Şimdi Başlasam Yine, Yeniden…

Hayat dediğin; bizim hazırladığımız, kendimize göre şekillendirip, süresini ve koşullarını yine kendimize göre belirlediğimiz eşsiz bir sınav. İnsandan insana farklılık gösteriyor olsa da vize sayısı, finali, bütünlemesi ve zamanı yaşamın dinamiklerine bağlıdır.

Yaşamın içerisinde kazandığın irili ufaklı tecrübeler senin sınav konularının içeriklerini belirler. Eğer o konular içerisinde, zorlandığın alanların üzerine yoğunlaşmadan aynı bilgiyi tekrar edip devam ediyorsan, bir sonraki aşamaya geçmek için dua etmek sana yetmez.

Öyle bir tespitin olacak ki; içeriği sana ağır gelecek, zor gelecek ama öyle bir yol keşfedeceksin ki sonunda, “Başardım, oldu! İşte bu!” diye sana haykırma özgürlüğünü verecek. Yol bitiyor, zaman geçiyor diye üzülmeyecek; kat ettiklerine ve kazandıklarına sevineceksin.

Öğüt verir gibi yazmayı sevmem ben.

İyi bir insan, anne, baba, arkadaş, satışçı, yönetici, lider, uzman, alim, bilgin vs. olmak için şunu yapın, bunu yapmayın gibi sıralı maddeler şeklinde öğütler içeren hiçbir yazı bugüne kadar beni motive etmedi ve ilgimi çekmedi.

Acı çekilmeden başarılmış gibi gösterilen süslü anlatımla yazılmış yazılar ise gerçeklikten uzak ve faydasız kaldılar.

İnsanın isteyip başaramayacağı bir şey var mı?

Yok, değil mi? Bu konuda hemfikir olanlar ile devam ediyorum.

Peki insan çok istediği bir şeyi nasıl gerçekleştirebilir? Hepimizin aklından geçen cevaplar; “Çalışarak, çok çalışarak, doğru yöntemle çalışarak, başkalarından fazla çalışarak..” vb olabilir. Hepsi doğru ama önemli bir eksik var. İçselleştirmek, önemsemek, fayda analizini ortaya koymak, hayal etmek, günlük yaşamın akışına yaymak, inanmak ve vazgeçmemek.

Örnek mi verelim;

Diyet ve spor yapmak, istediğin bir vücut yapısına ulaşmak istiyorsun. Gerçekleştirmek için vazgeçmen gereken çok sevdiğin tatlılar, börekler, meyveler, alkollü ürünler ile mücadele etmeye başlıyorsun. Seni bu mücadeleden güçlü çıkaracak doneler zihninde yer aldığı sürece şansın yüksek.

Nasıl mı?

Seni mutlu eden ve sana prestij kattığını düşündüğün çok lüks spor otomobilin, bir yatın, çok katlı bir evin olduğunu düşün. En mobil olanı bile gittiğin restoranın veya eğlence mekanın ancak kapısına kadar seni götürebilir. Her yere götürebileceğin tek şey senin bedenin ve o ancak sen olduğun nefes aldığın sürece var. Bu düşünce seni başka bir boyuta taşır. Artık sen var olan bedenine daha fazla değer vermeye başlar, ne için mücadele ettiğini bilirsin. Düşünce yapında edindiğin her inanç seni bir engel aşma konusunda destekler. Zihninde yaratmaya başladığın dalgalanmayı hissediyorum.

Başarmayı arzu ettiğin ne varsa onu kocaman harfler ile bir yere yaz. Yazdığın şey gözünün önünde dursun ve o isteğini sana sürekli hatırlatsın. Aklının bir köşesinde kalmasın, seninle o isteği bütünleştir.

Şimdi sıra sende!!!

İhtiyacın olan bir masa, bir sandalye, bir kalem ve bir kağıt. Haydi, kendi sınavını kendin hazırlama vakti. Mümkünse de seni çok zorlayan üç hedefli bir sınav olsun.

Sana bir kapı açıyorum, el uzatıyorum, istersen gel ellerimiz bir olsun, birlikte başaralım.

Dürüst olalım, açık olalım, sevgi büyütelim ve paylaşalım. Asla korkmayalım, vazgeçmeyelim, öyle bir yerimiz olsun ki herkes mutlu olsun…

Sevgiler,
Mustafa Çağa