Münferit Tatile Giderse

Sanırım Ölümsüzüm

19 Şubat 2020

Gülşah İslamoğlu | Münferit Tatile Giderse | Sanırım Ölümsüzüm

Yıl 1985, annem beni doğururken doktorun; “Bu çocuk yaşamaz!” diye ısrar etmesinin anlamını yaşım 35’e geldiğinde anladım.

Doktor, “Bu çocuk yaşamaz!” neden dedi, Allah için bilmiyorum. G*tümdeki kurt sebebiyle anne karnında 8 ay dayanabilmişim. Sonra doğar doğmaz beni kuvöze almışlar. Baya bir müddet orada kalmışım. Doktor yaşamaz diyor, ben yaşıyorum ya ulan diyorum. Yaşar, yaşamaz derken sonuç hastaneden sırıtarak çıkıyorum. Birinci round bende 👍🏻

Kesinlikle nazar diye bir şey var.

Yaş 3, o zamanlar da nasıl şeker bir şeyim anlatamam. Vallahi bak. Bakmayın şimdi yaşlandım çirkinleştim 😝 Ağlıyor muyum, gülüyor muyum, hiç belli olmazmış. Almanya’da reklamlara istemişler, bizimkiler vermemiş. Harbiden ya, alooo anne baba size diyorum; “Neden vermediniz?”

Neyse abi, üzerimdeki bu gözlerle birlikte bir gün evde ailecek oturulurken millet çay içiyormuş. Masanın üzerinde de yarım çay bardağı ılımış çay varmış. Ben de masanın altından geçerken çayı üzerime dökmüşüm. Abi o yarım çay bardağı içindeki ılık çay benim yüzümü yakmış. Sağ tarafım resmen çürümüş, derim kalkmış. Ama bak o durumda bile güçlüymüşüm. Annem ağlarken ona, “Annem sen üzülme geçer” diyormuşum. Ağzım o zamanlardan beri iyi laf yaparmış 🤣 Ama ben o süreçte de ağlamıyormuşum. Neyse abi sonuç olarak yüzüm geçmiş. Eski baby faceliğime kavuşmuşum. İkinci round da bende 👍🏻

Öyle de akıllı, sakin bir şeymişim ki evin önündeki kaldırıma çömelip “Yağdır mevlam su” şarkısını söylermişim. Ulan yaş daha üç, sen ne gördün, ne çektin de “yağdır mevlam su” şarkısını biliyor ve söylüyorsun?

Neyse abi, bizimkiler b*k varmış gibi Türkiye’ye dönüş yapmışlar. İlk olarak İstanbul’da yaşamışız. Tabi orada da ilgi varmış üzerimde. Ama harbiden bak kıvır kıvır saçlarım, pamuk gibi yüzüm varmış. Küfür bilmezmişim 😇

Bir gün annem büyüm bir tencerede lahana mı kaynatıyormuş ne yapıyormuş, bir bakmış ki ben o kaynar suyun içindeyim 🤦🏻‍♀️ Ulan o kadar uslu, koltuğa bırak akşam gel oradan al modundaki bir çocuğun tencerenin içinde ne işi var ya?! Onun içinden de çıkarmışlar. Ben yanmış ama yine anne sen üzülme moduna geçmişim.

Sonuç o da geçmiş. Üçüncü round da bende 👍🏻

Tabi böyle round round anlatmayacağım.

Özet olarak; biri güzel bir şey desin ya da ben sosyal medyada bir paylaşım yapayım, hemen ertesi gün başıma bir şey geliyor amk.
Hani, “yıldızın düşük senin” diye bir muhabbet var ya, işte bende düşüklüğü bırak, hiç yıldız yok. Yukarıdaki yıldızları dağıtırken ben neredeymişim, bilmiyorum.

Neyse ara dönemleri geçiyorum. İş hayatı dönemi geldi, çattı. Ege tarafında çalışınca kendime bir motor aldım. Abi motor canavar gibi, ben de güzel kullanıyorum. Ne zaman biri çıkıp; “Gülşah ne güzel motorun var,” yok efendim “Ne şanslısın, rahat oluyordur,” yok işte “Bu rahatlığına bayılıyoruz,” yok “Biz de mi alsak motor vs” deseler ertesi gün ya kaza yapıyorum ya motorum bozuluyor, çalışmıyor.

Bir gün yine böyle motorumdan konu açıldı. Arkadaş, “Senin motor çok şeker kaça aldın, bana satar mısın?” cümlesinin ertesi günü işe gidiyorum. Yere asfalt dökmüşler. Yolum da orası mecbur oradan geçeceğim. O kadar da yavaş geçiyorum ki neredeyse yürüyorum. Abi benim motor altımdan bir kaydı. Sanırsın 100 km hızla o asfalta girdim kayıp uçtum. Ulan motor bir yerde, ben bir yerde. Ve ben anında kalktım gittim motoru kaldırdım, bindim gittim. Bütün gün sol tarafım siyah siyah çalıştım.

Başka bir gün iş yerine gelirken motoru park ediyorum. “Ya Gülşah, sana motor çok yakışıyor” diyen şom ağızlı biri sonrası akşam eve giderken abi bomboş yolda yavaş giderken motor altımdan bir kaydı, yine o bir tarafta ben bir tarafta. Benim bacağım yarıldı içine ufak ufak taşlar girdi. Neyse hemen eczaneye gittim. Onlar taşları içinden çıkardılar, sardılar ettiler.

Ertesi gün bacak sarılı ben motorun üzerinde işe gidiyorum. Millet grip olup rapor alırken bana bakın bir de 😡

Problem yok ama çalışmıyor.

Ya bir gün bak yemin ediyorum, motorun üzerinde bir foto atmıştım. Altına da tam hatırlamıyorum ama böyle keyifli bir söz yazdım. Abi ertesi gün motor çalışmıyor. Öyle yapıyorum olmuyor, böyle yapıyorum olmuyor. Neyse sanayiden adam çağırdım aldılar. Adamı aradım; “Dayı ne zaman geleyim, motorun nesi varmış?” dedim. Adamdan bana gelen cevap; “Kızım motorun hiçbir şeyi yok. Her şey normal görünüyor. Ama çalışmıyor. Anlamadım şu an onunla uğraşıyorum.”

Dayı, dedim, kenarına köşesine bak. Nazar, göz falan sıkışmıştır. Onu çıkardın mı tamamdır bu iş 🧿

Arada olup bitenleri yine atlıyorum. Yıl 2018, malum kaza, herkes biliyor. Kitabım çıkınca üzerimde yine bir ilgi sonra yine bir kaza. Ama bu en güzeliydi. 8 ay yürüyemedim. Sonuç yine ölmedim, yine yürüyorum 🙏🏻 Kazandığım en güzel round bu oldu 👍🏻

Sonra her şey bir normale girdi diye düşünürken ikinci kitabım çıktı. İmza günlerim şu şu tarihler dedim. Yine bir aksilik yine bir bacak yanığı. Ama yine o bacakla gittim. Yine güldüm. Yine round kazandım 👍🏻

Böyle olunca millet dedi ki; “Bir kurşun döktür.” Dedim, tamam dökün anasını satayım. Kurşun mu döküyorsunuz, kaya mı fırlatıyorsunuz? Yapın bir şeyler.

Oturdum abi, üzerime bir örtü tepemden kurşun dökülecek. Kurşunun içinde eritildiği tencerenin sapa sağlam kulpu koptu ve büküldü. Eğer 3sn falan önce kafamdan indirilmeseydi muhtemelen kurşunu direk başımdan aşağı dökeceklerdi 🥵

İşte o anda 35 yıl önce doktorun “Bu çocuk yaşamaz” derken ne demek istediğini anlamıştım.

Şairin burada anlatmak istediği: Gerçekten nazar diye bir şey var. Gerçekten kem göz diye bir şey var. Ve bu önemsiz gibi görünen nazar, emin olun insanı öldürebilecek güçte bir şey.

Ve bir kişinin nazara gelmesi için inanın çok başarılı, çok güzel ne bilim işte çok zengin olmasına gerek yok.

Keşke okullarda ilk ezberletilen dualarda Fatiha yerine nazar duaları olsaymış. 35 yaşımda nazar dualarını ezberledim.

Neyse yaş 35 yolun yarısındaki tüm roundları öyle ya da böyle kazandım. Bir 35 daha giderim 🧿👍🏻

Kendinize iyi bakın. Hep mizahla kalın. Hayatınızdaki planlarınızı gerçekleşmeden, kesinleşmeden lütfen kimselerle paylaşmayın!

Ve başınıza ne gelirse gelsin hep gülün geçin.

Aa gülün geçin demişken lütfen verdiğim linke tıklayıp kendinize ikinci kitabımı hediye edin 👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.romansdukkan.com/urun/312596/kitap/romans/gulsah-islamoglu/ortaya-karisik-mevzular/

Gülşah İslamoğlu

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

3 YORUMLAR

  • Yanıtla Çağla Ktenci 19 Şubat 2020 at 16:25

    Gülşah’ımmmmmm sende gözü olanın gözü çıksın. Ayrıca Instagram’dan yeni saçını gördüm. Immmm çok hoşuma gitti. Dokunabilir miyim saçlarına? Lütfeeennnnnnnn…

  • Yanıtla Elçin 19 Şubat 2020 at 17:04

    Bebeğim saçlarını kestirmişsin. Çok hosuma gitti. Dm’den foto atıyorum sana, bak lütfen.

  • Yanıtla Mustafa Kara 19 Şubat 2020 at 23:27

    Sen 35 bin bakımını sağlam yapmışsın 🤣🤣🤣🤣
    Bak bendeki şansa; 40 bin geldi, hâlâ 15 bin bakımı ile idare ediyoruz 🤣🤣🤣
    Aman nazar değer bana da 🧿🧿🧿🧿👋
    Hkem maç bitti demeden bitmez 🙋‍♂️🙋‍♂️🙋‍♂️
    Maç bitene kadar pes etmek yok 💪🏻💪🏻💪🏻💪🏻

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan