Satır Arası

Çaresizlik

19 Temmuz 2019

Yazı: Çaresizlik | Yazan: Nalan Erpolat

Her şey üzerine gelmişti. Daha önce hiç hissetmediği kadar sıkışmış hissediyordu kendini. Oysa ki neler neler yaşamıştı şimdiye kadar. Her seferinde, “bu aralar sıkıntıdayım ama geçer yakında” diyebilmişti. Geçmişti de… Öyle ya da böyle geçmişti. Elbette zorlandığı olmuştu ama hep bir çıkış yolu olduğunu düşünmüştü, dört elle tutunmuştu hayata. Tutundukça güçlenmişti; ruhen de fiziken de hiç düşmemişti. Oysa şimdi, sanki her şey, her yer karanlıktı. İçinden süzülerek geçip gideceği ve çıkış yolunu bulabileceği bir ışık göremiyordu. “Artık hep böyle olacağım, bu durumdan asla çıkamam” diye düşündükçe, ruhen de çöküyordu; baş ağrıları, mide ağrıları da hiç dinmiyordu.

İşte bu kadar sıkıcı, bu kadar boğucu, insana nefes alamadığı hissini veren bir duygudur çaresizlik. Sıkışmışlıktır, hareket alanının yok zannedilmesidir, hayatının bittiğinin, dünyanın sonunun geldiğini düşündüren noktadır.

Çaresizliğin Hayatlara Girmesi

Bazen çaresiz değilken bile, çaresiz hissedebilir insan kendisini ve bu hissin insan hayatına girmesi, birçok duygu gibi, çocukluğa dayanan bir süreçtir. Amerikalı psikolog Martin Seligmen, bu konudaki araştırmaları ve deneyleriyle, “öğrenilmiş çaresizlik” kavramını kesinleştirmiştir. Seligmen ve bu araştırmaları göz önüne alan birçok psikolog, çocukken, çok fazla boyunduruk altında yaşayan, yaşamın doğal akışı içerisinde en sıradan konularda bile seçim hakkı verilmeyen, yaptıklarını kendi iradesi ile değil de, sadece ebeveyn ya da öğretmen tarafından verilen direktiflerle yapan bireylerin, ileride daha çabuk çaresizlik duygusuna kapıldığını belirtiyor.

Gerçekten Çaresizlik miyim?

Çocukluk deneyimlerine, yaşam şartlarına ve mizaçlarına göre bazı insanlar daha çok, bazıları daha az hissederler bu duyguyu ama her insan zaman zaman çıkmazda görür kendini. Böyle durumlalarda, insanın sakince durup düşünmesi, hayatına karşı farkındalığını yükseltmek için kendine bir takım sorular sorması gerekir.

– Gerçekten hayatta ne noktadayım?
– Başarısızlıklara ne gözle bakıyorum? (Gerçekten bunlar başarısızlık mı, yoksa birçok insanın başına gelen durum mu? Büyütüyor muyum? Önemsemiyor muyum?)
– Hayatta planım dışında gelişen şeylere ne gözle bakıyorum?
– Ben mi çaresizim, yoksa bakış açım mı?

Tüm bunlar gözden geçirildiğinde; kişi, bazen gerçek sorunların değil de, sadece planları dışında olan şeylerin, ya da o an kendini yetersiz hissettiği unsurların, kısacası hayatta olabilecek zorlukların çaresizlikle karıştırıldığını görecektir.

Gerçek Çaresizlik

Hayatta tam olarak tek çaresizlik ölümdür ama biz insanların burada karıştırdığı bir nokta var; insanlar ölümün kalanlar için de bir çaresizlik olduğunu düşünürler. Ölüm, ölen için çaresizliktir, geride kalan sevenleri için çok büyük bir acıdır, bu acıyı yaşamak da bir çaresizliktir ama bu insanlar için yaşam çaresizliği değildir. En büyük acılara, en büyük kayıplara rağmen ayakta kalmanın, yaşama devam etmenin bir yolu vardır, bazen çok zordur ama imkansız değildir.

Her şeye rağmen, ayakta kalmak için çaba harcayan, çaresizliğe yenilmeyen insanlar, tutunacak bir dal mutlaka bulurlar; o an o dal yokmuş gibi görünse de, bulacakları ümidiyle ayakta kalabilirler. Bu çaba ve bu ümit, bu insanları ruhen de bedenen de daha sağlıklı tutar.

Hayat bazen çok hem de çok zordur ama her daim çarelere ulaşma çabasına değer.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

3 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 19 Temmuz 2019 at 08:32

    Nalancım her hafta yazını okuduktan sonra; “Waovvv gene harika bir anlatım” diyorum. Hem konu seçimlerin hem de onları okura anlatışın çok çok başarılı. Tebrik ederim canım 👏🏻👏🏻😘😘
     
    Çaresizlik dediğin gibi hepimizi bir kez olsun pençesinde kıvrandırmıştır. O anlardaki duyguyu o kadar iyi betinlemişsin… Tüm o sıkışmışlık, seçenek görememenin verdiği ümitsizlik…  
    Veeee kesinlikle bir daha böyle hissedersem önerilerine uyacağım; önce bakış açımı değiştireceğim mesela 😉 Gerçekten çaresiz miyim yoksa bu çaresizliğe kendi kendimi mi mahkum etmişim onu çözeceğim.
     
    Çok teşekkürler canım 🤗🤗❤️❤️

    • Yanıtla Nalan Erpolat 19 Temmuz 2019 at 08:58

      Teşekkür ederim Didemcim, yazılarımla okurlara ufak da olsa farkındalık kazandırabiliyorsam, ne mutlu bana…😘😘😘

  • Yanıtla Demet Uncu 25 Temmuz 2019 at 17:29

    Nalan Hanım, yazdıklarınıza bayıldım. İnanın kalben de hissettim ve anladım. Hayatımın bir bölümünde gerçek çaresizliği yaşayanlardan biri olarak; kabullenmeme ile başlayıp, “Neden ben?” ve “Nasıl?” sorularıyla devam eden, çaresizliğin dibine vurarak, planları dışında gerçekleşen her şey için kendinden acısını çıkartıp, kendini cezalandırmak, bir koy vermişliğin içinde kendini bulmak… Ama sonunda dediğiniz gibi ayağa kalkıp, “Ben ne yapıyorum?” dedikten sonra, o bulduğunuz dala tutunmak; çok acı olsa da muazzam bir deneyim insan için gerçekten.
     
    İşte bana bu satırları yazdıran, sizin kağıda döktükleriniz oldu. Kaleminize, yüreğinize sağlık.
     
    Sevgiler

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan