Biraz Kitap

Moby Dick

20 Ağustos 2019

Kitap: Moby Dick | Beyaz Balina | Yazar: Herman Melville | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Moby Dick | Beyaz Balina | Herman Melville

İçim dışım balina oldu yemin ediyorum.

Kitap romandan ziyade ansiklopedi gibi. Balinalara dair bilmeniz gereken her şey ve dahi bilmeseniz de olur her şey: Balina sözcüğünün kaynakları, balina resimlerinin doğruluğu, balina yemeği, kuzey balinaları ve güney balinalarının karşılaştırılması, çeşitli balina avcılarının ve balinaların hikayeleri, balina avının geçmişi, balinanın başı ve kuyruğu, durun bitmedi, balina iskeletinin ölçüleri, balina fosili…

Eeeh yeter bea!

Balinaya doydum.

Zaten kitap “balinagillerle ilgili bir inceleme, bir taslak” olarak tanımlanıyor, kitabı kendisinin gözünden okuduğumuz Ishmael tarafından.

Ishmael

Ishmael, Kızılderili arkadaşı Queequeq ile bir balina gemisinde işe başlıyor.

Bu ikisinin tanışma hikayesi çok eğlenceli. Aynı yatakta yatıyorlar, bu vesileyle tanışmış oluyorlar.

Kalacak oda ve yatak arayan Ishmael, yatağını biriyle paylaşması gerektiğini öğreniyor. Bu kişi konuşmayı pek bilmeyen ve putlara tapan, taptığı putları da yanında taşıyan Queequeq. Başta ondan korkuyor ama sonra yakın arkadaş oluyorlar.

Bu ikisi Kaptan Ahab’ın gemisinde balina avlamak üzere işe başlıyorlar.

Kaptan Ahab

Kaptan Ahab, insanların Moby Dick adını verdiği beyaz balinaya bacağını kaptırmış. Sonra da hınç yapmış. O balinayı ne pahasına olursa olsun bulacak ve öldürecek.

Bu kini bence yersiz. Gemideki diğer kaptan Starbuck’ın da dediği gibi:

“Akılsız bir hayvandan, sana ancak içgüdüsüyle körü körüne saldıran bir hayvandan öç almak ha! Delilik bu!”

Ama Kaptan Ahab kafaya takmış. Aslında beyaz balinanın kendisinden ziyade onun tetiklediği duygulara takmış:

“Eziyor bu balina, kemiriyor içimi, insanı küçük düşüren bir güç görüyorum onda, anlaşılmaz bir kötülük görüyorum onda, işte bu anlaşılmaz şeyden nefret ediyorum asıl. Beyaz balina ister kötülüğün bir aracı olsun, ister kötülüğün ta kendisi, ondan alacağım öcümü.”

Balinacıklara yazık değil mi? Bence yazık.

Moby Dick’i ararken başka balinalar da avlıyorlar. Balina avcılığı nasıl oluyormuş onu da okuyoruz.

Buralarda biraz içim acıdı benim. Yazık balinacıklara. Denizciler balinalara av gözüyle baktıkları için onları bir yandan da düşman gibi görüyorlar. Halbuki hayvancıkların doğal yaşam ortamına hunharca girip onları öldürmeye kalkan sizsiniz. Hayvancıkların ne suçu var?

Bu avlanmalar nedeniyle balinaların yaşam şeklinde değişiklikler bile olmuş. Örneğin önceden yalnız gezen bir balina türü, kendilerini avlayan insanlara karşı birlik olmak adına sürü halinde gezer olmuş.

Balina Avcıları

Balinalarla ilgili verilen tonlarca bilgiden biri de balina avcılığı. Balina avcılarının kasap gibi görülmesini kabul etmekle birlikte şan şeref sahibi komutanların da aslında birer kasap olduğunu söylüyor Ishmael:

“Balina avcılığı, birçoklarına göre, iyi okumuş özgür insanların seçebileceği uğraşlar arasına girmez. Herhangi büyük bir kentin kibar çevrelerinde, bir yabancı, kendini örneğin zıpkıncı diye tanıtsa, kimse değer vermez ona. Bu yabancı tutup da, deniz subaylarına özenerek, kartvizitler bastırıp üstüne İ.B.A (İspermeçet Balinaları Avcıları) yazdırsa kendini beğenmiş, gülünç bir adam sayılacağının resmidir.

Dünyanın bizi adam yerine koymamasının başlıca nedenlerinden biri, bizi mesleğimizi bir çeşit kasaplık görmesi; bizi iş başında, türlü pislikler içinde çalışır bilmesidir. Doğru, kasaplıktır bizimki. Ama dünyanın her yerde ve her zaman şana şerefe boğduğu komutanlar da birer kasaptır, hem de en kanlı türünden.”

Sen de haklısın!

Biz

Yabancı romanlarda bizim bahsimiz geçince bir miktar heyecanlanıyorum ben.

Burada da müsaadenizle o kısımları paylaşmak isterim:

“Bu balina beyaz sakallı İstanbul Müftüsü mü ki, hıncahınç sokaklarda bile kolayca bulunsun.”

“Dişi balina okullarına kavalyelik yapan, tam gelişmiş, ama yaşlı da olmayan bir erkek balina vardır her zaman. Bir tehlike karşısında bu erkek balina, geride kalıp bayanlarının kaçmasını sağlayarak yiğitliğini gösterir. Aslında bu sayın bay, keyfine düşkün bir Osmanlı’dır. Bir haremin gönül eğlenceleri ve cilveleri arasında, dünya okyanuslarını gezer durur.”

Bunun dışında Türk sarığı, Osmanlı celladı… gibi ifadeler yer alıyor.

Bunu seven şunları da sevebilir:

Ben kitabın teorik balina bilgisi kısımlarını hızlı hızlı geçtim ne yalan söyleyeyim.

Bu kadar bilgi içermeyen ama benzer bir avcılık hikayesi olarak Ernest Hemingway’in “İhtiyar Balıkçı” kitabını önerebilirim. (“Yaşlı Adam ve Deniz” adıyla da çevirisi var.) Orada da kılıçbalığı peşinde bir balıkçıyı okuyoruz.

Deniz ve gemici hikayelerini çok sevdiyseniz İhsan Oktay Anar’ın “Amat” adlı kitabı da belki ilginizi çeker. Yıllar önce okumuştum, aklımda kalan; tonlarca denizcilik terimi içerdiği ve çok da keyif almadığımdı.

Saygılar,
Hülya Erarslan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan