Satır Arası

Hayatlar ve Hayaller

5 Nisan 2019

Yazı: Hayatlar ve Hayaller | Yazan: Nalan Erpolat
Ne kadar çok duyar ve kullanır olduk bu iki sözcüğü: Hayatlar ve Hayaller. Günlük hayatımızda, sosyal medyada sürekli karşımıza çıkıyor.

Peki, ne şekilde çıkıyor? İki ucun karşılaştırmasını hicvederek.
Böyle gelişigüzel ve hicvi olarak değil de biraz farkındalıkla bakarsak, işin “hayal” kısmında ne var? Mutluluk. Bunun satır arasını da okumaya çalışırsak, mutluluğun bağlandığı kavramlar güç, başarı, güzellik, lüks, rahatlık ve rehavet.

Hicvedilen her durumda mutlaka gerçeklik payı vardır. Bizler de kendimize dönüp sorabiliriz: Bu kavramlar gerçekten hayallerimiz mi bizim?! Yoksa isteklerimiz mi?

İstek ve Hayal

Bu gördüklerimiz, duyduklarımız, çoğunlukla genelleştirdiklerimiz ve bir şekilde toplum içinde paylaştıklarımız bizlerin istekleri aslında. Her insanın hayali aynı olmaz ama istekler genellikle (istisnalar elbette olacaktır) benzerdir. Bu dünyada başarılı olmayı, sağlıklı olmayı, maddi-manevi rahat yaşamayı, güçlü olmayı kim istemez ki!?

Gelelim hayallere, daha kişiye özgüdür hayaller, kimi iş, kimi eş, kimi çocuk, kimi sakinlik, kimi daha hareketli bir hayat hayali kurar.

Peki ya bu hayallere nasıl ulaşılır?

Hayallerle ilgili bildiğimiz, kalıplaşmış, klişeleşmiş, birçok motivasyon cümlesi var:

“Her şey hayal etmekle başlar.”
“Önce hayaller ölür, sonra insanlar.”
“Hayalin güçlü olursa, ulaşırsın.”

Bunlar belki doğru olabilir fakat şunun da bi’ sorgulanması şart:

Herkes için mi doğru?

Mesela bir kurumda herkes genel müdür olmayı hayal eder ama sadece bir kişi olur. Futbol oynayan bir çok genç, futbol yıldızı olmayı hayal eder ama her nesilde bir kaç yıldız ancak çıkar.

Hayallere Ulaşmak

Hayallerimize gerçekten ulaşmak istiyorsak, her şeyden önce kendimizi fark etmeliyiz. Yetenek ve yetkinliklerimizi bilerek yatkın olduğumuz şeylerin hayalini kurup, o yolda yürümeliyiz. Aksi halde, hayaller hep hayal olarak kalır, bizler de sadece hayalperest.

Etraftan gelen “Yapanlar nasıl yapıyor, sen de yaparsın,” gibi motivasyonel(!) yaklaşımları çok ciddiye almadan, ayaklarımız yere basar şekilde, “Yapabilir miyim?” sorusunun cevabını samimiyetle kendimize vermeliyiz. Tabi ki cesaretimizin tamamen yok olmasına ve yapabilme ihtimalimiz olan şeyleri de baştan “Yapamam” diye kestirip atmamak gerekir. Bu denge gerçek bir farkındalıkla korunmalıdır.

Gerçekleştirebileceğimiz hayallere karar verdikten sonra da bu yoldaki zorluklara ve vereceğimiz emeğe hazır olmak gerekir. Hiçbir hayal çabasız bizi bulmaz, bedeli ödenmeyen hiçbir şey de hayatımıza değer katamaz.

Ulaşılabilir hayaller hayatlarımıza, verdiğimiz emeklerin tadıyla girsin.

Not: Bu yazı sadece yetişkin ve ergenlik dönemindeki kişiler için geçerlidir. Çocukluk çağında en uç hayallere bile sınır koymak ya da hayal kurulmasını engellemek kesinlikle doğru değildir.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 5 Nisan 2019 at 09:34

    Hayallerimiz gerçekleşsin istiyorsak bunları ufak hedeflere bölmemiz gerektiğini düşünüyorum ben de. Çıtayı çok yükseye koymanın sıçrayışı imkansızlaştırmaktan ve hayalin hayal olarak kalmasından başka sonucu olmuyor çünkü 😉
     
    Çağımızın hayalperestleri için yararlı bir kılavuz olmuş Nalancım bugünkü yazın. Aklına, kalemine sağlık 😘

    • Yanıtla Nalan Erpolat 5 Nisan 2019 at 21:48

      Güzel yorumun için çok teşekkürler Didemcim. Hayaller ve çaba güzel fakat hayalperestliğin sonu hayata küsmek olabiliyor maalesef.

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan