyi geliyordur Ahmetcim.
Sevgiler
Bulunduğumuz durumu çok iyi anlatan bir yazı olmuş, emeğine sağlık. Selfie Çağı ne kadar da doğru… Maalesef böyle bir algı var; “Acırsan acınacak duruma düşersin,” diye ☹️
Canım benim, beğenmene çok sevindim. Yorum için de ayrıca teşekkür ederim güzellik.
Sevgiler 🤗❤️