Kaygı Bozukluğu

“Kaygılı mısın?” sorusuna;

“Yoo, ben hiçbir şeyden korkmam ki!”

ya da

“Evet, ben her şeyin kötüsünü düşünürüm hep, sürekli endişelenirim.”

gibi cevaplar alabiliriz.

Kaygı | Korku, Endişe

Kaygı; korku, endişe, hatta bazen panik atak krizleri ile bile karıştırılıyor.

Panik atak, hastalık bulgusu olmadan bedende hastalığı hissettiğini zannetmektir.

Korku, fiziksel tehdit karşısında verilen tepkidir.

Endişe, içinde düşüncelerin olduğu bir süreçtir. Somut olayların kötü ihtimallerinin sürekli düşünülmesidir.

Kaygı ise, olmamış birşey için huzursuzlanmaktır. Ortada bir şey yokken huzursuz hissetmektir. “İçimde bir sıkıntı var, sanki kötü bir şey olacakmış gibi” cümlesinin tam karşılığıdır kaygı.

Bazı insanlar, gerçekten çok kaygılıdır ve zihinleri sürekli olmayan şeylerle meşguldür. Bu kaygı bozukluğu hali kişiyi sürekli rahatsız eder. Çabuk yorar, uyku problemlerine yol açar, kaslarda gerginlik yapar, kişinin dikkatini toplamasına engel olur. En basit işler bile çok zor gelir.

Kaygı ile Baş Etmek

Kaygı ile baş edebilmek için kişinin istekli ve gayretli olması gerekir. Kaygı duygusunu fark etmek, kabul etmek ve bu duyguyla barışmak ilk adımlardır. Daha sonra bu duyguya odaklanıp, “Evet, kaygı zamanım geldi, kaygılanayım” deyip, başka uyaranlara dikkat vermeden duyguda sabit kalmak gerek. Bu durumda 2, en fazla 3 dakika içerisinde bünye sıkılır ve kaygıdan uzaklaşır. Birkaç kaygı anında üst üste bu yapıldığında, kaygının hayatı zaptetmesi engellenebilir.

Kaygı duygusu hiç yokmuş gibi yapmak, kaygıyı bünyeye hapsetmek demektir. Dışarı çıkamayan duygu, kişinin içinde büyür.

Sıfır Kaygı Mümkün Mü?

İnsana ve hayata dair hiçbir duygu işlevsiz değildir. Aynı şekilde, kaygısız olmak da doğru değildir. Son yıllarda, çok sık söylenen, çok fazla hayata geçirilmeye çalışılan bazı kalıplaşmış sözler var:

“İyi düşün, iyi olsun.”
“Kötüyü çağırma.”
“Pozitif enerjini evrene yükle ki, ondan pozitif şeyler gelsin.”

gibi anafikri aynı olan, bazı cümleleri devamlı duyuyor ve kuruyoruz. İnsanın hayata karşı kendi motivasyonunu kaybetmemesi için bu gibi düşünceleri ve davranışları hayata geçirmesi çok önemli olabilir ama hayatta bir de kaçılamayacak gerçekler var. Pozitif olacağım diye bu gerçekleri görmezden gelmek, kaygısız olmamak değil, gamsız olmak demektir. Vasat kaygılı (yeterli miktarda kaygılı) olmak, geleceğe dair tedbirli olmaktır ve bu da hayatta iyi hissetmek için kesinlikle gereklidir. Her şeyde olduğu gibi, kaygıda da dengede kalabilmek, huzurun anahtarıdır.

Dengede yaşayabildiğimiz huzurlu günler…

Nalan Erpolat