“’Hey Yıllar’ örneğin, acayip severim ben o şarkıyı. Neyse işte geçenlerde de evde ‘Hey yıllar yenilmedim size, hatalarım bile aynı’ diye bağıra bağıra şarkı söylüyordum ki felsefeci yanım sonunda ayıldı. Bak cidden, zihnimde ampul yandı resmen. Ayyy, güzelim ampul sembolü de son yıllarda malum…
“Safsatalar Ansiklopedisi” sıklıkla karşıma çıksa da ilk, Sen ve Ben Dergi’nin kitap yorumcusu sevgili Hülya Erarslan’dan okumuştum değerlendirmesini. İlgi çekici yorumun ardından kitabı listeme aldıysam da sıranın gelmesi bir seneyi buldu. Okurken çok keyif aldığım bu kitabı, bir de ben yorumlamayı deneyeceğim şimdi. Hazırsanız…
Yükselen Marksist komünist harekette aktif, Çarlık rejimine de açıkça karşı olan Gorki, hayatının önemli bir bölümünü sürgünde yaşar. Önce Çarlık Rusya'dan, daha sonra da kurulması için çaba sarf ettiği Sovyetler Birliği'nden sürgün edilir. 1932'de Joseph Stalin'in kişisel daveti üzerine SSCB'ye döner ve Haziran 1936'daki…
Kadınların oy hakkı tarihini araştırırken iki birbirine çok yakın terimle karşılaşıyoruz; Süfrajist ve Süfrajet. “Süfrajet” terimi, İngiliz gazetesi The Daily Mail‘in bu kelimeyi militan olan ve olmayanları ayırmak için aşağılayıcı bir şekilde kullandığı 1906 yılına kadar ortaya çıkmamıştı. WSPU’nun militan kadınlarının da bu terimi…
Pamir’in askısı gece boyunca yaptığı gibi bir kez daha düştü omzundan. Bir iki saniye dokunmadı askıya Pamir, ardından yavaşça kaldırıp omzuna yerleştirdi. Eren tirbuşonu mantara sokup tek bir harekette açtı. Başının hemen üzerindeki dolaptan yeni birer kadeh çıkartıp yavaşça doldurdu bardakları. Pamir’in oturduğu tezgâhın…
Şimdi geriye dönüp baktığında bunu nasıl aralık ayında yapamadığına hayret ediyordu. Zamanla insanın alışmayacağı keder yoktu gerçekten de. Aralıkta onsuz nefes dahi alamayacağını düşünürken haziranda, aralıkta hissettiklerine şaşar olmuştu.…
Baran’a cevap olarak “Elbette” yazıp telefonu koltuğa fırlattı. Kütüphanesine yöneldi, Uğultulu Tepeler’i alıp camın önündeki berjere oturdu. Baran’a olan sinirini yönlendirebileceği tek karakter Heathcliff’ti. Üç saat sonra hâlâ kitabı okuyordu ve Baran aramamıştı. Kendine bir küfür daha savurduktan sonra kalkıp mutfağa yöneldi. Filtre kahvesi…
Plajın masalara doğru inen tahta yolu; dört direği tül, sarmaşık ve led ışıklarıyla dekore edilmiş bir taga ulaşıyordu. Pamir hangi masaya gideceğinin bilincinde tagın altından geçerek sol tarafa yöneldi. Didem etrafı seyrederek ilerlediğinden biraz geride kalmıştı. Gözleriyle Pamir’i aradı. Bulduğunda bir an inanamadı gördüğü…
“Öncelikle Kuzey ve benim duygusal bir bağımız var; bu sadece ‘aşk’ değil. Kuzey, on yılda bir hayatıma girmiyor, 20 yıldır arkadaşım. Son birkaç yılında cinsel bir boyutu oluştu sadece ilişkimizin. Aşk yok diye de değersiz değil yaşadıklarımız. Ayrıca “sevişmemek” ne diye meziyet oluyor, onu…
Kuzey üzmüyordu Pamir’i, bunu anlatamıyordu kimseye. Sözler vermiyordu, beklenti oluşmasına izin vermiyordu, neyse oydu. Pamir ne kadar devam etmek isterse o kadar sürerdi aralarındaki -her nasıl tanımlanıyorsa o- ilişki. Ve bu sefer “Tamam, bu kadar” demişti Pamir. Bundan fazlasını istiyordu. “Kuzey’in de Baran’ın da…