İzlanda

İzlanda… Hayalini bile kurmanın güç olduğu bazı yerler vardır, daha öncesinde oraya benzer başka bir yer görmemiştir gözleriniz. Benzetmeye çalışırsınız ama olmaz, hatırlamaya çalışırsınız ama zihniniz size içten içe güler. Hissetmek mi? İmkansız! Çünkü daha önce siz hiç bu dünya dışına çıkmamışsınızdır…

İzlanda’ya hoş geldiniz…

Tek komşusunun hırçın sular olduğu, Atlantik Okyanusu’nun ortasında yüzen bir ada düşünün. Yıllar öncesinde patlayan yanardağların külleri sonucu su yüzeyine çıkmış bir ada ve beraberinde getirdiği enteresan yeryüzü şekilleri. Volkanik bir kara parçası olan İzlanda’nın hala sönmemiş volkanları olduğunu da belirtmekte fayda var 😊 Ne kadar volkanik olsa da ülkenin uluslararası ismi Iceland, Türkçe karşılığı ise Buz Diyarı. Evet ilginçlikler başladı, değil mi? Avrupa’daki en büyük buzullara ev sahipliği yapan ülke adının hakkını sonuna kadar veriyor.

Hadi gelin birlikte keşfedelim.

İzlanda’ya nasıl gidilir?
İzlanda vize istiyor mu?
İzlanda çok mu soğuk?

Öncelikle yukardaki temel sorulara yanıt bulalım.

İzlanda’ya nasıl gidilir?

Okyanusun ortasında kendi başına durduğundan ulaşım ya hava yolu ya da deniz yolu ile yapılıyor. En uygun uçuşlar ise Danimarka Kopenhag’dan. İkinci alternatif ise Norveç. Deniz yolu ile yine bu ülkelerden ulaşmanız mümkün.

İzlanda vize istiyor mu?

İzlanda, Avrupa Birliği’ne üye ülke değil fakat Schengen topluluğu ülkeleri arasında olduğundan bizim ülkemiz vatandaşlarından Schengen vizesi istiyor. Vize başvurusu ise bir dönem uzak toprakları olarak egemenliği altında bulunduğu Danimarka Konsolosluğu’ndan yapılıyor. (Yeşil pasaport sahibi iseniz vize almanıza gerek yok).

Peki adı gibi kendisi de çok soğuk mu? Gidersek çok üşür müyüz?

Bunun net bir cevabı aslında yok ama İzlanda yeterince kuzeyde olmasının hakkını fazlasıyla veren bir ülke. Öyle ki en sıcak ay olan temmuzda ortalama sıcaklık 18-21 derece. En soğuk anında bile -yakınlarından geçen Gulf Stream akıntılarının etkisiyle- ortalama -5°. Aslında bulunduğu enleme göre çok soğuk değil ama esen o hırçın rüzgarlarının karşısında durmanızı hiç tavsiye etmem. Yaz veya bahar hiç farketmez, meşhur olan rüzgarını serinleme amaçlı düşünmeyin lütfen.

Başkent Reykjavik

Kutu gibi evler, düzenli caddeler ve düzayak olması ile belki de en şirin başkentlerden. Ülke nüfusu ve yüzölçümü bizim ülkemizde bulunan bir ilçe kadar. Toplam nüfus 332 bin, nüfusun büyük çoğunluğu (122 bin) başkentte yaşıyor.

Reykjavik’te görülecek yerlerin başında şehrin en yüksek yapısı ile Hallgrímskirkja Kilisesi geliyor. Tepesine çıkıp eşsiz Reykjavik manzarasını seyredebilirsiniz.

Kilisenin ardından, Laugavegur Caddesi, Harpa Sanat Merkezi, Perlan ve Sun Voyager anıtı da diğer görülmesi gereken yerler arasında. Ayrıca Reykjavik içerisinde harika restoranlar, kafeler ve barları da bulabilir; çok güzel hediyelik eşyalar da alabilirsiniz.

Şu hususu hemen belirtmekte fayda var:

İzlanda’da havayı beğenmediniz mi? 5 dakika bekleyin.

Bu belki de yerel halkın turistlere en çok kurduğu cümlelerden biri. Çünkü hava o kadar değişken ki bir anda aşırı üşüyüp, 5 dakika sonrasında terlemeye başlayabilirsiniz. Bu sebeple planlamalarınızı kendinize göre değil de havaya göre yapmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

Hallgrímskirkja Kilisesi | Reykjavik

İzlanda’da Reykjavik dışında nereleri görmeliyiz?

Aslında ülkenin esas olayı zaten Reykjavik dışında kalan yerler 😊 Kısa sürüş mesafeleriyle ulaşabileceğiniz sayısız güzellikteki nokta sizi bekliyor.

Ülkeyi gezmenin en güzel yolu hiç şüphesiz araç kiralamak.

Eğer bir karavancı iseniz ülke tam sizlik. Karavan değil ama ben ana yoldan çıkar ara yolları da keşfederim diyenlerdenseniz ülke sizi de çok mutlu edecektir. Yok biz sakin sürücüyüz, normal yollardan gideriz diyenlerdenseniz, üzülmeyin herkese göre alternatifler mevcut.

Ülke genelini dolaşan Ring Road adı verilen bir ana yol bulunuyor. Bu yol boyunca giderseniz başlangıç noktanıza dönebilirsiniz. Bu seyahat süresince de tüm ülkeyi gezebilir, görülmesi gereken tüm yerleri bulabilirsiniz. Bu ana yol dışında araç sürmek isterseniz kiralamanız gereken aracın 4×4 olma zorunluluğu var. Bunu göz ardı etmeyin, bizim ülkemiz gibidir, normal otomobil ile girerim ben hatasına düşüp de volkanik araziler veya buzullar üzerinde zor anlar yaşayabilir ve ceza yiyebilirsiniz.

Aracınız ile Reykjavik’ten yaklaşık 1 saat uzaklaştığınızda dâhil olacağınız ve rota üzerinde birçok sürpriz barındıran bir güzergâh olan Golden Circle ile turunuza başlayabilirsiniz. Bu yol boyunca; Thingvellir Milli Parkı’nı, Gayserler‘i, Gulfoss Şelalesi’ni ve Kerid Krater Gölü’nü görebilirsiniz.

Ülke’nin bu dünyadan olmadığının emarelerini görmeye başladınız. Sanki yer altında bulunan bir su tabancasından fırlatılan, 80-100 derece sıcaklıkta suyun yarattığı görsel şov tarifsiz.

Batı’ya doğru gittiğinizde, üzerinde fok balıklarını görebileceğiniz Ytri Tunga Sahili’ni, Arnarstapi Yerleşim Alanı‘nı, Gatklettur Noktası‘nı, Bardarsaga Anıtı‘nı, Djúpalónssandur Sahili‘ni gezip, görebilir, Batı İzlanda’nın en popüler noktalarından birisi olan Kirkjufellsfoss Şelalesi ve ardında yükselen Kirkjufell Dağı’nı görebilirsiniz.

Gardur Deniz Feneri, Hafnir Kilisesi, Avrupa ve Amerika platolarının birbirinden ayrıldığı yer olan Midlina, üzerinde sıcak su buharlarının tüttüğü Krysuvik ve yer altından gelen kaynar suların oluşturduğu ve adını sahip olduğu mavi renkten alarak doğal bir havuz olan, İzlanda’nın göz bebeği Blue Lagoon’u ülkenin güneybatısında keşfedebilirsiniz.

Belki de ülkenin en popüler yeri olan Blue Lagoon esasen termal bir kaplıca. Şifa için kullanımının yanı sıra, sosyal medyaların en havalı fotoğrafları için de harika bir yer. Kışın etrafın karlı halinde, sıcak su içerisinde veya bitmeyen gün ışıklı yaz günlerinde kendinizi Blue Lagoon’da şımartabilirsiniz.

Şu hususlara dikkat❗️
Önceden rezervasyon yaptırmayı ve burası için yanınıza mayo ve bikinilerinizi almayı unutmayın.

Güney İzlanda

Her yeri birbirinden güzel ve farklı olan ülkenin güneyi ise sanki bir çıt daha havalı. Güneye hareket ederek sizi selamlayan Seljalandsfoss Şelalesi ile bunu ilk anda hissetmeniz mümkün. Arkasından yürüyüş yapabileceğiniz şelale sonrası, 2010 yılındaki patlamayla tüm Avrupa hava sahasının bir süre kapanmasına neden olan ve adının sadece İzlandalılar tarafından doğru telaffuz edilebilen Eyjafjallajökull Yanardağı sizi bekliyor.

Rutshellir Mağarası, taranmış bir saçı andıran haliyle ülkenin en güzel şelalelerinden biri olan Skogafoss, hemen ötesinde bulunan Kvernufoss Şelalesi, İzlanda’nın ilk havuzlarından EystriSkogar doğal havuzu, Solheimasandur Plane Wreck güneyde yol boyunca sizi bekliyor.

Puffin adındaki şirin mi şirin balıkçıl kuşları bu kadar yakından görebileceğiniz tek yer olan Dyrhoaley’i, aynı zamanda da siyah kumların oluşturmuş olduğu, inanılmaz güzellikteki Reynisfara Beach’i de lütfen listenize dahil ediniz. Özellikle siyah volkanik kumların oluşturduğu sahil, deniz kum güneş anlayışınızı ilk görüşte değiştirecektir, hazır olun!

İşte ülkenin en ikonik noktalarından bir diğeri olan Jökülsarlon’a güneyden devam ederek Vik Kasabası’nın ardından ulaşabilirsiniz. Burada, Avrupa’nın en büyük buzulu olan Vatnajöküll’den kopup gelen kimi dev buz parçalarına dokunabilir, bu eşsiz deneyimi sonuna kadar yaşayabilirsiniz. Elmas Sahili adı verilen sahilde, yanıbaşınızda parıldayarak duran buzulların güzellikleri aklınızı başınızdan alabilir dikkat edin!

Eğer ayrılabildiyseniz Elmas Sahili’nden, doğuya hareket ile Svartifoss Şelalesi’ni ve muhteşem panaromik manzarasıyla Fjadrargljufur Kanyon’unu ziyaret edebilirsiniz. Özellikle kanyonda çekebileceğiniz birbirinden güzel fotoğraflar tam anlamıyla masa üstü arka plan formatında.

Doğuya gittikçe birbirinden güzel balıkçı kasabaları sizi şirinlikleriyle kendilerine çekiyor olacaktır. Bu balıkçı kasabalarında lezzetli deniz ürünlerini tadarak, Viti Krater Gölü’nü, Hengifoss Şelalesi’ni ve Laugarvellir Jeotermal Havuzu ziyaret edebilirsiniz.

Dünyanın bizlere sunduğu en güzel bazalt kaya oluşumlarından olan Studlagil Kanyonu kuzeydoğu İzlanda’da sizi bekliyor. Devasa kayaları sanki bir heykeltıraş elinden çıkmışçasına düzenli halde bulabileceğiniz bu muhteşem yer, son dönemde İzlanda’da en çok ziyaret edilen bölgelerinin başında.

Kuzeye gelmişken sadece İzlanda’nın değil, aynı zamanda Avrupa’nın en büyük şelalesi, saniyede 500 metre küp suyun aktığı, 45 metre yüksekliği ve 100 metre genişliği ile tam bir görsel şölen olan Dettifoss’u görebilirsiniz. Bunun yanında Godafoss Şelalesi’ni de listenize eklemeyi unutmayın.

Akureyri

İzlanda’nın en büyük ikinci şehri olan Akureyri de kuzeyde sizi bekliyor. Sayısız güzellikte, çok farklı ev ve otellerde konaklayabilir, Reykjavik kadar olmasa da her ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Özellikle kambur balina izleme turları Akureyri’de çok popüler. Balıkçı kasabalarını veya barınaklarını keşfetmeden dönmeyin derim.

Kuzey Işıkları

Tüm bu güzelliklerin yanında bir de kuzey ışıklarının İzlanda’dan görülebildiğini biliyor muydunuz? Evet, hem de çok yüksek ihtimalli yerlerin başında. Aurora ovalin hemen altında bulunan ülkede, kuzey ışıkları eylülden mart ayına kadar uzanan karanlık dönemde İzlanda’da sizi bekliyor. Hatta etrafından geçen Gulf Stream akıntılarından dolayı, kuzey ışıklarını görebileceğiniz diğer yerlere oranla daha az soğuk. Çok üşümeden, doğanın sunduğu bu görsel şovu İzlanda planlarınıza dahil etmenizi öneririm.

Diğer Aktiviteler

Bunların yanında İzlanda’yı havadan görmek isterseniz, bu imkanı sağlayan birçok helikopter firması mevcut. Doğru orantılı olarak fiyatları da oldukça yüksek. Ama bu güzel ülke için sonuna kadar değer diyebilirim.

Ek olarak buz mağarası keşfi, buzul yürüyüşleri, hiking ve trekking yapabileceğiniz farklı aktiviteleri de İzlanda’da deneyimleyebilirsiniz.

Ülkenin sahip olduğu tüm güzellikleri görmek için galiba uzun bir süreliğine orada yaşamak gerekmekte. Bunun mümkün olmadığı durumlarda da en azından birçoğunu görebilmek için iyi bir gün planlaması yapmanızı tavsiye ederim. Çünkü artan turist potansiyeliyle İzlanda’nın her dönem yüksek sezon yaşanılan bir yer haline geldiğini aklınızda bulundurun.

İyi seyahatler,
Melih Daşgın