İçimdeki Sesler

Bitişler & Başlangıçlar

21 Mayıs 2019

Yazı: Bitişler & Başlangıçlar | Yazan: Demet Uncu

Kalbi, hayatına giren bu yeni kalbin getirdiği şaşkınlıkla kendi kendine konuşmaya başlamıştı; bitişler mi daha zordu, yoksa başlangıçlar mı? Kalbi bu soruyu aklına gönderdiğinde vakit gece yarısını çoktan geçmişti. En sevdiği koltuğunda, kokulu mumlarının aydınlattığı salonunda, tek başına oturuyor, fondaki Celin Dion şarkılarını dinliyordu.

Kalbi ona uzun zamandır üzgün ve kırgın olduğunu söyledi birden. “Bunun nedenini de sen çok iyi biliyorsun,” diye ekledi. Haklıydı, yaklaşık 10 sene evvel hayat arkadaşını ansızın kaybetmiş, birlikte planladıkları her şey de onun gidişiyle birlikte alt üst olmuştu. Kalbi bugünlere nasıl gelebilmişti gerçekten? Kabullenmemeler, bitmek bilmeyen neden ve nasıl sorgulamaları, yok saymalar, bocalamalar, yanlış kararlar ve sonunda vazgeçişlerle susturmuştu kalbinin sesini, bundan yaklaşık 10 sene evvel.

Bir Varmış, Bir Yokmuş

Bir gün, yolu bir yaşam koçuyla kesişti. Çalıştığı kurumdaki yöneticileri yaklaşık 2 ay süreyle birlikte çalışacaklarını söylemişti ona. İlk seanstan itibaren kalbi, içinde yaşattığı kaybını anlatmaya başladı. Bu buluşmalarda, kalbi her seferinde çok yorgun ve ümitsiz olduğunu söylüyordu, ona rehber olmaya geldiğini söyleyen bu tatlı yaşam koçu; kalbinin içindekileri fark edip, dile getirmesi için çeşitli sorular sorup, dökülmesini sağlamaya çalışıyordu aslında. İçinden geçen ve sürekli sana bir şeyler söyleyen sesleri fark et demişti bir keresinde. Çokbilmiş Cüce, Drama Queen diye birlikte adlandırdıkları sesleri fark etmişti. İçindeki bu seslerin; bir süre sonra yazmaya başlayacağı Sen ve Ben isimli online dergideki köşesinin adı olacağını bilmiyordu, o zamanlar elbette.

Gel zaman git zaman sonra kalbinde 10 yıldır fark etmediği, bilmediği büyük bir kızgınlık taşıdığını söyledi koçu ona. “Uzun zamandır bunu kalbinde taşımak, her yiğidin harcı değildir,” diye de ekledi. Kalbi asla kabul etmedi bu söylenenleri ilk başta. Başka duyguları vardı elbette; keder, üzüntü, hayal kırıklıkları… Ama kızgınlık, hayır içinde bu yoktu asla… Neden olsundu? O ister miydi onu bırakıp gitmeyi? Onun elinde değildi bu; ikisinin de kaderiydi bu kaza belki de.

Kalbi önce koçuna karşı büyük bir öfke hissetti ama sonra içindekileri düşünüp, kağıda dökmesini denemesini isteyen koçunun sözünü dinlemeye karar verdi. İçine bakma işini bir süre erteledi ama bir akşamüstü bilgisayarının başına oturdu ve içine baktı. Bu iş hiç de kolay olmayacaktı ve bunu tüm hücrelerinde hissedebiliyordu. Kalbi; “Korkma, hadi, cesur ol, ve başla” dedi usulca.

İçinde hissettiği korkusunun kaynağını biliyordu aslında. Kağıda döküleceklerden dolayı kaybının incinmesini istemiyordu. Ama eninde sonunda onu anlayacak ve ne demek istediğini de hissedecekti, onu da biliyordu…

Yazarken klavyenin tuşlarının üzerine o kadar hızlı ve sert basıyordu ki yaklaşık 1 saatin sonunda gözlerinden süzülen yaşları silerek yazısını bitirebildi. İçinde biriken tüm duygular dökülmüş, saçılmış, kalbinin üzerinde taşıdığı o büyük ağırlık üzerinden kalkmış ve büyük bir rahatlama hissetmişti. Yıllarca zavallı kalbi farkında olmadan tonlarca ağırlığı taşımıştı, bunu artık anlayabiliyordu.

Bu yazısını da daha önce kaybı için yazmış olduğu diğer yazıların içerisine yerleştirdi. Onu kalbinde sevgili babasını da gömdüğü yerin yanına özenle yerleştirdi. Koçu yazdıklarını dikkatle okudu, bitirdikten sonra ayağa kalktı, gülümseyerek sarıldı ve tebrik etti onu. O günden sonra kalbi daha huzurlu ve yalnız yoluna devam etti.

Yıllar Öncesinden Gelen

Günlerden bir gün üniversiteden sınıf arkadaşı olan eski bir dostu İstanbul’a geleceğini ve arkadaşları ile birlikte çıkacakları yemeğe davet etmişti onu. Kalbi bu habere çok sevindi, uzun zamandır görmüyordu onu ve çok özlemişti. Hemen kabul etti daveti. Bu buluşmada uzun zamandır görmediği, seneler öncesinden tanıdıkları da olacaktı.

Ilık bir rüzgarın eşlik ettiği bu güzel akşam, vapur sefasıyla başladı. Senelerdir görmediği dostuyla ve onun kız kardeşiyle iskelede buluştular. Vapura biner binmez sohbet etmeye başladılar ve iskeleye yanaşana kadar hiç susmadılar. Vapurun karşı yakaya geldiğini, görevlinin kendilerini uyarması ile fark ettiler, hızlıca vapurdan inip, restorantta doğru yürümeye başladılar. Oraya vardıklarında diğer arkadaşları çoktan masadaki yerlerini almışlardı.

Herkes yerine geçtiğinde kalbi; yanında oturan, en son 21 sene önce gördüğü o kalbi selamladı ve görüşmedikleri bu kadar yıl içinde neler yaptıklarına dair koyu bir sohbet başladı. Konuştukça karşısındaki kalbin de kırgın ve mutsuz olduğunu hissetti. Müziğin ritmi ne kadar yüksek olsa da, kalpleri birbirlerini çok iyi duyuyor ve hissediyordu. O da, kendisininkine benzer olmasa da bir ayrılık yaşamıştı ve toparlanmaya çalışıyordu.

Gece o kadar güzel geçiyordu ki, tüm dostlarıyla birlikte bir yandan dans ediyorlar, bir yandan sohbet ediyorlardı. Sonunda herkes kendi evine çekilse de bu iki kalp daha sonraki günlerde de bir araya gelmek üzere sözleşti.

Neden Olmasın?

Kalbi çok şaşkın ama aynı zamanda çok heyecanlı idi. Ne kadar da çok benzer özellikleri vardı kalplerinin. Hatta bir gün koyu bir sohbetin sonunda ona; “Sen benim erkek versiyonumsun sanki,” dedi.

Onlar bu zamana ait değildiler, eski zamanlarda kalması gerekenlerdendiler adeta. Bu iki kırık kalbin seneler sonra karşılaşması bir tesadüf olamazdı.

Birden kalbi, ona korktuğunu fısıldadı. Neden korkuyordu sahi? İçindeki ses konuşmaya başlamıştı; “Uzun yıllardır beklediğin o güzel kalp işte karşında, özlemle beklediğin bu anlar uzun mu sürecek sanıyorsun? Yine ansızın, hiç beklemediğin bir anda, seni bırakıp, gidebilir. Bunu hiç unutma,” dedi kalp ona.

Kalbinin bu hezeyanları karşısında aklı hemen devreye girdi. Onu sakinleştirip, birbirlerinin ne kadar şanslı olduklarını ve sadece mutlu olmalarını söyledi kalbine. İçinde bunlar yaşanırken, yanı başında bitiveren o kalbi gördü birden. Gözlerindeki tedirginliği o da fark etmişti. Ona döndü; “Merak etme ben de aynı duyguları hissediyorum,” dedi. “Bir mucize gerçekleşti ve bu iki kalp buluştu,” diye ekledi. “Bu mutluluk böyle güzel devam edebilir mi gerçekten?” diyerek, ürkek gözlerle bu defa ona sordu. Bu soru karşısında gülümsedi; yüzünü avuçlarının içerisine aldı ve “Neden olmasın?” dedi.

Demet Uncu

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

15 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 21 Mayıs 2019 at 13:21

    Tanıdığım en naif iki kalbe sonsuz mutluluklar 🙏🏻

    • Yanıtla Demet Uncu 21 Mayıs 2019 at 13:27

      Canım Didemciğim çok teşekkür ederim güzel dileklerin için. Hep birlikte inşallah …

  • Yanıtla Verda Ovadya 21 Mayıs 2019 at 13:27

    Canım;
    Yazıyı okurken o geceye döndüm…
    Ne güzel bir geceydi…
    Bu kalplerin buluşmasına tanık olmak da çok guzeldi…
    Hep iyi olun, hep mutlu olun!

    • Yanıtla Demet Uncu 21 Mayıs 2019 at 13:31

      Verdacığım senin ve Alon’un yeri bende yeri ayrı biliyorsun, o gecede bir araya gelmek benim için çok ilginçti gerçekten 🙂 Hayatın değişik bir mizah anlayışı var sanırım. Çok teşekkür ederim güzel dileklerin için canım …

      • Yanıtla Verda Ovadya 21 Mayıs 2019 at 16:19

        love love loveeee

  • Yanıtla Anonim 21 Mayıs 2019 at 13:43

    Çok çok mutlu ol canım 🧿🙏❤️

    • Yanıtla Demet Uncu 21 Mayıs 2019 at 16:54

      Çok teşekkür ederim bu çok güzel dileklerin için. 🙂 İnşallah …

  • Yanıtla Gül Gültekin 21 Mayıs 2019 at 15:36

    Çok güzel kalpler onlar, umarım hep birlikte huzurla ve ahenkle atmaya devam ederler.
     
    Sizi seviyoruz 🙂

    • Yanıtla Demet Uncu 21 Mayıs 2019 at 16:55

      Gülcüğüm çok teşekkür ederim. Hep birlikte mutluluk ve sağlıkla inşallah 🙂 Biz de sizi seviyoruz 🙂 Öpüyorum çok …

  • Yanıtla Cem Albayrakoğlu 21 Mayıs 2019 at 17:46

    Sevgili Demet hanım 😂
     
    Yazını okurken gerçekten boğazım düğümlendi, bazen kelimeler yetmez ifade etmeye..
     
    İlk bölüm için söylüyorum Allah rahmet eylesin, her ne kadar tanımasam da ama gıyabında kendisini biliyorum.
     
    İkinci bölüm için söylenecek çok sey var ama kısaca; seviyorum ulennnnn 🎈🎉🍾😍

    • Yanıtla Demet Uncu 22 Mayıs 2019 at 09:26

      Cem Bey içten duygu ve düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. İkinci bölüme gelince söylenecek çok şey var, evet 🙂
       
      Sevgilerimle 😍

  • Yanıtla Sinem Çelebi 21 Mayıs 2019 at 23:16

    Demetcim, okudukça birlikte vapura ilk bindiğimiz andan gecenin sonuna kadar yaşadıklarımızı yeniden gözümde canlandı. Hayatta mucizevi tesadüfler var ise sizinki kesinlikle onlardan biri olmalı. Eee tabiiiiii aradaki dış güçleride unutmamak lazım 😉 Bakınız laz kardeşler ☺️😘

    • Yanıtla Demet Uncu 22 Mayıs 2019 at 09:22

      Sinemciğimmmm hiç unutur muyuz sizleri, mümkün değil. Her daim yanımızda olacağınız için çok teşekkürler canım benim 😘

  • Yanıtla Atakan Balcı 23 Mayıs 2019 at 13:17

    Masum sevgiler yücelsin!… 🙂

    • Yanıtla Demet Uncu 23 Mayıs 2019 at 16:29

      Çok teşekkürler Atakan 😊

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan