Yazılarımda zaman zaman gözlem yapmanın ne kadar önemli olduğundan bahsediyorum. Çok seyahat eden ve birçok sosyal ortamda aktif olan biri olarak söylemek isterim ki gözlem yapmak insanın gelişimine ve bilgi düzeyine önemli katkılar sağlıyor.
Bazen bir alışveriş merkezinde, havalimanında, kafede veya bir etkinlikte gördüğüm, mutlu, mutsuz, kızgın, sevinçli, telaşlı, endişeli vb. duygular içerisinde olan insanların yanına gidip konuşmak istiyorum. Hatta bir gün, bu durumun iş dünyasına yansıması ile ilgili akademik bir uygulama da yapacağım.
Gözlem, insan arayışının büyük bir parçasıdır.
Aynı zamanda iletişimimizi geliştirmek için güçlü bir araçtır. İnsanların yaşamları içerisinde kısa kısa yaptıkları ve beyninin bir yerlerinde kodladıkları gözlemler, daha sonrasında güçlü bir şekilde davranışsal ve duygusal hallerde kendini göstermektedir.
En çok iç içe olduğu hal ise beklentilerdir. Beklentiler insan hayatının yönünü belirlerler. Aşamaları vardır, fakat kesinlikle herhangi bir sınırı yoktur.
İyisi, en iyisi, daha iyisi, çok çok iyisi, daha da çok iyisi ile başlar ve mükemmel, kusursuz, şahane gibi sıfatlar ile tamamlanarak devam ederler.
Gözlem yapmak dediğimde aklınıza sadece görmek eylemi gelmesin. Beş duyu organımızın da gözlem yapmada önemli bir payı vardır ve hepsi bir bütün olarak çalışırlar.
Özellikle son dönemlerde insanların en çok aradığı ve üzerine en çok kafa yordukları konuların başında kişisel gelişim, mutluluk ve kendini keşfetme alanları gelmektedir. Bizim okuduklarımızdan ve araştırmalarımızdan çıkarmış olduğumuz genel sonuç, mutluluğun insanın kendisinden başladığıdır. Şekillenme süreci ise insan çevresine bağlı olarak değişmektedir.
Gözlem | Araçlar ve Amaçlar
Beğendiğin bir arabayı veya evi almak için yıllarca çok çalışırsın, emek harcarsın, sonunda sahip olursun, bundan dolayı da elbette ki mutlu olursun ta ki daha yenisi ve iyisini görene kadar. Tam tersi durum olduğunda da daha iyisine sahip olduğun için mutlu olursun. Çevremiz, beklentilerin gerçekleştiğindeki durumun sonunda aldığımız hazzın boyutunu değiştirir.
Bir hocam, eşi ile birlikte yıllar boyunca çalışıp çok istedikleri yelkenli tekneyi, biriktirmiş olduklarının üzerine emeklilik ikramiyelerini de ekleyip, satın aldılar. Heyecanla yola çıkıp Göcek’te bulunan bir koyda tatile başladılar. Sabah uyandıklarında yan taraflarında bulunan büyük teknenin üzerinde yıllar boyunca hayal ettikleri yelken duruyordu. Amaçlarına ulaşmak için en iyi araçları kullandıklarını biliyordum. Beklentilerinin sonucuna ulaştıklarında, onları mutlu edecek olan duygular ile yolculuklarını taçlandırdıklarından dolayı, bu durumdaki gözlemleri onları etkilememişti.
Bir şirkette çalışıyorsun başarılı bir iş yaşamın var, terfi aldın, beklentine ulaştın ve müdür oldun. Senden bir süre sonra da yakın çalışma arkadaşın direktör oldu. Genel olarak bu durum tüm çalışanların beklenti seviyelerini yükseltir.
Aynı durum aile hayatı içerisinde de böyledir. Kardeşinin aracı yenilenir, özel okula gönderilir, yurt dışı seyahatine gönderilir ise senin de beklentin değişiklik gösterir. Kardeşine sunulan ne ise senin beklenti seviyen en az o olacaktır.
Değişim duyguları tetikler ve dönüştürür. Beklentilerini içselleştirmiş olarak, hedeflerine inanan insanlar bu durumdan etkilenmezler. Tam tersi dibe vuran durumlarda da beklentilerin seviyesi düşer. İyi duygular ile elde etmek istediğiniz beklentilerinizi gözlemleriniz ile besleyiniz. Bunu başardığınız zaman hayallerine ulaşmak kolaylaşacaktır.
Mustafa Çağa
1 Comment
Yazdığınız bir örneğin, bana hatırlattıklarını yazmak istedim:
Eşimle hayalimiz olan, istediğimiz gibi karavana nihayet sahip olmuş ve yurdumuzu geziyorduk. İkimizde çok mutluyduk. Sonra bir gün Datça/Palamutbükü’nde, bizim gibi gezgin bir çiftle tanıştık. Çok güzel bir tekneleri vardı ve onda yaşıyorlardı. Ben o aralar eşime söylemesem bile bir süreliğine de olsa, duyduğum hazzı ve mutluluğu göz ardı edip, tekne sahibi olmayı düşlerken bulmuştum kendimi. Ama sanırım yaşadığımız güzellikler, sonrasında unutturdu bana bunu. İyi ki unutturmuş ve iyi ki o muhteşem gezimizi yapmışız. Ama o aralar aklımdan geçenler, onca yaşadıklarımıza ihanet gibi gelip, üzmüştü bile beni sonraları. Zira bu gezi boyunca, hiç tanımadığımız ama saatlerce sohbet ettiğimiz, aynı masada oturduğumuz bir çok insanla tanışmıştık.
Galiba bizler daima ulaşmak için yeni hedefler ararken, yaşamakta olduğumuz güzelliklerin tam tadını alamıyoruz. Ama gelişmek de belki bu.
Hoşça kalın.