Köşe Yazıları

Eğitimde Corona Arası

25 Mart 2020

Yazı: Eğitimde Corona Arası | Yazan: Çiğdem Mertoğlu

Merhaba SenVeBen dergimizin sevgili okurları;

Uzun bir aradan sonra sizlerle tekrar birlikte olmak güzel bir duygu. Bu yıl üst üste yaşadığımız olumsuz olaylar bizleri yıpratmış olsa da burada yazarlarımız ve siz değerli okurlarımızla aramızda oluşturduğumuz bağ, bizlere bu zor günleri aşmamız için güç veriyor. Ümit ediyorum hep birlikte bu zor günleri en kısa sürede geride bırakacağız.

Eğitimde Corona

Dünyanın Covid-19 adını verdiği corona virüsü hayatımızın her alanını olumsuz yönde etkilediği gibi eğitimi de etkilemeye devam ediyor. Ülkemizde de ortaya çıkan virüs nedeniyle T.C. Millî Eğitim Bakanlığı, ilk ve orta dereceli okullarda 16 Mart Pazartesi’den 30 Mart Pazartesi’ne kadar 2 hafta süreyle eğitime ara verdi. Üniversitelerde ise eğitime 3 hafta ara verildiği bilgisini paylaştı. Daha sonra corona vakaların artmasıyla birlikte değişik zamanlarda yapılan toplantılar sonucunda eğitimdeki bu aralarla ilgili ara ara değişikler yapıldı. Okulların tatil süreleri uzadı, uzaktan eğitim çalışmaları başladı. Bu süreçte öğretmen, veli ve öğrencilerin yaşamlarına endişe ve korku hali hakim oldu.

Herkesin Kafasında Birçok Soru İşaret Oluştu???

Okullar tam yazılı haftasına girecekken bu ara da nereden çıktı? Sadece 2 hafta mı tatil olacaktı, yazılılar iptal edilecek miydi, eğer yazılılar iptal edilmeyecekse nasıl olacaktı, dersler nasıl işlenecekti, sınava hazırlanan 8. sınıf ve 12. sınıf öğrencilerinin durumu ne olacaktı??? Ayrıca bu corono virüsü de tam olarak neydi?

Çin bu virüsle aylardır savaşmakta olmasına rağmen insan kendi başına gelmeden durumun ciddiyetini kavrayamıyor, olayları sorgulamıyor. İşte bunun gibi birçok soruyla öğretmen-veli-öğrenci baş başa kaldı. Zaman zaman bu sorularımızın büyük bir kısmı cevaplanmış olsa da yine de kafamızda bizi meşgul eden birçok soru var. Tabi ki her şeyden önce sağlık deyip sabırla bu sürecin üstesinden geleceğimiz günleri bekleyeceğiz.

Bu Süreçte Hangi Okullar Neler Yapıyor?

MEB, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri için “Uzaktan Eğitim” sürecini başlattı. Öğrenciler, eğitimlerine bakanlığın internet sitesinden ve TRT EBA kanallarından kaldıkları yerlerden devam edebilecekler. Özel okullar da bunun yanı sıra kendi uzaktan eğitim çalışmalarını başlattı. Kendi YouTube sayfalarını oluşturmaktalar.

Öğretmenler bu süreçte, kaldıkları konulardan itibaren tüm konularını video çekimleriyle kayıt altına almakta ve Internet sayfalarında paylaşmaktadır. WhatsApp gurupları kurularak çekilen bu videolar ayrıca WhatsApp’tan öğrencilerle paylaşılmaktadır. Öğrencilere günlük ödevler verilmekte veliler ise bu ödevleri kontrol edip öğretmenlerle birlikte takibini yapmaktalar. Öğrenciler çözemediği soruları WhatsApp üzerinden öğretmenlere göndermekte öğretmenler de öğrencilerin sorularını cevaplamaktadır. Bunu yanı sıra düzenli olarak öğrencilere evde yapacakları egzersiz programları oluşturulmaktadır.

Peki, Bu Kadar Digital Eğitim Kaynağı Öğrencinin Öğrenimi İçin Yeterli mi?

Tüm bu zengin digital kaynaklara rağmen öğrenciler, örgün eğitimde daha kolay öğrendiklerini dile getirmektedirler. Öğrenciler, sınıf ortamında öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla tartışarak, konuşarak soru sorarak öğrenmeyi digital kaynaklara tercih etmektedirler. Kısacası öğrenciler, okullarını, arkadaşlarını ve öğretmenlerini çok özlediler. Biz öğretmenler de öğrencilerimizi, okullarımızı çok ama çok özledik. Bir kez daha anladık ki öğretmen ve öğrenci arasında uzun yıllardır devam eden sımsıkı bir bağ bulunmaktadır.

Corono Virüsünden Çıkarılacak Dersler

Covid-19 adlı virüs aslında biz insanlara çok şey öğretti ve öğretmeye de devam ediyor. Covid-19, öneminin farkında olmadığımız birçok şeyi sorgulamamızı sağladı. Bize sağlığın, eğitimin, bilimin, özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu acı bir şekilde göstermiş oldu. Umarım her şey normale döndüğü zaman bu yaşadıklarımızı çabuk unutmaz tüm bu yaşananlardan ders çıkarıp ülkemiz ve geleceğimiz için yararlı işler yaparız. Yaşadıklarımız bize bilimin ve tıbbın insan hayatı için ne kadar önemli olduğunu öğretti.

Bizler, “Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, başarı için en hakiki yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerine kulak vermeliyiz. Gençlerimizi bu bilinçle yetiştirmeliyiz. Aydınlık ve güçlü bir gelecek için bilime ve teknolojiye sahip olmanın önemini onlara her yönüyle ve kesin bir şekilde anlatmalıyız.

Geçlere Sesleniş

Sevgili gençler, sizler bizim sahip olduğumuz en değerli varlıklarımızsınız. Ülkemizin geleceği sizlere bağlı. Bugün yaptığınız her şey hem kendi geleceğiniz hem de ülkenin geleceği için çok ama çok önemli. Lütfen aklınızdan bunu bir an bile olsa çıkarmayınız. Sorumluluklarınızın bilincinde olun, kendinizi her alanda yetiştirin, bol bol kitap okuyun, dil öğrenin ve sanata önem verin. Öğrenmeyi hayatınız boyunca asla bırakmayın. Sizleri çok ama çok seviyorum, kendinize çok iyi bakın…

“Bütün ümidim, gençliktedir.”
– M. Kemal Atatürk

Çiğdem Mertoğlu

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

8 YORUMLAR

  • Yanıtla Sedat Gökmenoğlu 25 Mart 2020 at 18:36

    Yazınızı keyifle okudum, elinize sağlık.

    • Yanıtla Çiğdem Mertoğlu 26 Mart 2020 at 20:03

      Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için.

    • Yanıtla Çiğdem Mertoğlu 26 Mart 2020 at 20:03

      Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için.

  • Yanıtla Sedat Gökmenoğlu 25 Mart 2020 at 18:36

    Yazınızı okudum çok beğendim çok teşekkürler, elinize sağlık.

  • Yanıtla Hande S. Sinan 26 Mart 2020 at 10:48

    Keyifli bir yazıydı, teşekkürler.

    • Yanıtla Çiğdem Mertoğlu 26 Mart 2020 at 20:04

      Ben teşekkür ederim:) Sağlıklı günler dilerim.

  • Yanıtla Hüseyin Varlı 26 Mart 2020 at 20:23

    Kaleminize sağlık öğretmenim. Teşekkür ederim.

    • Yanıtla Çiğdem Mertoğlu 27 Mart 2020 at 02:40

      Ben teşekkür ederim. Hepimize sağlıklı günler diliyorum.

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan