Ay Işığı Yolcusu

Sanal

23 Haziran 2020

Yazı: Sanal | Yazan: Atakan Balcı

Yaşam eski bir lahitin içindeki can yakan, büyüleyen, lanetleyen bir koku değildi belki çok, çok önceden, devlerin zamanında. Devler, dev boyutlu uzantıları, dev boyutlu yürekleriyle o altın renkli Türkmen atlarına, Ahal Tekelere binip gittiler. Ve çürümüş özlerin kokularına kaldık biz geride kalanlar.

Devler

Yaşam kolay mıydı devler zamanında? Değildi yüksek olasılıkla ama kolaylaştırıyordu devler birbirleri için nokta nokta, damar damar, adım adım, soluk soluğa bile olsa, hatta kolaylaştırıyorlardı.

Ya şimdi?
Ne evrimmiş be?
Ne evrimleşir mişiz?

Bedensel evrim bir yana nedensel evrim çürük patates gibi kokuyor giderek daha çok.

Çöplük

Toplumsal evrim geri dönüştürülemeyenden daha çöp. Ama ey yığın, sen her zaman git yine, yine, yine o cüce yüreklileri demeyeceğim, git o yüreğinin yerine çürük birer et parçası koymuş sahte kahramanları, nara atanları, kadın dövenler, sahtekarları, o insan görünümlü karalamaları öp. Sakın yanaşma devlere, dev yüreklere sakın ha sakın, aman! Yerler seni sonra, kanın kan olur, canın can olur sonra. Yaşamın gerçek, öpüşün yürek dolar, kaldıramazsın bu sevi dolu tertemiz havayı sakın!… Anlayamazsın!

Denk mi, eşit mi?

Görmek kadını değil, erkeği değil, insanı, maymunu, böceği değil, canları görmektir, sen feminist bile olamazsın. “Bile” can yakıcı çoğu zaman ama bu kez değil, bu noktada değil. Denklik değil ki konumuz zorlasın can yürekleri, kimse birbirine denk değil. Ancak değil yalnız insan, can varlıklarının tamamı birbirine eşittir. Görmeyen algı görmez. Görmek istemeyene hiçbir gerçekliği göstermezsin, zorlama kendini boşuna. Yaşam o kadar değersiz değil, değecek canlar var yerin yüzünde, yaşamda.

Feminist

Feminist olmalı elbette ama konu feminizm de değil. Görmek istemeyen göze, duymak istemeyen kulağa neylemeli? Uzantıların ötesinde özünü kükürte bulayan, ışıltılı kirler ile yakan tinden, ruhtan, özden geçmiş olan, Muaviye’nin annesi gibi açgözlülükten içi karanlığa boğulmuş, düşman bildiğinin yüreğini yiyen karanlıktan da kara, ak libaslar giymiş olana övgüler dizer ve görmez eşitlik idealini o küçücük dünyasında efendidir, kendini şirk koşar evrenin her zerresine ve sorsan en idealidir var oluşun. Başkaları suçludur, düşman gördükleridir şirk koşanlar, eşitlik bir yalan ve o alçak gönüllü bir “efendi”dir, yüceler yücesi!

Bizler bu yaşamın içinde var olanlar, vaz geçmek bize haramdır, aşk ile!…

Sevi ve ışık ile!…

Atakan Balcı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan