Başucumda Kitap

Beş Sevim Apartmanı

4 Haziran 2020

Kitap: Beş Sevim Apartmanı | Yazar: Mine Söğüt | Yorumlayan: Kübra Mısırlı Keskin


Beş Sevim Apartmanı | Mine Söğüt

Beş Sevim Apartmanı | Konu

Kitap kahramanımız Samimi küçükken babasını kaybeder. Annesi de onu zengin halasına bırakıp Amerika’ya gider ve orada evlenir. Sadece tatillerde Türkiye’ye gelerek oğlunu görür. Bunu dışında hiçbir bağı yoktur Samimi ile.

Kısa boylu, çilli yüzlü bir çocuk olan Samimi, annesiyle olan durumu, halasının ilgisizliği ve arkadaşlarının alaycı tavırları yüzünden çok içine kapanık bir çocuk olarak yetişir. Dış dünya ile iletişim kurmakta zorlanan Samimi’nin oyun arkadaşları ise gece rüyalarında ona eşlik eden cin ve perilerdir.

Samimi yıllarca içindeki cinperi arkadaşları ile çocukluğu hiç yitirmeden kalabalıklar içinde tek başına kalmayı başarır. Artık psikiyatr olan Samimi, Gülizar isimli bir kıza aşık olur ama cinperi arkadaşları onun evlenmesine engel olur. Buna çok kızan Samimi aslında cinperilerin olmadığını kanıtlamak için çalışmaya başlar. Hastanedeki işinden de kovulan Samimi halasından kalan mirasın bir kısmıyla beş katlı harabe bir apartman satın alır. Bu apartmanın her katına akıl hastanesinden kimsesi olmayan beş hasta yerleştirir ve onlar üstünde çalışmaya başlar.

Aldığı apartmanın ismini değiştirmeye hiç gerek duymaz. Buruk hikayesiyle Beş Sevim Apartmanı tam onun planına göredir.

Sarı soluk perdeli evde yaşayan Oğuz annesini öldüren ve kendini cüce zanneden otuz yaşında bir adamdır. Cezaevinde doğan Oğuz annesi tarafından istenmeyen bir çocuktur. O yüzden de hiç sevgi görmez. Annesinin kendisini öldüreceğinden korkan Oğuz aklınca büyümeyi reddeder.

Kurşuni yeşil perdeli evde yaşayan Yeşim kendisini Ketum Hatun adında bir cadının yetiştirdiğine inanan, aslında anneannesini öldüren ve defalarca hamile kalıp içtiği ot ve ilaçlarla hamileliklerini sonlandıran genç bir kadındır.

Kahverengi perdeli evde yaşayan Yusuf, annesi ile babası tarafından şiddet gördüğüne ve babası öldükten sonra yetimhaneye terkedildiğine inanan bir adamdır. Kaldığı yetimhanede birçok cinayet işlediğini zannetmektedir. Aslında zengin bir ailenin çocuğudur Yusuf ama küçüklüğünden beri kendi yarattığı yalan dünyasında yaşamaktadır. Birçok kez tedavi görmesine rağmen işe yaramamıştır. Ve bir gece tüm bunlar annesini öldürmesiyle sonlanır.

Turuncu perdeli evde yaşayan Elif cinsel kimlik sorunu yaşayan bir kadındır. Kendisini, ikiz kız kardeşinin kendi güzelliğini çaldığını düşünen bir erkek olarak gören Elif, aslında babası erkek çocuk sahibi olmak için deliren bir adamın ama annesinin Elif’ten başka evladı olmayan bir kadının çocuğudur. Bu yüzden babası Elif’ten nefret eder. Elif, sarhoşken onu oğlum diye seven babasının sevgisi daim olsun diye bu karaktere bürünür. Babasının ölümünden sonra da bu kalıptan çıkmayı reddeder.

Kırmızı perdeli evde yaşayan ise ismini Kübra, babasını cinperi sanan, gülüşünü cinperilerden aldığına inanan Melike’dir. Çingene Balat’ın çok kadınlı, çok çocuklu ama babasız bir evinde dünyaya gelir. Melike sessiz sakin bir kızdır ve evde kendinden sonra doğan çocukların bakımından sorumludur. Geceleri cinperiler onu bambaşka diyarlara götürür uykusunda. Ve her gece babasını görür bu diyarlarda. Ama baba özlemini gerçekte ağır bir bedelle öder.
Bu apartman serin bir haziran akşamı yangına yenik düşer. Ve apartman sakinleri ile ilgili kafa karıştıran bir gerçekte gün yüzüne çıkar.

Beş Sevim Apartmanı | Yorum

Beş Sevim Apartmanı Mine Söğüt’ün ilk kitabı. Çok başarılı bir kurguya sahip. Birbirinden farklı altı hikaye var ama öyle bir sonla bağlanmış ki soluksuz takip ediyorsunuz olay örgülerini.

Hikayelerin ortak çıkışı, çocukluktaki travmalar. Ailelerin önemsemedikleri pek çok olay, çocuk dünyasında onarılmaz yaralar açabiliyor. Büyüdüklerinde yaptıkları yanlışların bedelini de sadece bu insanlara yüklemek biraz acımasızca geliyor bana. Yaptıklarında suçlulukları tartışılmaz tabi ki ama sebeplerde iyi irdelenmeli diye düşünüyorum.

Rüya tabirleri ile desteklenerek yazılmış beş hayatın hikayesi olan Beş Sevim Apartmanı. Rüyalar için, ruhani bir güç mü dersiniz, yoksa bilinçaltımızın bizlere oynadığı oyunlar mı bilemem ama Mine Söğüt farklı bir anlam yüklemiş rüyalara da. Hemen hemen her insan, gece gördüğü rüyanın sabah tabirine bakar ve az çok etkilenir. Yazar da rüya tabirleriyle ilişkilendirdiği hayatları ustaca kurgulayarak okuyucu üzerindeki bu etki alanını genişletiyor.

Pek çok cin, peri hikayesi duymuşuzdur. Çoğu da ürkütücü olan hikayeler hem de. O yüzden bu kitaba karşı büyük bir önyargı oluşabilir, korkutucu olduğuna dair. Evet bir miktar ürkütücülük kesinlikle var ama hikayeleri okudukça çok daha başka gerçekler de yüzünüze vuruyor.

“Belki mucizelere inanmak hasta ruhların en iyi ilacıdır; ama mucizelere kanmak kimi zaman ölümcül bir hastalıktır” diyor Mine Söğüt kitabın bir bölümünde. Bu sözüyle de aslında mucize kavramının ne kadar ince bir çizgide olduğunu da gösteriyor. Tüm hikayelerde ortak nokta da mucizelere inanmak için aranan bir yol zaten.

Çok farklı bir tarza sahip Mine Söğüt. O yüzden okurlar ya çok seviyor kalemini ya da hiç sevmiyor. Ortası yok yani. Bana sorarsanız benim sevdiğim kalemlerdendir. Yazarın ilk okuduğum kitabı olan Deli Kadın Hikayeleri de en az Beş Sevim Apartmanı kadar ilginç ve sürükleyici.

Olağandışı hikayeler ve varlıklar ilgimi çeker diyenlerdenseniz bu kitap tam size göre.

Yazar Hakkında

1968 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Latin Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. 1990 yılında gazeteciliğe başladı. Halen köşe yazarlığına devam etmektedir.

Kitapları

• Deli Kadın Hikayeleri
• Beş Sevim Apartmanı (Rüya Tabirli Cinperi Yalanları)
• Gergedan (Büyük Küfür Kitabı)
• Kırmızı Zaman
• Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey
• Şahbaz’ın Harikulade Yılı 1979
• Alayına İsyan
• Adalet Cimcoz – Bir Yaşamöyküsü Denemesi
• Dolapdere
• Aşkın Sonu Cinayettir

Keyifli okumalar.

Kübra Mısırlı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Demet Günce 4 Haziran 2020 at 13:13

    Yorumundaki iştah kabartıcılığın sayesinde çok sayıda kitabı okumama vesile oldun. Tıpkı bu kitabı okuma isteğimi oluşturduğun gibi. Konu çok enteresan, yorumunla harmanlayınca da heyecan verici hale geliyor. Kalemine sağlık Kübracım.

  • Yanıtla Kübra Keskin 4 Haziran 2020 at 15:26

    Sevgili Demetcim;
     
    Öncelikle güzel yorumun için çok teşekkürler. Yorumladığım kitapların okunmasına vesile olmak benim için çok ayrı bir mutluluk. Böyle geri dönüşler oldukça da okuma isteğim de, yorumlama isteğim de katlanıyor.
     
    Sevgiler

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan