Portakal Çiçeği

Bir Kardeşin Gizli Defteri

17 Şubat 2020

Yazı: Bir Kardeşin Gizli Defteri | Yazan: Sıla Malik

O benim için hep bambaşka bir anlam taşıdı, kalbimde hep farklı yerde. Daha derinlerde, kelimelerle anlatılamayan hislerin kaynağında o. Her zaman kardeşi olduğum için kendimi şanslı hissettiğim kişi; abim.

Aramızda tam 10 yıl var.

1992’nin şubat ayında dünyaya gelmiş, 2002 yılında ise ben belirivermişim yanında. 10 yaşındaki küçük çocuğun, minik canlı oyuncağı olmuşum, iyi ki de olmuşum.

Çocukken aynı evde kalmadığımız için kendi çapımda bu duruma bozulur, içerler ama kimseye bir şey diyemezdim. Abim, her yerde benim hassas noktamdı. Abimin olmasından aşırı mutluydum ve arkadaşlarımın abilerinden genelde büyük olduğu için ayrı bir havam oluyordu ya da ben öyle zannetmeyi seviyordum.

İlkokulda okulun ilk günü özellikle gelir beni okula bırakır veya okuldan alırdı. Bu sekiz, dokuz yaşlarındaki minik Sıla için inanılmaz mükemmel bir olaydı. Lütfen, okuldan beni abim alıyordu!

Ortaokula gitmeye başladığımda abim çoktan üniversite öğrencisiydi ve onun sınavlarına hazırlanışını izleme şansım oldu. Çalıştıklarını tekrar amaçlı bana bakarak anlattığında hiçbir şey anlamamıştım ve bu kadar çok şeyi aklında tutabildiğine şaşırmıştım. Ayrıca o sınava abim, kuzenim ve ben beraber gitmiştik. Anlatırken bile o günleri ne kadar özlediğimi fark ettim.

Çocukluğum hep abime hayran olarak ve onunla aramdaki iletişimi nasıl daha iyi hale getiririm diye düşünerek geçti. Ancak sonunda hep aynı noktaya varıyordum:

Büyümem lazım.

Hep bir an önce büyümeyi ve abimle daha fazla şey paylaşabilmeyi diledim. Kendinden 10 yaş küçük bir çocukla konuşabileceği şeylerin kısıtlı olduğunun farkındaydım çünkü ilgilendiğimiz şeyler ve yaşadığımız zamanımız farklıydı. Bu farkı kapamanın tek çaresi ise büyümekti.

Ben kendimi buna odaklamışken bir şeyler değişmeye başladı. Ben gerçekten büyüyordum. Liseye geçerken, lisede ve şimdi de üniversiteye hazırlanma aşamasında. Bu süreçlerde benim kafamı kurcalayan, karmaşık görünen, anlaşılamadığımı düşündüğüm her noktada beni ilk anlayan hep abim oldu.

Kendimle alakalı verdiğim kararlarda arkamda ilk duran abimdi ve ben ondan aldığım destekle daha özgüvenli hareket ettim bazı konularda. Sadece o da değil. İhtimaller arasında boğulup kaldığım zamanda bana güvendiğini hissettiren ve başarabileceğimi rahatlıkla ifade eden ilk oydu. Gözlerinde hiçbir kuşku yoktu. Derin bir nefes almamı yine abim sağlamıştı.

Ve fark ettim ki benim en zorlu anlarımda kurtarıcım hep abimdi.

Büyüyoruz, her geçen gün deneyimlediğimiz şeyler değişiyor, bakış açılarımız, görüşlerimiz farklılaşıyor. Ama ben hayatım boyunca tek bir şeyden emin olacağımı çok iyi biliyorum. Abimin kız kardeşi olmaktan her zaman gurur duyacak ve onun yanına yakışan bir kardeş olabilmek için çok ama çok çabalayacağım.
 

Canım abim,

Benzemeyi en çok sevdiğim insan, yol göstericim, ilk uçurtmamı birlikte uçurduğum oyun arkadaşım iyi ki doğdun.
Her zaman gamzelerinin çıkmasına neden olacak olaylar yaşa, en sevdiklerinle çevrelen ve bir de yanaklarımı hep sık, olur mu?

Doğum günün kutlu olsun. Seni çok ama çok seven, Sılaminko’n.

Sıla Malik

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

5 YORUMLAR

  • Yanıtla Günay Aydın 17 Şubat 2020 at 17:56

    “Sılaminko” 😍
    Abisinin de küçük oğluma “Ulaşinko dediği gibi 😊
    Abiler candır. Hele de yaş farkı bunca olduğunda abiligin de ötesinde olurlar kardeşin yüreğinde.
    Ne hoş bir aktarım.
    Zevkle okudum.
    Kaleminize, yüreğinize sağlık.
    Mutlu nice gunleriniz olsun abinizle 🍀♥️

    • Yanıtla Sıla Malik 17 Şubat 2020 at 19:49

      Gerçekten dediğiniz gibi oluyor yürekteki sevgi 🌸 Güzel dilekleriniz için çok ama çok teşekkür ederim. 🥰
      Ayrıca “Ulaşinko”ya da Sılaminko’dan bolca selam. 💕

      • Yanıtla Günay Aydın 18 Şubat 2020 at 18:50

        💞🌼🌻🍀

  • Yanıtla Nimet Canbayraktar 19 Şubat 2020 at 16:59

    Sıla’cım selam,
    Büyük bir zevkle okudum.
    Sonra bir de baktım, çocukluğuma gitmişim. Ben en küçüktüm ve benden hayli büyük ağbilerim vardı. Özellikle bir tanesi benim için eşsizdi ve aramızda tam 18 yaş vardı. Ve benim hayalim, büyüyünce Onunla evlenmekti. Nasıl bir hayranlık anlatılmaz. Sonraları ağbim evlendi. Ben başta yengemi hiç sevmedim ama o kadar candan ve sevgi doluydu ki kendini sevdirdi ve ben kıskanmayı unuttum.
     
    44 yaşında ağbimi kaybettim maalesef. Ama hâlâ çok özlüyorum ve üzgün ya da sorun yaşadığımda, bana nasıl arka çıktığını ve çok büyük sandığım dertlerimi bana unutturup, bak gün gelecek bunları güzel anılar olarak anacaksın, dediğini hiç unutmuyorum.
     
    Sizlere mutluluk ve esenlik dolu yıllar diliyorum.
     
    Ağbi CANDIR.

    • Yanıtla Sıla Malik 27 Şubat 2020 at 21:21

      Geç geri dönüşüm için beni affedin lütfen.🙏
      Kaybınız için çok üzüldüm, bir kardeş olarak ne kadar zor bir durum olabileceğini sizin kadar iyi bilmemekle beraber düşününce bile ürperiyorum.
      Gerçekten de dediğiniz gibi çok büyük görünen sorunları ufacık yapıp bizi rahatlatan kahramanlar onlar 💕
      Ayrıca yorumunuz için çok ama çok teşekkür ederim. Sizi ve yorumlarınızı özlemişim. 💜

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan