“Muzlim yeraltının, ölüler diyarının ve ölümün tanrısı!“ diye bağırıyordu Kıssahan, Atina sokaklarına kurduğu Meddah sahnesinde. “Püremvat bir yer altı! Zeus’un giremediği, Poseidon’un yaklaşamadığı, Thatanos’un dahi onun emriyle çalıştığı, Kerberos ile girişinin ve çıkışının korunduğu yer altı! Hades’in sizlere söylemek istedikleri var! Dürüst olun! Ölen…
Saatin bir başkasına durduğu anda ben doğmuşum. Benim için ilk saniyelerdi ve kime misafir olduğuma dair hiçbir şey bilmiyordum. İrtida ile yaşama sarılıp, bi-ab ile ölüyormuşuz. Fakat yine de bunların arasında misafiri olduğum ev ahalisi bana emdiğim süt için dafuf bir kadın tayin etmiş, onu…
Bab-ı Beka nedir bilir misiniz? Havf eylememektir. Rehbetmemektir. Ölümü hiç böyle düşünmemiştim. Geleceği vakitten ürküp, korkudan onu aklıma getirmekten caydığım çok olmuştur. Ölüm haberlerini televizyonda görünce izlemez, gazetede denk gelince sayfa değiştirirdim. Bedenimi alıp beni bensiz bırakan, hayatı anlamsızlaştıran toprak ile iç içeyim. Geri…
Sene 1959 Sanki hayatın durduğu bir köy evindeydim. Geçmişle yüzleşiyordum. Yanan sobanın çevresine oturmuş, kıkır kıkır gülen çocuklarımı izlerken, yüreğim öyle bir ofluyordu ki… Uzandığım somya, üzerine ayaklarımın terinin deyip ıslattığı hasır, sobadan çıkan cızırtı, boyası kırık beyaza dönmüş duvarlar, birer birer bana bakıyorlardı…
Gezgin Ruh Bir vardık bir yoktuk… Henüz bir karbon atomuyduk. Begonvil açmış hayallerimizin peşinde koşmaya başladığımızda, bataklıktan gökyüzünü izleyen ve yıldızlara hayranlıkla bakan sinekler gibiydik. Yolumu aydınlatan her ışık tanesine minnettardım. Ateş böceğini, karıncaaslanını, arıları izlerken kendimi hep onların yerine koyardım. Çiçeklere konup, kovanıma…
Merhaba, diye başlamak istiyorum ilk paylaşımıma. Aslında Arapça kökenli bir selamlaşma olan “Merhaba”, lisanımızın en kibar başlangıç sözcüğü olsa gerek. Fakat lisan ve ırk gibi detaylara takıntım olmadığı için kulağa hoş gelen her kelimeyi kullanmayı etik buluyorum. Sümerler döneminde insanlar Marduk denilen Tanrı’nın insanları…