Yoga

Meditasyon

17 Temmuz 2019

Yazı: Meditasyon | Yazan: Fatoş Şahin

Meditasyon için detaylı bilgilenmeye hazır mıyız bakalım? 😊 O zaman okumaya, bilgilenmeye başlıyoruz 😉

Osho, meditasyonu şöyle anlatır:

“Meditasyon hiçbir şey yapmamaktır. Eylem yoktur, düşünce yoktur, duygu yoktur. Tam kendinizsinizdir.”

Meditasyon kişiyi değiştirir. Evrene karşı duyarlı kılar. Bir çakıl tanesinin hayatımızdaki yerini anlamamızı sağlar, yaratılmış her şeye bakışımız değişir ve yaşam zenginleşir.

Kişiyi sevgi dolu kılar. Çünkü kişinin bu kadar huzurlu olduğu bir an hiç olmamıştır daha önce. Orada hiçbir hırs, üzüntü, kaygı yoktur. Birini sevdiğinizi değil, sevginin ta kendisi olduğunuzu hissettirir.

Sevinç yaratır. Meditasyon yapmaya başladınız zamandan sonra nedensiz yere sevinçle dolduğunuz günler çoğalır. Bu benim başıma sık sık gelir. Bazen çok mutlu olduğum günler olur, bunun bir nedeni de yoktur. Kendime dışarıdan bakar ve sorarım;

“Peki ben şimdi neden mutluyum?”

Ve sebebini anlayamam. Birileri sorduğunda, açıklayamadığım için “İyi uyudum… Hava güzel…” gibi sebeplerle geçiştiririm soruyu 🙂

Yazı: Meditasyon | Yazan: Fatoş Şahinİşte bu günler o sukunet anının getirisidir.

Zekanızı keşfedersiniz. Başkalarının varlığına saygı duyan ve daha güvenli bir insan olursunuz. Kibir, benlik ve gurur sonunda alçak gönüllülük ve şefkate dönüşür.

Meditasyon genellikle konsantrasyon ile karıştırılır, oysa tamamen farklı bir andır.

Konsantrasyon zihindeki düşüncelere odaklanma halidir; oysa meditasyonda tam da tersi olarak hiç düşünce yoktur. (Bu hemen olmuyor tabi önceleri kafada bildiğiniz 40 tilki 😉)

Meditasyon yaparken kendimdeki değişimi fark ettikçe ilgim arttı. Önceleri on dakika çok gelirken, bir süre sonra atmış dakika an gibi geçmeye başladı 💫

Gözlemlenen Meditasyon Araştırmaları

Geçtiğimiz yılllarda meditasyon ile ilgili ilginç sonuçları olan araştırmalar yapılmış. Meditasyon halinde olan insanlardaki değişimleri görebilmek için onlara makineler bağlayıp beyin fonksiyonlarına bakmışlar. Onların da ortaya koyduğu sonuçla meditasyon yaparken kişinin kalp atışlarının yavaşladığı, nefes alıp vermesinin düzenli hale geldiği ve kaslardaki gerginliğin azaldığı görülmüş.

Amerikalı bilim insanı Richard Davidson’un, Tibetli rahipler üzerinde yaptığı araştırmada, alnın sol tarafının hemen arkasında önemli hareketlenmeler olduğunu bulgulamış ve elektroansefalografi (beyin dalgalarının kaydı EEG) sonucu gama ışınlarının bu hareketlenmeleri geliştirdiğini ispatlamış.

Psikolog Sara Lazer ise, düzenli meditasyon yapanlar üzerinde yaptığı araştırmalar sonucu, ön beyin kısmında bilişsel-duygusal gelişme ve rahatlamaya sebep olan alanda diğer insanlara nazaran daha çok gelişmenin olduğunu saptamış.

Georgia Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada transandantal meditasyonun kişilerinin kalp krizi, tansiyon ve stres yaşama olasılığı %50 azalttığını kanıtlamış. Sunumu yapan doktor Schneider, “Meditasyonda beden sağlığı iyiye gidiyor; beden ve zihin çok iyi anlaşılıyor” değerlendirmesinde bulundu. Ve Doktor Resnicow’un meditasyondan bahseden makalesinde geçen “Değişim içeride başlar” sözünü iletti.

Yine Stanford Kaliforniya Kent Üniversitesi’ndeki çalışmalar ve çeşitli tıbbi yayınlardaki makaleler meditasyonun kaygıyı azalttığı, tansiyonu düşürdüğü, kişide olumlu değişmelere yol açtığı, beyin fonksiyonlarını geliştirdiği, kişinin sağlık sorunları sebebiyle hastaneye daha az başvurduğunu ortaya çıkarmış.

Bugün Batı ülkelerinde meditasyonun etkileri üzerinde bine yakın araştırma yapılmış durumda ve artık tıp, meditasyonun rahatlatmak amacıyla kullanılabileceğini kabul ediyor.

Meditasyon 101

Yeni başlayacaklara meditasyonu öğretirken öncelikle gözlerini kapatmalarını sonra nefeslerine veya bir objeye odaklanmalarını tavsiye ederler. Ben de bu tavsiyede bulunuyorum. Bu sekilde meditasyona daha kolay girmemiz sağlanıyor.

Bir önceki yazımı okuyanlar hatırlayacaklardır. Meditasyon, sadece bir yere oturup beklemek değildir. İnsan tüm gün meditasyon halinde kalabilir, eğer çiçeğe baktığınızda gerçekten çiçeği, ağaca baktığımızda ağacı, karşınızdaki kişiye baktığınızda ruhunu görüyorsanız ve yaşamın bir parçası olduğunuzu hissedebiliyorsanız meditasyon yapıyorsunuz demektir, demiştim.

Yazı: Meditasyon | Yazan: Fatoş ŞahinMesela ben şu anda paylaştığım fotoğraftaki gibi yazımı yazarken fotografta gördüğünüz çiçeği ve ağacı gerçekten görebildiğim ve babamın ameliyatının başarılı geçip sağlıkla çıkacağına odaklandığım ve görüp hissettiklerimin benim bir parçam olduğunu düşündüğüm için meditasyon yapıyorum 💫

Tesbih çekmek için oturduğumda (siz inancınıza gore mala da kullanabilirsiniz) tesbihin fiziksel varlığı taneleri parmaklarımın arasında yuvarlanırken enerjisinin yoğunlaşması duamın, zikrimin (mantra da olabilir) ritmik tekrarı, beni meditasyona hazırlıyor.

El ve parmaklar beyin kanalından alınan enerjileri dağıtan en güçlü odaklar olduğundan özellikle tesbih çekme hareketinin derin meditasyonu arttırdığına inanıyorum.

Sessiz bir köşede gözleriniz kapalı, sırtınız dik bağdaş pozisyonda oturun. Hiçbir şey düşünmemeye çalışın. Elinize seçtiğiniz bir tesbihi alın ve huzura kavuşmaya, ilahi gücü hissetmeye niyet ederek “Zihinlere ve gönüllere nur yağdıran” demek olan “en-Nur” kelimesini 256 kez çekin.

“Şimdi bu ne alaka” mı dediniz? Öyleyse okumaya devam edin 🙂

Tesbih

Tesbih, duaları istenen sayıda tekrarlayabilmek, sayıyı bilmek için kullanılan bir tür sayı sayma aygıtıdır. Belli sözleri tekrarlayarak ipe dizili boncukları parmaklar arasında çevirmek, yaratıcıyı anarak dualar ve meditasyon yoluyla huzur aramak İslam inancının yanı sıra başka pek çok dinde de yer alan ve içinde derin bir sembolizim barındıran bir ritüeldir.

Tesbihi ibadet amacıyla ilk kullananlar İÖ. 8 yüzyılda Hindulardır. Zaman içinde Doğu’da Budistler, Batı’da Müslümanlar ve Katolik Hristiyanlar tarafından da aynı amaçla kullanılması yaygınlaşmıştır.

Mala

MalaMala adı verilen Hindu tesbihleri 108 tanelidir. Efsaneye göre Tanrı Şiva, insanlığın selameti için derin bir meditasyona dalar. Meditasyondan çıkarken derin bir şefkat ve aydınlanma duygusuyla gözlerini açtığında gözlerinden süzülen yaşlar toprağa düşer ve rudraskha ağacının tohumlarına dönüşür.

“Şiva’nın gözleri” anlamına gelen, bedendeki çakralar ve gezegenler ile ilişkilendirilen rudraskha tohumlarından oluşan malalar kahverengi, girintili çıkıntılı yüzeyleri olan tanelerden oluşur. Tanelerin yüzeylerindeki şekiller üzerinden astrolojik okumalarda yapılır.

Yaşayan tüm canlıların Tanrısı olarak inandıkları Şiva, kollarında ve ellerinde tesbihlerle resmedilir.

Toprağa düşen sahneler Hindu kozmolojisinde yaşam döngüsünü simgeler. Tohumların üzerindeki şekillerse evrenin sırlarını taşır; göksel çağrışımlarla astroloji korumalara kaynaklık eder.

Müslümanların kullandığı 99’luk (Allah’ın ismi de 99 tanedir) tesbihlerin de genel olarak yuvarlak ya da oval forumda boncuklar kullanılarak yapılması, boncukların ipe dairesel bir şekilde dizilmesi süregiden kozmik bir döngüyü sembolize eder.

Aynı şekilde Çinli Budistler de 36’lı bölümlerden ve 3 ayırıcı boşluk taşı içeren 108 taneli tesbihler kullanırlar.

Mala’nın 108 boncuktan oluşmasının çeşitli sembolik anlamları vardır. 1 Tanrı’yı, 0 boşluğu, 8 sonsuzu simgeler. Astrolojide 12 takımyıldız ve 9 gezegen vardır; bu sayıların çarpımı 108’i verir. Tanrı’ya giden 108 yol, 108 farklı meditasyon şekli olduğuna inanılır. Kalp çakrasından geçen enerji kanallarının sayısı 108’dir.

Tesbih çekmek son derece pratik bir stres atma biçimidir.

Maneviyata giden kestirme bir yol olarak da düşünülebilir.

Tesbih tanelerinin formu, işlevi ve şekli kadar yapıldığı malzeme de önemlidir. Rudhaksha tohumu gibi, Arabistan’da da hurma taneleri, Ortadoğu’da zeytin çekirdekleri kullanılır.

Yaşamın her anında meditasyon yapabileceğimizi, inançlarımıza göre tesbih ya da mala, dua ya da mantra eşliğinde bunu yapabileceğimizi anladığınızı umuyorum.

Bir sonraki yazımda birkaç meditasyon örneği vererek bu konuyu bitirelim diye niyet ederken sevgiyle ve farkında kalaĺım diyor ve bitiriyorum.

Fatoş Şahin

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan