Ay Işığı Yolcusu

Vicdan

28 Mayıs 2019

Yazı: Vicdan | Yazan: Atakan Balcı

“Kanayan yaradır” sözü usa gelir ya sık sık bende vicdan denince. Tanrı kanatmasın masumların, dürüstlerin vicdanını; diğerlerinin umurunda olmuyor zaten.

Herkesin her şeyi bildiği bir çağdayız; bir tek vicdanın yerini bilen yok görünüyor ki. Eski çağlarda da böyle miydi, bilmiyorum. Ama bu ülkede eskiden “bu kadar da kötü” değildi bu vicdansızlık noktası. Bu aşamaya erişmemişti, ki Siriuslular meraktadır eminim, dünyadan kendi yıldız sistemlerine kadar ulaşan bu kara leke nedir diye. Yakında gelirler, en azından meraktan, meraklanmayın.

Yığın ve Vicdan

“Yığın” sözcüğü, “Aman Tanrım” yerine kullandığım “Aman Tanrı” sözü gibi, yazılarımda sıklıkla karşılaşılan sözlerden ve her ikisinin de benim açımdan bir anlamı ve bir amacı var. “Aman Tanrı” şu anın konusu değil ama “yığın” ah işte o yığın, bilinç yoksunu, vicdanını başka galakside unutmuş toplulukları dillendiriyor benim için; kesinlikle bir “toplum” değiller.

Ah, yığının vicdanı yoktur. Halide Edip’in “Vurun Kahpeye” romanını anımsıyorum, okumadıysanız okuyun bence, filme de çekilmiştir geçmişte. Onur, karakter, namus timsalidir sorsanız yığına kendileri; en masum, en onurlu, en dürüst insanı da bulurlar -o romanda buldukları gibi bulurlar- ve “namussuz, alçak” ve benim dilimin el vermediği nice karanlıkla suçlarlar.

Masumiyet

Masum olmak büyük bir suçtur yığın için içten içe fakat sorsanız çok masumdur kendileri en linççi duruşlarıyla. En masumu da seçer ve kötü olarak duyururlar tüm yığına, yığın hazırdır zaten masuma karşı, diş biliyordur.

Ne kadar masumsanız o kadar kötü bu vicdan yoksunlarına karşı, suçlayacak hiçbir konu yoksa, hep aynı başlık altında saldırırlar, iftiralarıyla birbirlerini ve kendilerini doldururlar. Önce kendilerini ikna etmelidirler çünkü. Vicdan yoksunluklarına, kirlerine kılıf olacaktır bu linç ortamı. Kendilerine masumiyetlerini kanıtlayacak ve kirlerini, sırf varlığıyla bir ayna olduğu için yüzlerine vuran o gerçek masumu da ortadan kaldırmış olacaklardır.

Yığında vicdan yoktur ve en büyük sorunlarımızdan biri de, yüzyıllardır, zamanla toplumumuzda oluşmuş, yerleşmiş bu vicdan yoksunu yığınlardır. Victor Hugo’nun dediği gibi “Kalabalıklar her zaman tehlikelidir. Çünkü içlerinde kendilerini ucuza satan alçaklar mutlaka bulunur.” Ve yığınlar….

Sefiller

Hugo’nun ünlü yapıtıdır, şaheser bir roman. İnanılmaz. Kesinlikle okumalı, tüm ciltleriyle okumalı herkes bu romanı, asla kısaltmalarıyla değil, lütfen, yazık etmeyin.

Sefilliğimiz yoksulluğumuzdan olsun, onurumuzun yoksunluğundan değil, vicdan yokluğundan değil. Ne diyor yine Victor Hugo, anlayana (Kesinlikle anlayana. Dar pencerelerden sığmıyor bu kadar büyük, derin, geniş bir söz çünkü); “Vicdan, insanın içindeki Tanrı’dır.”

İçinizdeki yığını susturun (Çünkü hepimizin içinde yığından bir damla da olsa vardır, bu yığınlar kötülük konusunda ustadır.) ve geriye kalan ve ıssız görünen boşluğu dinleyin. Orada, işte orada, dışardaki kaotik ve kusurlu evrenden bağımsız bir evrenin sesini duyacaksınız. İşte o ezgi vazgeçilmezdir.

Vicdan kazanacak!….
Atakan Balcı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan