Yasemin Güngör ve Ertan Çalışkan, hayatı yollarda yaşayan iki gezgin, sonbaharın sertleştiği ve havaların soğuduğu bugünlerde sokak hayvanları için bisikletle Karadeniz turu yapıyorlar. Karavanları ile gezmek ya da kışı sıcak bir yerde geçirmek yerine, pandemi döneminde beslenmekte, yaşamını sürdürmekte zorlanan canların sesini duyurabilmek için Yaşam İçin Pedalla etiketiyle paylaştıkları zorlu bir yolculuktalar.
İnsanlık olarak medeniyetimizin, çevremizdeki canlıların ve doğanın zarar görmeden gelişmesi için bu konudaki bilinç düzeyimizi artırmalı, topluma yaymalı ve yaşam hakkına saygı kavramını herkesin kabul ettiği ve uyguladığı bir seviyeye taşımalıyız. Diğer tüm canlılarla birlikte hepimizin evi olan bu gezegene karşı en büyük sorumluluğu biz taşıyoruz. İçinde yaşadığımız doğanın çağrısını duymamız ve birlikte yaşadığımız canlılara karşı sorumluluğumuzu hatırlamamız gerekiyor.
Hayvan Hakları Yasası Tasarısı onaylansın
Dünyanın birçok medeni ülkesinde artık hayvanlar “hissedebilen varlıklar” olarak değerlendiriliyor. Hayvanlara yapılan kötü muamele kabahat değil, suç olarak değerlendiriliyor. Ülkemizde de hayvanlara karşı eziyet ve işkence suçlarına karşı alınacak tedbirleri belirlemek üzere hazırlanan yeni Hayvan Hakları Yasası Tasarısı meclisimizde onay bekliyor. Talebimiz ve ümidimiz, hayvanları hukuken mal statüsünden çıkartıp, canlı olarak değerlendirecek bu tasarının bir an önce yasallaşması yönünde.
Bu bekleyişimiz devam ederken yapabileceğimiz en güzel şey, çevremizdeki insanlara örnek olarak ve konuyu gündemlerinde tutarak toplumdaki farkındalığı artırmak olacaktır. Tıpkı şu günlerde sokak hayvanlarının yaşama haklarını gündeme getirmek için #yaşamiçinpedalla mottosu ile bisikletlerinin sırtında Karadeniz turuna çıkan Yasemin Güngör ve Ertan Çalışkan’ın yaptığı gibi. Sosyal medyadan takip ettiğimiz yolculukları sırasında kendilerine ulaştık ve seslerini dergimiz okurlarına ulaştırabilmek için röportaj talebimizi ilettik. Zorlu yolculukları sırasında zaman ayırıp bizlere yaptıkları dönüşü aşağıda sizlerle paylaşıyoruz.
Yaşam İçin Pedalla

Ertan Çalışkan ve Yasemin Güngör
Sevgili Yasemin ve Ertan merhaba. Sokak hayvanları için bisikletle gerçekleştirdiğiniz Karadeniz turunu ve #yaşamiçinpedalla etiketi ile yaptığınız paylaşımları ilgiyle takip ediyor, gönülden destekliyoruz. Tüm canlıların varlık ve yaşama hakkını savunan bir dergi olarak sesinizi daha geniş kesimlere duyurmak ve bu konuda toplumumuzdaki farkındalığı artırmak için sizleri dergi sayfalarımıza misafir etmek istedik. Dağ bayır pedal çevirdiğiniz bu günlerde zaman ayırıp sorularımızı cevaplamayı kabul ettiğiniz için şimdiden teşekkür ederiz.
Burak Süalp – Öncelikle kendinizi bize tanıtır mısınız? Yasemin Güngör ve Ertan Çalışkan kimdir? Bu projeye kadar, nereden gelir, nereye gider, nasıl bir hayat yaşarlar?
Yasemin Güngör: Uzun yıllar kurumsal şirketlerde çalıştıktan sonra 2018 yılında İstanbul’daki evimi kapattım, şehirden ve işimden ayrıldım. Yaklaşık 2 sene arabamla ve çadırımla kamp yaparak seyahat ettim. Bu sene mart ayından beri de karavanda yaşıyorum.
Ertan Çalışkan: Üniversiteyi bitirdiğimden beri outdoor yaşıyorum. Yaz-kış yollardayım. 3 yıl otostopla seyahat ettim, 3 yıldır da karavanda yaşıyorum.
Burak Süalp – Bu projeyi düşünüp geliştirdiğiniz süreçten bahseder misiniz? Sokak hayvanları için bir çalışma yapmak nereden aklınıza geldi?

Sokak hayvanları için pedallayan iki kahraman
Bisikletle tura çıkmaya karar verdiğimizde, güzel bir amaç ile birleştirmek istedik. Bir şeylere faydamız, iyiliğimiz dokunsun istedik. Uzun sure düşündük, maalesef o kadar çok konu vardı ki mücadele edilecek. Sokak hayvanlarının pandemi sürecinde yaşadığı zorlukları göz önünde bulundurarak minik patilerin karınlarını doyurmak için bir şeyler yapmaya karar verdik. Bisikletle yolculuğumuz boyunca kotarabileceğimiz bir şey olması da kritikti, çünkü tecrübesizliğimizle neler yaşayacağımızı kestiremiyorduk.
Burak Süalp – Neden bisiklet? Bu seyahati bisikletle gerçekleştirmenizin özel bir sebebi var mı?
Bizim için mühim olan “yolda olmak” her zaman, aracın pek bir önemi yok. İkimizin de otostopla, yürüyerek, arabayla, karavanla seyahatleri oldu hep bugüne kadar. Bisiklet yeni bir deneyim olacaktı, bu yüzden cazip geldi. Yaz boyunca karavanlarımızla güney sahillerinde bolca keyif yaptık ve dedik ki “Bu kadar konfor, sakinlik yeter. Haydi biraz hareket edelim. Yeni bir maceraya atılalım.” Bunu konuştuktan yaklaşık 1 ay sonra bisikletlerimizle yola çıktık.
Burak Süalp – Bizlere bu yolculuğunuzdan bahseder misiniz? Projenizle neyi hedefliyorsunuz?
Projemizin ismi Yaşam İçin Pedalla. Kocaeli’den Artvin’e kadar tüm Karadeniz bölgesini bisiklet ile turlamak istiyoruz. Hedefimiz; yolumuz üzerindeki sokak hayvanlarını beslemek, sevmek, barınak ziyaretleri yapmak, ihtiyaçları sosyal medya hesaplarımızdan duyurmak, yapılabilecek yardımlar konusunda toplumu bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak.
Burak Süalp – Yola çıkarken neler hissettiniz? Bildiğimiz kadarıyla daha ilk günlerden zorlu hava şartlarıyla mücadele etmek durumda kaldınız. Zorlandığınız anlar oldu mu?

İkimizin de bisikletle ilk turu. Hiçbir fikrimiz yoktu nasıl olacak, neler yasayacağız. Oldukça da korkutulduk açıkcası, nasıl ve neden başaramayacağımızla ilgili. Tecrübesiz bir şekilde yaklaşık 2000 km yol yapmak, hem de Karadeniz mevsim şartlarında. Zorlu olacağını biliyorduk ama ikinci günden doluya yakalanmayı da beklemiyorduk. Hazırlıksız yakalandığımız için suyumuz çıktı, epey dayak yedik dolu tanelerinden. İleride gördüğümüz bir otobüs durağına sığındık. Üstümüzü değiştirip kendimize şöyle güzel bir kahve yapıp yağmurun dinmesini bekledik. Zordu ama keyif almayı biliyoruz bir sekilde 🙂
Burak Süalp – Yolculuk sırasında ilginç olaylarla karşılaştınız mı? Yolda başka doğa severlerin desteğini gördünüz mü? Neler hissettiniz?
Bazı illere girişlerimizde doğa severler, hayvan severler, bisiklet severler zaman zaman bizi karşıladılar ve bizi çok mutlu ettiler. Hem şehri gezdirmek, hem doğal güzelliklerini, mutfaklarını tanıtmak konularında, hem sokak hayvanlarını beslememiz konusunda bizimle birlik oldular hem de hayvanların sağlıksal bakımlarının yapılmaları süreçlerine bizi dahil ettiler.
Burak Süalp – Yolda nerelerde konaklıyorsunuz? Ne yiyip ne içiyorsunuz? Sağlıklı beslenmeye dikkat edebiliyor musunuz?
Çadırımız yanımızda ancak henüz hiç kamp yapamadık. Tüm gün pedalladıktan sonra hem duş ihtiyacımızın olması hem de çok yorgun hissetmemiz sebebi ile. Pansiyonlarda kalıyoruz. Zaman zaman belediyeler bizi misafir ediyorlar, sağ olsunlar. Bazen de sosyal medya üzerinden bize ulaşan ve evlerini açan arkadaşlarımız oluyor. Her birine minnettarız. 🙏
Burak Süalp – Sokak hayvanlarının daha iyi yaşam koşullarına sahip olmaları için neler yapılmalı? Fikirlerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?
Öncelikle hayvan sahiplenmek isteyen herkese her zaman altını çizdigimiz bir şeyi söyleyerek baslayalım:
- Hayvanlarımızı petshop’lardan satın almak yerine barınaklardan, sokaklardan sahiplenelim.
- Sokakta hasta bir hayvan gördüğümüzde, onun ne kadar çaresiz olduğunu hatırlayalım ve belediyeyi arayıp sağlık bakımlarının yapılması konusunda destek isteyelim. Belediyelerin barınaklarında hayvanların tüm bakımları yapılıyor ve rehabilitasyon süreci sonrası tekrar sokağa salınıyor bu yavrular.
- Evimizde kalan yemeklerimiz muhakkak oluyordur. Bunları atmayalım. Sizin olmasa da yakınınızdaki cafe’lerin restoranların oluyordur, onları da bu konuda bilinçlendirebiliriz. Bir kaba yemek, bir kaba da su koyarak sokağa bırakalım. Herkes birer kap bıraksa çevresine, aç hayvan kalmaz.
- Unutmayın, biz binalari diktik ve hayvanların avlanabilecekleri alanları yok ettik ve onları açlığa terk ettik. Onları sevelim, koruyalım, ilgilenelim, görmezden gelmeyelim.
Burak Süalp – Sevgili Yasemin ve Ertan, sorularımıza verdiğiniz cevaplar için teşekkür ediyor, sokaktaki canlar için gerçekleştirdiğiniz ve Yaşam İçin Pedalla etiketiyle paylaştığınız bu zorlu yolculukta size başarılar diliyoruz.
Sokak hayvanlarının yaşama hakkı için çıktığını bu yolda yüreğinize sağlık, pedalınıza kuvvet arkadaşlar!
6 YORUMLAR
Sevgili Burak, bir hayvansever (ve dört kedisi olan) biri olarak senin nezdinde hem dergiye hem de pedallayan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Umarım insanların bu konuda biraz daha biliinçlenmelerine vesile olursunuz.
Not: Karamel (ponçiğin) seni çok özledi.
Dostum merhaba. Onların hepsini çok özledim. Karamel’in yeri ayrı tabi. Gönlümün sultanı 😂
Ben de umarım bu konulardaki farkındalık kısa sürede artar ve hayvanlara eziyet etmemeyi öğreniriz. Yasemin ve Ertan’I takibe alıp destek atabilirsin. Çok sevineceklerdir.
👏👏👏
Ayşegülcüm teşekkürler ve selamlar 🙋🏻♂️
Ne harika iki insan. Kişisel egolardan arınmış, yaşam hakkının sadece insanda olmadığını dünyaya haykıran iki olağanüstü yürek. Yolculukları güvenli, sağlıklı, kazasız geçsin dilerim. Yaratmak istedikleri farkındalık umarım binlerce insana ulaşır.
.
Burakcım ne kadar güzel bir konuyu taşımışsın dergimizin sayfalarına. Yüreğine, aklında, kalemine sağlık canım 🤗😘
Didemcim, kesinlikle ben de öyle düşünüyorum. Tüm canlıların yaşam hakkı kutsal sayılmalı. Büyük fedakarlıklar yaparak bu yönde çaba harcayan insanlara da ayrıca saygı duyulmalı. Ben de yolculuklarının güvenli, sağlıklı geçmesini temenni ediyorum.
Yorumun için çok teşekkür ederim sevgili başeditörüm.