Bugünlerde gündemde bir virüs vakası var bildiğiniz üzere. Hepimizin taşıma olasılığının bulunduğu, sevdiklerimize bulaştırmamızın da bir o kadar olası olduğu bir virüsle karşı karşıyayız. Sokağa çıkmadan önce herkesin İnternet üzerinden bas bas bağırdığı hijyen önlemlerini alıp maskemi de takmış yürüyorken gördüklerim beni şaşkına çeviriyor. Herkes o kadar rahat ve umursamaz bir şekilde dolaşıyor ki etrafta. Sevdiklerinizi geçtim tanımadığınız insanların da canını hiçe sayıyorsunuz. Cahil bir kesimin olduğunu biliyordum fakat bu kadar da olmamasını umut ederdim.
Hayretle izliyorum.
Yurt dışına giden ve bu dönemde bunu gerile gerile söyleyebilen, üstüne üstlük kendisini karantinaya alması gerekirken toplumun içine karışan tipler var etrafta. O kadar hayret ediyorum ki. Altı üstü 14 gün evinde oturacaksın. Kurt var sanki. Koca koca insanların tedbirsizliği beni benden alıyor. Umreden getirilip KYK yurtlarında karantinaya alınan ve “Burası ahır gibi. Biz burada hasta oluruz” diyen dedeler nineler de cabası. Ahır dedikleri yurtlarda öğrenciler aylarını geçiriyor ve iki gün bile orada kalmaya dayanamayan yaşlılarımızın “Öğrenciye ev yok” diyen tiplerden olduğuna o kadar eminim ki. Evlerine gitmelerine izin verilse belki de ilk işleri otobüse binip ilk duraktan son durağa kadar gidip eve gelmek olacaktır.
Hadi yaşlılarımızı geçtim. Peki üniversite öğrencileri olarak bizler ne yaptık? 3 haftalık tatil verildiğinde herkes soluğu İnternetten otobüs bileti satılan sitelerde aldılar. Haliyle siteler çökünce herkes otogarlara akın etti. Bunun sonucunda herkes nefesini birbirinin suratına üflemekle kalmadı bilet fiyatlarının da artışına sebep oldu bu durum.
Benim gibi öğrenci arkadaşlarımın aile yanında daha iyi yaşam şartlarında bu kriz dönemini geçirmek istediklerini biliyorum fakat madem ki bir an önce gitmek istiyorsunuz bari okumuş görmüş insanlar olarak tedbirinizi elden bırakmayın. Etrafınızı bilinçlendirin.
Ailenizle yakın temastan kaçının.
Şu dönemde zaten benim için en zor olan durum bu. Yazılarımı takip edenler bilir. Engelli bir babam var ve şu anda çocuk gibi aşırı sevimli ve öpüp sarılmadan duramam kendisine. Bu virüs geçene kadar en çok zorlanacağım durum muhtemelen bu olacaktır. Bir de devam eden bir tedavi sürecimiz var ve ne yazık ki yabancı uyruklu hastalarının olduğu bir sağlık merkezinde devam ediyor tedavimiz.
Umut ediyorum ki can kaybı yaşamadan atlatırız bu zamanları. İleride torunlarımıza anlatacak bir sürü aksiyon dolu bir sene oluyor 2020.
Bizi zor bir dönem bekliyor. Hepimizi…
İlayda Duman
2 YORUMLAR
İnsanlık, olumsuzluğa bağışıklık kazanıyor. Yazılarınızın bir kısmını okudum. Elinize sağlık.
Teşekkürler ^^