Satır Arası

Değerli Olmak

9 Ağustos 2019
Yazı: Değerli Olmak | Yazan: Nalan Erpolat

Pencerenin önünde, okula gitmek için yola çıkmış çocuklarına bakıyordu 30’larındaki kadın. Çocuklarıyla birlikte, kendi çocukluğu ve tüm hayatı geçti gözlerinin önünden. Çocukları çok değerliydi onun için, mutlu olsunlar diye her şeyi yapmaya çalışıyordu; çocukları da biliyordu bunu.

Seviyordu onları, söylüyordu da sevdiğini, öpüyordu her fırsatta. Kendi çocukluğuna dair benzer manzaralar göremedi hatıralarına bakınca. Kocasına da çok değer veriyordu. Kocasının istediği gibiydi her şey; evi, evlendikten sonra bıraktığı işi, kısaca tüm yaşamı…

Biraz düşündü ve farketti ki, çocukluğunda da değerli olduğunu hiç hissetmemişti. Annesinin bakış açısıyla büyümüş, babasının istediği okullarda okumuş, onların istediği evliliği yapmıştı. Onun istekleri hiç mi önemli olmayacaktı bu hayatta!!

Kendini Değerli Hissetmek

Zaman zaman herkes, kendini değersiz hissedebilir; sevdiği, önem verdiği bir insan tarafından önemsenmemek üzücü, kırıcı bir durumdur ama hayatında genel anlamda değer verilmiş olan bir insan, değer verilmediğini hemen farkeder. Önemsediği kişi, kendisine değer vermediğinde, onunla iletişime geçip ona, bu değersizlik hissinden rahatsız olduğunu söyler. Karşısındaki insan, bunu anlayıp, tavırlarını gözden geçirip düzeltirse, aralarında bir sorun çıkmaz. Eğer anlamazsa, ilişki bir şekilde biter.

Değer verilmenin ne olduğunu bilen kişi, kendi değerini genellikle bilir ve kişilik sınırları için gerekli tedbiri zamanında alabilir; kolay kolay sınırlarını çiğnetmez ve tabii ki kimsenin sınırını da çiğnemez. Diğer taraftan, çocukluğundan beri değer verilmemiş insan, kişilik sınırlarının farkına bile varmadan büyür; tabii bunun sonucunda da, hayatına giren insanlara karşı koruduğu sınırları olmaz. Arkadaş, öğretmen, akraba, eş, komşu hatta evlat bile bu sınırsızlığı hunharca kullanabilir. Böylece, bu insan, hep başkalarının sınırları doğrultusunda yaşar.

Taa ki bir gün kendilerini farkedene kadar.

Sınırlarını koruyamıyor olsa da, sosyal hayatın içinde, kişi bir gün fark eder bunu. Diğer insanların hayatlarını gördükçe, kendisinin onlardan farklı olduğunu hisseder. Herkesin ailesi, çocukları vardır, herkes çocukları için her şeyin en iyisini istiyordur ama onlar kendileri için de bir şeyler yapıyorlardır hayatta. Kiminin iş hayatı, kiminin hobileri, kiminin vazgeçemediği seyahatleri vardır. Onların toplum içindeki konuşmaları, oturmaları bile kendisinden farklıdır.

O zaman Sorgular Geçmiş Hayatını

Bazen yaşam şartlarından, bazen ebeveyn ilgisizliğinden, bazen ebeveyn mükemmelliyetçiliğinden, bazen yaşadıkları ortamlar nedeniyle; bazı insanlar ömür boyu değer görmemişlerdir. Bu farkındalıktan sonra sebep çok önemli değildir ama artık kendi değerini fark etmenin ve kendine değer vermenin zamanı gelmiştir.

Her insanın mutlaka herhangi bir konuda yeteneği vardır. Bu yeteneğini öne çıkararak, geliştirerek kendini iyi hisseder. Kendine daha çok özen gösterebilir, kendi hobilerine vakit ayırabilir, özel zamanlar için sakladığı elbiseleri giyip, özel günler için ayırdığı fincanlarla kahvesini içebilir. Bu kendisine verdiği değer kendisini iyi hissettirdiği gibi, çevresindeki insanlar da, yavaş da olsa, onun kişilik sınırlarına uymaya alışırlar. Artık bazı konularda kendinden ödün vermesine gerek yoktur çünkü. O da değeri olan bir insandır. Sabırla yürüdüğü, uzun değerli olduğunu hissetme yolu, sonuç vermiştir.

Bu sabır ve azim, yaşarken zor da olsa, hayatın kalanında hissettiklerine değecektir. Değerli hissetmek hayatta her şeye değer.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Petek Bingül 9 Ağustos 2019 at 14:59

    Nalan bazen yazdıkların tam da hayatın içindeki kaybolmuşluğum oluyor. Lütfen her zaman yaz.
     
    Sevgiler

    • Yanıtla Nalan Erpolat 9 Ağustos 2019 at 18:10

      Petekçimmm, katkım oluyorsa ne mutlu bana canımm. Sağlığım yerinde oldukça, yazmak niyetindeyim 🌸
      Yorumun için çok teşekkürler 😘

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan