Kuyruklu Yıldızlardan Kaynaklanan Egzoz, Uzayı Tozlu Bir Yer Haline Getiriyor Geceleri bir odaya girdiğimizi, tüm ışıkları söndürdüğünüzü hayal edelim. Yine de ürkütücü bir parıltı duvarlardan, tavandan ve zeminden gelir. Soluk ışık, ellerinizi ve önünüzü görmek için yeterli değildir. Hayalet Avcıları’ndan bir sahne gibi mi…
ABD Ulusal Bilim Vakfı‘nın (The National Science Foundation – NSF) NOIRLab‘ı tarafından işletilen Uluslararası İkizler Gözlemevi‘ni kullanan gökbilimciler, Dünya’ya en yakın kara deliği keşfettiler. Bu, Samanyolu’nda uyuyan (etrafındaki nesnelerle beslenmeyen), yıldız kütleli bir kara deliğin ilk kesin tespitidir. Sadece 1600 ışık yılı mesafedeki Dünya’ya…
Gökbilimciler, evreni aydınlatan ilk yıldızların antik kimyasal kalıntılarını keşfetmiş olabilirler. NSF’nin NOIRLab’ı tarafından işletilen Hawaii’deki 8.1 metrelik Gemini Kuzey teleskopu tarafından gözlemlenen uzak bir kuasarın1 yenilikçi bir analizini kullanarak, bilim insanları, yalnızca 300 güneş kütleli birinci nesil bir yıldızın her şeyi tüketen patlamasıyla üretilen…
NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu, yıldız oluşumunu inceleyen gökbilimciler tarafından iyi bilinen bir bölge olan Tarantula Bulutsusu‘na yeni bir bakış açısı sunuyor. Bir zamanlar bulutsunun takma adı örümceğin kendisine olan benzerliğinden geliyordu. Ancak Webb’in görüşüne göre, bölge bir tarantulanın evinin görünümünü alıyor. Kendi büktüğü…
Bir zamanlar toz ve gizemle örtülü nadir bir halka galaksi olan Cartwheel (Araba Tekeri) Galaksisi, NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu‘nun görüntüleme yetenekleriyle ortaya çıkarıldı. Büyük bir sarmal galaksi ile başka bir küçük galaksi arasındaki çarpışmanın bir sonucu olarak oluşan galaksi, sadece spiral karakterinin çoğunu…
Hubble, Samanyolu galaksimizde dolaşan izole edilmiş bir kara delik buldu ve kütlesi ölçüldü. Samanyolu galaksimiz perilidir. Yıldızlar arasındaki geniş boşluk, bir zamanlar görkemli yıldızların ölü, yanmış ve ezilmiş kalıntıları tarafından doldurulur. Bu kara delikler, yoğun yerçekimi ışığı yuttuğu için doğrudan görülemez. Efsanevi gezgin hayaletler…
Bilim tarihi, evrenin genişleme hızı arayışının 20. yüzyıl kozmolojisinin en büyük Kutsal Kâsesi olduğunu kaydedecektir. Uzayın genişlediğine, büzüldüğüne veya hareketsiz durduğuna dair herhangi bir gözlemsel kanıt olmadan, evrenin genişleyip genişlemediği konusunda hiçbir fikrimiz olmazdı. Dahası, onun yaşı hakkında da -ya da aslında evren sonsuz…
Kuyruklu yıldızlar, güneş sistemindeki en eski nesneler arasındadır. Gezegen oluşumunun ilk günlerinden kalma bu buzlu “lego blokları”, devasa dış gezegenler arasında yerçekimsel bir langırt oyunundaki gibi bir şekilde güneş sisteminden atıldılar. Fırlatılan kuyruklu yıldızlar, güneş sistemini milyarlarca kilometre derin uzaya kadar çevreleyen geniş bir…
9 milyar ışık yılı uzaklıktaki destansı bir kozmik vals içinde kilitli olan iki süper kütleli kara delik, her iki yılda bir birbirlerinin etrafında dönüyor gibi görünüyor. İki dev cismin her biri güneşimizinkinden yüz milyonlarca kat daha büyük kütlelere sahipler ve birbirlerinden güneşimiz ile Plüton’un…
Gökbilimciler ilk kez, güneş sistemimize en yakın genç yıldızların tam olarak nasıl oluştuğunu göstererek, galaktik mahallemizin tarihini takip ettiler. Dünya, binlerce genç yıldızla çevrili 1000 ışık yılı genişliğinde bir boşlukta oturuyor. Peki bu yıldızlar nasıl oluştu? Harvard – Smithsonian (CfA) Astrofizik Merkezi ve Uzay…
Bazı bilimkurgu filmlerinde Godzilla gibi, uyuyan, aniden uyanan ve öfkeye kapılan bir canavar vardır. Samanyolu galaksimizin de çekirdeğinde bir zamanlar uyuyan bir canavar olduğu düşünülüyordu. Güneşimizin kütlesinin 4 milyon katı ağırlığında bir kara delik. Ancak kara deliğin ara sıra uyanıp içine düşen talihsiz bir…
Mars üzerindeki çalışmalarına devam eden Curiosity uzay aracındaki bir radyasyon sensörü, insanların yüzeyde karşılaşacağı sağlık riskleri hakkında yeni veriler sağlıyor. Acaba Lâv tüpleri, mağaralar veya yeraltı habitatları, Mars’ta gelecekteki astronotlar için güvenli bir sığınak sağlayabilir mi? NASA’nın Curiosity Mars gezici ekibindeki bilim insanları, Radyasyon…
Gökada Kümesinin Yerçekimi, Arkasındaki Uzak Gökadanın Ayna Görüntülerini Üretiyor Evrene bakmak, lunapark aynasına bakmak gibidir. Bunun nedeni, yerçekiminin uzayın dokusunu çarpıtarak optik illüzyonlar yaratmasıdır. Bu optik illüzyonların çoğu, uzaktaki bir gökadanın ışığı, önündeki devasa bir gökada veya gökada kümesinden geçerken büyütüldüğünde, gerildiğinde ve parlatıldığında…