Akşamın karanlığı çökmüştü artık. Bu küçük kafenin üç masasından birine birileri beni çivilemiş gibiydi. Zor da olsa kalkmayı becerdim. Delikanlı garsona borcumu sordum. Cüzdanımdan çıkan serseri bozuk paralar yere saçılınca eğilip toplamak ile toplamamak arasında kaldım birkaç saniye. Bu sırada genç adam çoktan eğilip…
Ağustosun sıcağı dilimi damağımı, Sibel ablanın hatırası ise kalbimi kavurdu sanki. Yazdıkça yoruldum, her kelime omuzlarıma bir yük bindirdi, kollarım kalkmaz oldu. Bu nemli İstanbul günü, bedenimi ele geçirmiş gibi tuzlu suyu derimin üzerinden dışarı çıkarıyordu. Eee neydi o söz; “Hamama giren terler.” Hamam…
Rastgele çalan şarkıyı uzaklara dalarak dinlediğim sırada beni başka bir dairenin kapı zilini çalmaya iten sesle irkildim. Martılar canhıraş şekilde çığlıklarıyla kulaklarımda varlıklarını hissettirmeye başladılar. Bu büyük kuşların sesleri yükseldikçe apartman içindeki gezintim hızlanmaya başladı. Mahirlerin üst katında oturan Sibel abla, o gülmez yüzüyle…
O zamanlar aşk benim için bir hastalıktı, doktoru ise bizim apartmandaki Mahir ağabeydi. Eskiden manifaturacı olup şimdi ise küçük bir kafe olan bu dükkanda fark etmeden akşamı etmiştim. Gönül teyze, Zeki ağabey ve sevgili televizyonu hatırladığım kadarıyla anlattığım defteri çantama ve aklıma yerleştirip geceyi…
Çocukluğum, eski bir apartmanın merdivenlerinde hâlâ özgürce koşup oynarmış, bilmiyordum. Ülkenin doğusundaki mecburi hizmetimi tamamlamış, yeni görev yerimi heyecanla bekliyordum. İstanbul’a atandığımı öğrenince hayatımın bundan sonrası için sonsuz bir merak duymaya başlamıştım. İstanbul benim için büyülü ve hikaye dolu bir şehirdi. Aynı zamanda benim…
Saat gece on bir. Ekrem, çoğu insanın esnemeye başladığı bu saatlerde düşünceli ve yorgun. Bu gece onun uyuyamayışının beşinci gecesi. Hastane odasının elem yüklü duvarlarını izleyen gözleri kan çanağı. Uyku diye yalvaran gözlerinin altı ise yeşil ile mor renklerinin alacalı yansıması. Uykusuzluk, ensesinden başlayıp…
Annem ve babam, “evlilik birliğinin temelden sarsılması” anlamına gelen ‘şiddetli geçimsizlik’ sebebiyle hatırlayamayacağım kadar uzak bir zamanda ayrılmışlar. Kendimi bildim bileli bizim evin halkı ben, abim ve annemdi. Babam yoktu, yok dediysem kendi evinde vardı. Bizim evimizde yoktu. Var ama yok… Annem gözaltlarına siyahlık,…
Gün ağarmaya başlıyor. Yaş aldıkça uyku saatlerim epey kısaldı. Daha güneş doğmadan uyanır oldum. Eskiden işe yetişme derdim olmasına rağmen şimdikinden çok daha geç uyanır, üstüne üstlük beş dakikalık uyku için neler vermezdim? Şimdi ise günlerini bir otobüsün içinde şehrin bir ucundan diğer ucuna…
“Peşengi ile İbrahim’in hikâyesini bilmek için İbrahim’in evvelini bilmek gerekir. İbrahim, sekiz çocuklu bir ailenin beşincisiydi. Çocukluğu ve gençliğinin bir bölümü kendinden bir yaş küçük kız kardeşi Meyrocan ile geçti. Her şeyleri bir olan bu iki kardeş arasında diğerleriyle tutturamadıkları bir bağ vardı. Meyrocan,…
Güneş nazlı bir gelin gibi süzülüyor Urfa’da. Harran’da ekinler altına kesmiş, alabildiğine sarı ve parlak. Kaleye iniyor sıcaklık, yüzyıllardır kutsal sayılıp dokunulmayan balıklar, bir çocuğun onlara attığı kuru ekmekten nasipleniyor. Yüzünde dövmeler olan yaşlı bir kadın evinin avlusunda yıpranmış ellerini kulağına götürerek ağıt yakmakta.…
Öykünün birinci bölümü için 👉🏻 Bölüm 1 Duvara çarpıp kulağına gelen her bir kelime, aynı zamanda tokatlıyordu yüzünü Ayten’in. Kapıcı Ayten’in soluk teninden ve donmuş halinden dolayı tedirgin bir ses tonuyla; “Ablacım birazdan dört numaranın anahtarını getireyim sen bak, için rahat etsin”…
Gecenin yükünü çekmiş omuzlarını zorla kaldırdı. Yatağa ve serin sabah uykusuna dönük gözlerini ancak yarım bir şekilde açabildi. Çıplak ayakları parkeyle buluşunca, ılık bir sabah olacak, dedi içinden bir ses. Önce yüzüne bir avuç can suyu çarptı ardından pikabına Selçuk Alagöz’ün Malabadi Köprüsü plağını…
* Öykünün birinci bölümü için 👉🏻 Göçüp Kalan | 1 Hayat bölümlerden oluşur demiştim; işte biz de ikinci bölüme bir tren vasıtasıyla ulaşmaya çalışıyorduk. Babam mektubunda bu trene kara diyordu. Hakikaten de hem ruhu hem de kendisi kapkara bir trendi. Belliydi içinde nice özlemler…