Satır Arası

Ağlamak

16 Ekim 2020

Yazı: Ağlamak | Yazan: Nalan Erpolat

İlk duyulduğu anda ne kadar ürkütücü ve kaçınılması gereken bir kelimedir birçok insan için “ağlamak”. Dilimize oturmuş bir kalıp da tetikliyor bunu. En güzel ve en içten temenni olarak kullanılıyor “Allah ağlatmasın!” sözü. Bu söz gerçekten iyi niyetli bir şekilde çıkıyor ağızlardan ama ağlama ile acı farkında olmadan eşdeğer tutuluyor.

Acı ve Ağlamak

Acı belki ağlama sebeplerinden biri fakat her acının sonu ağlama ile bitmez bazen. Hayatta zaman zaman engel olunamayan acıların olduğu bir gerçek ve acılar insanı üzer, yorar, yıpratır. Acıların verdiği yorgunlukla ağlayabilmek büyük bir rahatlıktır. Ağlamak, parasempatik sinir sistemini aktive eder yani rahatlatıcı sinir sistemi devreye girer; duygusal boşaltımın yanında fiziksel olarak da rahatlar birey. Fiziksel rahatlık da ruhsal rahatlığın ilk adımıdır.

Bu sıkışma-rahatlama devresi kişiden kişiye ya da zamandan zamana değişir. Kimisi için çok büyük ve önemli olmayan bir konu, bir diğerini ağlatabilir. Ya da geçmişinde daha büyük acılar atlatmış bir insan başka bir zaman diliminde çok daha kolay görünen bir sorun için ağlayabilir. Bu durumda en yersiz şey, kıyaslama yapmaktır. Kimsenin hayatı ve duyguları başka biriyle kıyaslanamaz. Herkes kendi hayatını kendi duygularıyla yaşar ve ne yaşadığını, nasıl yaşadığını bir tek kendi bilir. Aynı şekilde daha zor durumda dayanıklı kalıp, daha kolayında ağlamak o andaki duygularla ilgilidir. Bazen mantıklı beyin başka söyler, duygusal beyin başka. İnsan kendisi bile anlamaz “Ben neler geçirdim güçlü kaldım da buna neden ağlıyorum!” der kendine. Duygusal beynin “ağla” komutunu vermesiyle insan istem dışı eyleme geçmiştir çünkü bedenin ve ruhun rahatlamaya ihtiyacı vardır. Bunun güçsüzlükle hiç ilgisi yoktur. Zayıflıktan ağlamaz hiç kimse. Belki çok uzun süre güçlü kalmak zorunda olduğu için belki de ağlaması gerektiğinde yeteri kadar ağlamamış olduğu için ağlar.

Ağlamamak İçin Kendini Tutmak

Ağlamamak için insanın kendisini tutması, kendisine çok büyük haksızlık yapmasıdır. Duygularını yaşamak, hayatı yaşamaktır ama kendini zorlayarak ağlamamak duyguları bastırmaktır. Yürekteki acıları, oraya hapsetmektir. Bir Kızılderili atasözü; “Ağlamaktan korkma! Zihindeki ıstırap veren düşünceler gözyaşı ile temizlenir” der. Acı veren düşünceler ve duyguların yükünden ağlamakla kurtulur insan.

Ağlamaktan kaçan insanlar aslında duygularını yaşamaktan kaçıyorlardır bunun sonucunda bazen fiziksel bazen duygusal sorunlar oluşabilir. Çok gergin ve sinirli olabilir birey, fiziksel olarak da kas gerginliği yaşayabilir. İstatistikler, bazı bağımlılıkların bile ağlamaktan kaçma yani duyguları yaşamaktan kaçma olduğunu göstermektedir.

Çocuk ve Ağlamak

Çocuk yaşlarda, ağlamak çok kolaydır çünkü çocuklar duyguları en saf haliyle yaşar, en şeffaf haliyle yansıtırlar. En ufacık zorlukta ağlar çocuklar çünkü üzülmüşlerdir, kırılmışlardır ya da çaresiz hissediyorlardır. Belki ağladıkları konular yetişkinler için çok önemsizdir ama çocuklar için bir travma sebebidir.

Bu durumda çocuğun yanındaki yetişkinin yapması gereken ilk şey çocuğun ağlama ihtiyacını kabul etmektir. Çocuğu ağlarken susturmaya çalışmak duygu bastırmayı öğretmekten başka bir şey değildir. Onu ve acısını anladığını söyleyerek, yanında olup ağlamasına izin vermek en sağlıklı davranış olacaktır.

Öfke nöbetine girmiş bir çocuğu da o anda güldürmek etkilidir, gülmek sinirlerini gevşetir ve çocuğu sakinleştirir fakat öyle bir anda çocuğu güldürmek çok kolay değildir. Bu durumda, çocuğa şefkatle yaklaşıp, ağlamasını desteklemek gerekir. Bu da onu sakinleştirir çünkü gülmek ve ağlamak zıt gibi görünse de aslında ikisi de vücutta aynı kasları çalıştırır ve ruh sağlığını etkileyen fiziksel sonuç aynıdır.

Ağlamaktan korkmayalım, bebeğin dünyaya geldiği ilk anda ağlaması nasıl yaşam ve sağlık belirtisi ise, hayatın gerçekleri içinde de ağlayabilmek sağlıklı yaşamın göstergesidir.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

4 YORUMLAR

  • Yanıtla Demet Uncu 16 Ekim 2020 at 11:37

    Nalancığım, özellile son cümlene bayıldım. “Ağlamak güzeldir” diye Sezen’den alıntı yapmak istedim.
     
    Kalemine sağlık.

    • Yanıtla Nalan Erpolat 17 Ekim 2020 at 01:10

      Çok teşekkürler Demetçim. Sezen Aksu alıntısı muhteşem. Kelimelerin en güzel hali Sezen şarkılarında gerçekten.
       
      Sevgiler 😀

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 18 Ekim 2020 at 09:51

    O kadar kolay ağlayabiliyorum ki 🙈 Bugüne kadar biraz utanırdım bu huyumdan. Bu yazıyla öğrendim ki süper doğru bir şey yapıyormuşum 😝
     
    Canımın içi, her hafta seni okumak bilmediğim birçok konuda eğitiyor beni. Çocuklarıma yaklaşımımda yeni metodlar bile geliştirebiliyorum. İyi ki varsın, iyi ki bunları yazıyorsun ve yayınlanması için de iyi ki SenVeBen’i seçtin 🤗😘

    • Yanıtla Nalan Erpolat 20 Ekim 2020 at 06:58

      Kalbi yumuşak olan insanlar çabuk ağlar Didemciğim. Sen de tanıdığım en güzel kalpli insanlardan birisin. Ağlamak utanılacak son şey bile değil bu dünyada.
       
      SenVeBen… İyi ki SenveBen… Seninle ve bu ailedeki tüm güzel insanlarla birlikte olmak çok güzel. 😍

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan