Genç Kalemler

Hayal Etmeyi Kes, Uygulamaya Geç

30 Haziran 2019
hayal et

Başlık biraz sert geldi değil mi? Üzgünüm birisinin bunu aynen bu şekilde söylemesi, hatta yüzümüze haykırması gerekiyor çoğu zaman. Sürekli bir şeyler düşünüyoruz, her zaman bi’ planımız var ancak çoğu zaman uygulamaya geçemiyoruz.

Yaşam koçu veya hayatta çok tecrübesi olan bir insan değilim. Sizin deyişinizle henüz toyum. İşte tam da içinde gençlik enerjisi olan bir kişinin, siz yetişkinlere bunu hatırlatması gerekiyor.

Daha dün gibi geliyor olmalı gençliğiniz, öyle değil mi?

Kaç yaşındasınız? 28, 35, 43, 55, 60? Kaç yaşında olursanız olun her zaman yapmak istediğiniz şeyler vardır. Ömrümüzü yapmak istediğimiz şeyler üzerine kurarız çoğu zaman.

Benim en büyük hedefim doktor olmak. Biliyorum hiç kolay değil. Tıp kazanmak, komiteler, stajlar, TUS, uzmanlık, doğu görevi, doktor olunca hastalar ile ilişkiler… Herkesin hayatında böyle bir gaye olmalı demiştim son yazımda. Zorlukları ile kabul ettiği ve çok büyük bir tutku ile arzuladığı.

Uygulamaya geçmek de uygulama süreci de asla kolay olmaz.

Her başarısızlığımda sanki hedefimden uzaklaşıyor gibi hissediyorum. Fakat yeterince istedikten sonra başarısızlıklar sizi doğruya götürür. Hayattaki her hata için de böyledir bu.

Şöyle anlatayım: Bir labirenttesiniz. Hedefiniz labirentin sonunda. Hatalar yaparak farklı yollara sapabilirsiniz. Hatta bazen çıkış yolundan çok uzaklaşır, başladığınız yere geri de dönebilirsiniz. Çıkışa hiç ulaşamayacak gibi de hissedebilirsiniz. Bazen oturup soluklanırsınız fakat yeniden ayağa kalktıktan sonra çıkışa yine ulaşabilirsiniz. Evvelden yanlış yollara girmiş olabilirsiniz, o yollar sizin hatalarınız.

Hatalarınızın, yani yanlış yolların , sizi doğru çıkışa çıkartmayacağını bildiğinizden, aynı hataları tekrarlamayarak doğru çıkışa daha çabuk bir şekilde ulaşabilirsiniz. Bir nevi krizi fırsata çevirmek diyebilirim.

Hiç kolay bir şey değil farkındayım.

Bu yılın başında sınav haftamda böyle bir zorluk yaşamıştım ben. Okuluma uyum sağlayamamış, alışamamıştım. Dersler zaten ağır gelirken bir de kendi sıkıntılarım vardı. Sabah akşam sürekli annemin kucağında ağlıyordum. Kendi kendime sanki boykot yapar gibi dersleri dinlememiştim, çalışmamıştım. Çünkü hiçbir şey yapamıyordum. Mutlu olsam bile kısa süreliydi. Sınavlarıma iki hafta kalmıştı ve ben neredeyse hiçbir şey bilmiyordum. Notlarım düşük olursa daha da mutsuz olacağımı bildiğimden çalışmaya başlamalıyım diye düşündüm. Ama nereden başlayacağım, çok eksiğim var diye de soru işaretlerim vardı.

Normal konuların dışında sınavda sorumlu olacağımız bazı minik fen lisesi konuları da vardı. İşim gerçekten kolay değildi. Onca ders, onca konu… Vakit kaybediyorsun Pınar, başla işte bir yerden, dedim. Okulda her boşluğumda kütüphaneye gitmeye çalışıyordum, eve gelince yemeğimi yer yemez masa başına oturuyordum. Gece ikiye, üçe kadar masamda kahve kupaları ile ders çalışıyordum. Üçe kadar ders çalışıyorsam altıya kadar da ağlıyordum…

Bir saat sonra da servise biniyor, o sürede çıkardığım notlarımı okuyordum. Çok yıpratıcı günler olmuştu benim için. Boynumda stetoskop ile soru çözdüğümü hatırlıyorum. Şimdi komik geliyor ama baya zorluk çekmiş ve sonucu da şahane olmuştu. Sınav haftamı başarılı bir şekilde bitirmiştim.

Düşününce o zamanki sıkıntılarım nasıl şimdi komik geliyorsa, şimdiki sıkıntılarımı da ileride tebessüm ederek anacağıma eminim. Hatta belki bu yazıyı yine ağlayarak finallerime çalışırken okuyacağım günler olacak; kim bilir… Eğer fevri bir karar ile uygulamaya geçmeseydim, notlarım düşük olacaktı ve daha da mutsuz olacaktım. Şimdi ise, her şey olması gerektiği gibi diyebilirim sanırım, her şey yolunda.

Her ne planınız, düşünceniz varsa hayali ile değil gerçeği ile yaşamayı tercih edeceğinizden, hayal etmeyi kesip uygulamaya geçin.

Yarın çok geç olabilir. Uygularken, hayalini kurmak çok daha iyi hissettirecektir.

Ne dersiniz, belki de şimdi tam zamanıdır?

“If not now, when?”

En içten sevgilerimle,

Pınar Sude GENÇ

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan