Başucumda Kitap

Koza Oteli

9 Mayıs 2019

Kitap: Koza Oteli | Yazar: Nüvide Tulgar | Yorumlayan: Kübra Mısırlı Keskin


Koza Oteli | Nüvide Tulgar

Koza Oteli | Konu

Kendi hayatının cehenneminden çıkarak hayatında mucizeler yaratmaya başlayan Gizem, bu öğrendiklerini başkalarıyla da paylaşabilmek için bir kitap yazmaya karar verir. Tabi ki bu süreç beklediği kadar kolay olmaz. Aldığı eğitimler ve bunları kendi hayatında uygulamaya başlaması bile yıllarını almıştır. Kitabını yazmak için Ege’nin bir kasabasında emekli bir öğretmenin işlettiği Koza Oteli’ni seçer.

Kitabını tamamen eliyle yazan ve elektronik herhangi bir alet kullanmayan bir kadındır Gizem. Otel sahibi Kader ise emekli felsefe öğretmenidir ve ilk görüşte birbirlerini çok severler. Yaptıkları uzun soluklu sohbetler ikisine de çok iyi gelir ve farkında olmadan hayatlarına dokunurlar.

Gizem bir gün kasabada gezerken Koza Otel’in hemen yan sokağındaki restoranda sahibi Massimo ile tanışır. Massimo ile Kader arasında çok eskiye dayanan bir tanışıklık vardır ama kırgınlıkları bu bağları yok etmiştir.

Kasabadaki yürüyüşlerinden birinde kaldırımın üzerine #siirsokakta hashtag‘i ile Edip Cansever’in

“işte bu yorgun
Bu hüzünlü yüreği
Benim değilmiş gibi
Hiç kimse görmeden
Şöyle bir yol kenarına bıraksam…”

şiirini yazar Gizem. Uzun bir zaman önce başlamıştı bu akım. Ünlü şairlerden şiirler, sokaklarda sanki yeniden doğuyorlardı Gizem’e göre. Yazdığı şiire son bir kez daha bakmak için döndüğünde saçı sakalı birbirine karışmış meczup olduğunu düşündüğü bir adamla göz göze gelir ve onun gözlerinde nefreti görür Gizem. Ama adam Gizem’i fark etmemiştir bile. Bunun imkansız olacağını düşünen Gizem o günden sonra bu adama yardım etmeyi kafasına koyar. Hayalet olarak bahsedilen bu adam hakkında aslında kimse pek bir şey bilmiyordur. Yani en azından Gizem böyle zannediyordur.

Kasabanın sokaklarında yazdığı şiirlere karşılık veriliyor gibi şiirler bulmaya başlar Gizem. Artık hikaye çok farklı bir yere gidiyordur.

Koza Oteli | Yorum

Hepimizin kendi ile ilgili cevaplanmasını istediği soruları vardır. Hayatın her döneminde karşılaştığımız zorlukların en kötüsü olduğunu düşünürüz. Belki de öyledir. Ama buna takılıp bir sonraki günü görmeye engel var mı? Ya da şöyle sorayım;

Yaşadığımız kötü anlar yeni günün gelmesine engel mi?

Koza Oteli tam da kendi sıkıntılı bir dönemime denk gelen bir kitap. Aslında arkadaşım bu kitabı bana hediye edeli çokça zaman olmuştu ama hemen okumamıştım. İnanır mısınız bilmem ama o gün okumak için kitap seçmeye kitaplığıma gittiğimde elim bu kitaba gitti.

Ben her şeyin bir zamanı olduğuna inananlardanımdır. Bu kitap da bana öyle bir zamanda geldi ki yeri ayrıdır o yüzden.

Gizem karakterinin yanında kitapta yer alan yan karakterler de oldukça ilginç tasarlanmış. Gizem’in emekli felsefe öğretmeni Kader ve bir fizikçi olan Bahadır ile yaptığı sohbetler kitabın en ilgi çekici yönlerinden. Didaktik anlatımı olan bölümleri var ama bunlar kitabı sıkıcı bir hale getirmemiş aksine araştırmaya sevk eden bir yapıya sahip.

Kitabın bir bölümünde yanlış anlaşılmalardan kaynaklı kaybedilenlerden bahsetmiş yazar. Konuşamadığı için her şeyi bir anda arkasında bırakan insanlar ve kaybedilen telafisiz yıllar. Konuşmak lazım, sonucu her ne olursa olsun konuşmak. Bilemezsiniz çünkü, gördüm ya da duydum sandığınız şeyin aslında neyi ifade ettiğini karşınızdakine sormadan.

Hayattaki mucizelerin aslında insanlar olduğunun romanı Koza Oteli. Muhteşem bir kelebeğe dönüşebilmek için verilen çabanın bizi ne kadar olgunlaştırdığının, bu sancının çekilmesinin de yaşamın bir parçası olduğunun anlatılışı.

Kitapta en sevdiğim bölümlerden biri de #siirsokakta hashtag‘i ile yazılan şiirler oldu.

Oldukça uzun zamandır bu akım sosyal medyada var ki bence şiiri sevmenin ve şairleri tanımanın yolunu açıyor. Her insanın bir şiiri olduğuna inandırıyor bence bu akım.

Bende olduğu gibi kendinizdeki yolculuğunuzda bir nebze olsun ışık olur belki bu kitap, kim bilir. Ya da en azından içinizi ısıtacak sıcacık bir hikayeye tanıklık edersiniz.

Bu hafta da yorumumu kitaptan birkaç alıntı ile bitirmek istiyorum.

Koza Oteli | Yorum

• Bir efsane der ki, eğer gece uyuyamıyorsan bir başkasının rüyasında uyanık olduğun içindir.

• Zihninizde canlandırdığınız hayalleri beyniniz gerçeğinden çok da ayırt edemez. Aynı, sulu bir limon düşündüğünüzde ağzınızın sulanması gibi, ortada bir limon yoktur ama ortada fiziksel bir tepki vardır. Bu nedenle sürekli yersiz kaygılar içinde olan insanların, günlük hayatlarını sürdürecek kadar bile enerjiyi bulmaları zordur.

• “Eğer fırtına sırasında gemiyi terk etmek imkanı olsaydı hiç kimse okyanusu geçemezdi.” – Kettering

• Nefes aldığınız için yaşadığınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Nefes kesici anlar yaşamıyorsanız hayatta, bir gün nefesiniz kesildiğinde değişen bir şey olmayacak.

• Varmak istediğimiz yer kadar, yolculuğun kendisi de heyecan vericidir. Tutku ve hayallerimizin yolunda atacağımız en küçük bir adım bile bizi mutlu eder. Sonra bir bakarsın ki bütün dünya sana yol vermiş.

• Sarj aletleri bir prangadan başka nedir ki? Hepimiz zincirler yerine incecik şarj kablolarıyla bağlanmışız bir yerlere. Özgür olduğunu sanan mahkumlarız işte, üstelik içinde bulunduğumuz esaretin farkında bile değiliz.

• “Hayatımı değiştirmek için hazır mıyım?
Kendimi değiştirmek için hazır mıyım sorusunu kendine sormak için asla geç değildir.
Kaç yaşında olursak olalım,
neler yaşamış olursak olalım
yeniden doğmak mümkündür.
Eğer yaşadığın her gün
Bir öncekinin aynıysa
Ne yazık!
Aldığın her nefes
yeniden doğmak için bir şanstır.”
– Şems

• Gün içinde kendimize hiçlik içinde ayıracağımız on dakika bile, ruhumuzdaki yaraları iyileştirmek için en güzel ilaçtır. Antidepresanlardan daha etkilidir inan bana. Kendi kendimizle baş başa kaldığımızda, gerçek düşüncelerimizi duyar ve duygularımızı hissederiz. Kendi kendinle baş başa kalmak derken adeta iki varlıktan söz eder gibi konuştuğumu sanırım fark etmişsindir. Boş zaman, insanın kafasının içinde hiç durmadan konuşan sesi yerine özünden gelen sesi duymasını sağlar. Ancak bu şekilde, tutkularımızın ve hayat amacımızın farkına varabiliriz. Hayatta varmak istediğimiz yeri, gideceğimiz yolu böyle zamanlarda keşfederiz.

Yazar Hakkında

İstanbul doğumlu yazar, İstanbul Üniversitesi basın-yayın yüksekokulu gazetecilik ve halkla ilişkiler bölümünü bitirdi. Çeşitli dergilerde çeviriler ve derlemeler yaptı. Televizyonda çeşitli TV programlarının yapımcılığını üstlendi. Evli ve bir çocuk annesidir.

Eserleri:

• Kendi Kutup Yıldızını Bul
• Koza Oteli

Keyifli okumalar,
Kübra Mısırlı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

6 YORUMLAR

  • Yanıtla Özge Can 9 Mayıs 2019 at 13:00

    Yazıların sayesinde kitap listem gittikçe kabarıyor, faturayı adresine yollayacağım Kübram 🙂
     
    Kitapla ilgili yorumundan anladığım biraz da kişisel gelişime göz kırpıyor gibi.
     
    Kalemine sağlık canım, sevgimle….

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 9 Mayıs 2019 at 14:26

      Aynen Özgecim, hangi birini okuyacağım, hangi birine yetişeceğim aklım şaştı. Bu kitap köşeleri beni mahvediyor, hepsini okumak istiyorum 😉
       
      Kübracım harika bir yorumdu. Hepimizde “Koza Oteli”ne dair bir merak uyandırdın 😉😘

      • Yanıtla Kübra Mısırlı Keskin 9 Mayıs 2019 at 14:52

        Didemcim;
         
        Hepimiz aynı şeylerden şikayetçiyiz. Okunacak o kadar çok kitap var ki, hangisine öncelik vereceğimi bilemiyorum 🙂
         
        Yorumlarımla eğer biraz olsun okuyucuyu yönlendirebiliyorsam ne mutlu bana.
         
        Güzel yorumun için teşekkürler canım 🙂

    • Yanıtla Kübra Mısırlı Keskin 9 Mayıs 2019 at 14:47

      Özgem;
       
      Açık adresimi biliyorsun faturaları bekliyorum 🙂
       
      Kitap kişisel gelişim tadında, bu tespitin çok yerinde olmuş. Ben çok fazla kitapla ilgili açık konu anlatımı sevmediğim için daha çok okuyucunun bunu tatmasını istiyorum. Senin yorumlarından da anladığım kadarıyla yorumum yerinde ve kararında olmuş sanırım 🙂
       
      Yorumların için teşekkürler canım.

  • Yanıtla Demet Günce 9 Mayıs 2019 at 17:32

    Her defasında merak uyandırıcı cumleler kurman içimdeki okuma aşkını alevlendiriyor. Yorumladığın kitap ise şimdiden bende bi’ gizem oluşturdu bile… Sayende daha da okumam gerektiğini fark ediyorum.
     
    Kalemine, yüreğine sağlık…

  • Yanıtla Kübra Mısırlı Keskin 10 Mayıs 2019 at 09:51

    Demetcim;
     
    yorumun beni çok mutlu etti. Teşekkürler canım 🙂

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan