Fizik ve Ben

Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz | Çobanlıktan Einstein’la Birlikte Çalışmaya

10 Nisan 2019

Yazı: Çobanlıktan Einstein’la Birlikte Çalışmaya | Yazan: Çiğdem Mertoğlu

1936 yılında Denizli’nin Acıpayam ilçesinde çobanlık yapan Hüseyin bir gün yine keçilerini otlatmaktadır. Yakınlarda piknik yapmakta olan bir grup öğretmen, küçük Hüseyin’i görünce onu yanlarına çağırıp ikramda bulunur, onunla sohbet ederler. İçlerinden biri Hüseyin’e gazete uzatıp okumasını ister. Hüseyin çekingen bir tavırla hemen gözlerini kaçırır ve gazeteyi eline almak istemez. Bunun üzerine öğretmenler Hüseyin’in okuma bilmediğini anlayıp yaşını sorarlar. Hüseyin, 12 yaşında olduğunu söyler. Ayrıca; ”Annemi 3 yaşımda babamı da 11 yaşımda kaybettim. Okula gidemedim,” diye açıklama yapar. Hüseyin ile sohbete devam eden öğretmenler onun çok zeki olduğunu bu yüzden muhakkak okuması gerektiğini söylerler. Böylece öğretmenlerin de desteğiyle Hüseyin, Denizli’deki bir yatılı okulda okumaya başlar.

Hüseyin Artık Bir Liselidir

Hüseyin okulda başarılı bir öğrencidir. Matematik yarışmasına katılır ve birinci olur. Birincilik hediyesi olarak ona matematik kitabı hediye ederler. Kitabı, kazandığı gece sabaha kadar okur ve bitirir. Sabah Fen öğretmeninin yanına gider ve bu kitapta bir eksiklik olduğunu söyler. Eksik olduğunu söylediği şey ise Einstein’in Görecelilik Teorisi’dir. Fen öğretmeni bu durumu İTÜ’de Fizik profesörü olan hocası Nusret Kürkçüoğlu’na bildirir. Nusret Kürkçüoğlu da ona Hüseyin liseyi bitirsin ve buraya Elektrik Mühendisliği okumaya gelsin der.

Hüseyin İTÜ’de

Hüseyin liseyi bitirir ve İTÜ’de Elektrik Mühendisliği okumaya gider. Burada da başarılı bir öğrencilik hayatı geçirir. Kendi kendine çalışmalar yapar. Yaptığı bu çalışmaları üniversitedeki hocaları anlamaz ve yorumlayamazlar. İçlerinden biri; ”Senin bu yaptığın çalışmaları bilse bilse Massachusetts Teknoloji Enstitüsün (MIT)’de görevli Prof. Dr. Morse bilir,” der. Daha sonra Hüseyin’in bu çalışmasını MIT’e gönderirler. Kısa bir zaman sonra cevap gelir. Mektupta; ”Hüseyin’in bu yaptığını 5 sene önce bir grup buldu, ama bunu Hüseyin’in tek başına bulması olağanüstü bir şey. Biz Hüseyin’in tüm masraflarını karşılayacağız, Amerika’ya gelsin,” yazıyordur. Bunun üzerine bir gazete kampanyasıyla Hüseyin’in Amerika yolculuğu için para toplanır ve Hüseyin’in Amerika yolculuğu başlar.

Hüseyin MIT’de

Amerika’ya gelen Hüseyin, profesör Morse ile tanışır. Fakat İngilizcesi kötü olduğu için iletişim kuramazlar. Profesörün dediklerini anlayamaz. Bunun üzerine Hüseyin, profesöre; “Write on the blackboard,” der. Morse da Hüseyin’in doktora tez konusunu tahtaya yazar ve gider. O zamanlar bir doktora tezi 5 ile 9 yılda ancak bitiyormuş. Hüseyin ise doktora tezini sadece 3 ayda bitirir. Tezini bitiren Hüseyin hocasının yanına gider. Hocası da ona; ”Burası MIT. Biz burada böyle hemen doktora diploması veremeyiz. Sen git istediğin dersleri al, 2 sene sonra gel,” der.

Hüseyin Princeton Üniversitesi’nde

Doktorasını bitiren Hüseyin, Princeton Üniversitesi’ne çalışmaya gider. Orada Einstein ile birlikte çalışır. Hüseyin koskoca Einstein ile yan yanadır.

Yaşama dair inancını kaybedenlere bu hayat hikayesi çok güzel bir örnektir. İnsanoğlu hayatı boyunca hayallerine ulaşmak için uğraşır. Hayalleri için çabalar, adeta didinir. Hayaline ulaşamadığı zaman ise pes eder. Kendine daha küçük, ulaşılabilir hayaller edinir. Az ile yetinir. Oysa; ”Tutkular, büyük tutkular ruhu besleyerek büyük şeylere terfi ettirir,” demiş Fransız bir filozof.

Amazon Alexa, Apple Siri, Google Assistant ve Microsoft Cortana’nın Atası

Hüseyin, Princeton Üniversitesi’de bir çok çalışma yapar. En önemlileri ise Siri ve Google Assistant gibi akıllı asistanların atasını icat eder. Bilgisayarlara sesli komut verme gibi projelerde çalışır. Yani şu an akıllı telefonlarımızda kullandığımız asistanlarımızın mucidi Hüseyin Yılmaz’dır.

Ayrıca Hüseyin, Albert Einstein’in Fonksiyon Kuramı’nda eksikler tespit eder. Bu tespitinden sonra hemen Einstein’a bir mektup yazar. Ancak mektup Einstein’ın adresine ulaştığında Einstein hayatını kaybetmiştir. Bunun üzerine Hüseyin, bu tespitini bir dergiyle paylaşır. Bilim dünyasına Hüseyin’in bu tezi bomba gibi düşer. O günden sonra bilim dünyasında ‘Einstein Kütle Çekim Kuramı’na karşılık “Yılmaz Kütle Çekim Kuramı” da yerini alır.

Siri, Google Asistant, Cortana’ın mucidi Çoban Hüseyin’dir, Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz

Hayallerimiz olmalı hem de öyle sıradan hayaller değil. Zirveye dikilmiş hayaller… Ve hayal olarak kalmamalı. Hayalini kurabildiysek bir kere artık ona ulaşmak için bir ihtimalimiz var demektir. İhtimal deyip de küçümsemeyelim. Dünya gibi bir evrende olan her ihtimalin gerçekleşme olasılığı hep vardır. İnsanın inanıp da yapamayacağı şey yoktur. İnanmak, başarmanın yarısıdır derler. Klişe ama bir o kadar da gerçek bir inançtır bu. İnanç, görülmeyene inanmaktır, görünmeyene inanırsanız başkalarının görmediklerini görürsünüz diye boşuna dememiş gözünü zirveye diken bir büyüğümüz.

Çiğdem Mertoğlu

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

6 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Elif 12 Nisan 2019 at 21:37

    Muhteşem bir hayat hikayesi. Teşekkürler…

  • Yanıtla Çiğdem Mertoğlu 13 Nisan 2019 at 01:26

    Yorumunuz ve beğeniniz için çok teşekkür ederim. Böyle bir bilim insanına sahip olmak gurur verici. Sevgilerimle…

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 13 Nisan 2019 at 11:28

    İnanılmaz keyif alıyorum kuzum yazdıklarını okumaktan. Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz’ın bu olağanüstü başarı hikayesini de ilk kez senden dinledim ve bilmediğim için de biraz utandım. Ama ne yazık ki bu ülkede özel bir çaba sarf etmezsek -bu tarz haberler hak ettiği medya desteğini almadığından- bunun gibi gelişmelerin/başarıların çoğu hakkında en ufak bir fikrimiz dahi olmuyor. Bu yüzden bugün burada giriştiğin bu çaba için de seni ayrıca tebrik ederim güzellik 👏🏻👏🏻👏🏻

    • Yanıtla Çiğdem Mertoğlu 22 Nisan 2019 at 22:17

      Rica ederim Didem’cim asıl ben teşekkür ederim. Derginde böyle bir kategoriye yer vererek bilime olan ilgin ve alakanı göstermiş oldun. Bilime, teknolojiye olan merakın her yazımı sorgulayarak ve anlayarak okuyuşundan belli oluyor. Keşke herkes senin gibi olsaydı. O zaman ülkemiz daha güzel, daha güçlü, daha modern olurdu…

  • Yanıtla Beril Erem 14 Nisan 2019 at 00:21

    Uzun zamandan sonra yeniden Fizik ve Ben köşesine kavuştuğum için mutluyum, ne zamandır vakit bulup okuyamıyordum.
     
    İnanılmaz bir hayat hikayesi ve ilham verici. Ayrıca Hüseyin Yılmaz’ı da hiç duymamış olmaktan ötürü ben de utandım. İlk iş hakkında bulabilirsem kitaplar almak olacak. Kim bilir ne detaylar gizlidir hayat hikayesinde.
     
    Bu muhteşem hayat hikayesini bizlerle paylaştığın için teşekkürler Çiğdem 🙏❤❤
     
    Bir kez daha hayran kaldım 😊

  • Yanıtla Çiğdem Mertoğlu 22 Nisan 2019 at 22:24

    Beril Hanım yorumunuz için çok teşekkür ederim. Ne güzel, dergimizde kategorilerimiz aracılığıyla birbirimizi tanıyıp birbirimizi sevdik :))) Sizi tanıyıp okumak bana da büyük bir keyif ve mutluluk veriyor.

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan