Gel kardeşim gel, derdime çare, bitmeyen çileme derman ol. Şu sosyal medya canavarında etkin, yetkin diş olan Instagram mecrasında ne ettimse parlayan bir yıldız olamadım. Oysa bu yola girerken ne temiz emellerim ne büyük umutlarım vardı. Instagram’daki buzdan bir heykel misali o mağrur duruşlu…
İçinizdeki Vahşi Ruhu Uyandırın Günlük çalışma rutinimin beni paspasa çevirdiği bir gün bir nefes alayım diye kendimi koltuğa bırakıp telefonumu elime aldığımda; karşıma okuduğu kitabın etkisiyle, içinden gelen dans etme dürtüsüne karşı koyamayan ve telefonu sallayarak etrafını çeken deli bir kadına rastladım. Bu deli,…
Dergideki editörüm Beril Erem’in çiçeği burnunda, buharı üzerinde tüten öykülerini okurken insana dair binbir ruh hâlinin, Alaaddin’in sihirli lambasına hapsolmuş cin misali küçücük bir kitapta sıkıştırılışına şahit oluyorsunuz. O kocaman dev, çok bilinen masalda küçücük bir lambaya nasıl sığmışsa; her gün karşılaşıp önemsemediğimiz sıradan…
Merhaba genç dostlarım, Duydum ki bugünlerde biraz öğretmenlerinizin zoruyla, biraz da doğum günüm sebebiyle beni tanımaya, anlamaya çalışıyormuşsunuz. Ve görüyorum ki her yıl olduğu gibi doğum günümü, taze taze tüketilsin diye dondurulan kalıplaşmış kitap cümleleriyle kutlamaktasınız. Evet beni tanımışsınız ama ne yazık ki anlayamamışsınız.…
“1924 Bir Fotoğrafın Uzun Hikâyesi”, Beşir Ayvazoğlu’nun siyah beyaz bir fotoğrafın içine girip orada gördüklerini bize anlattığı bir kitap. Fotoğrafta Cenap Şahabettin, Abdülhak Hamit, Süleyman Nazif, Mehmet Akif, Samipaşazade Sezai, Mithat Cemal ile evin biri “beyaz” diğeri “siyah” hizmetkarları ve de Mithat Cemal’in oğlu,…
* Yazının birinci bölümü için👉 Can’ların Yücesine Mektup | 1 1940’lı yıllar Ankara… O dönem Gazi Lisesi’nde hem birbirleriyle çok iyi anlaşan hem de sürekli rekabet eden iki arkadaş vardır. Gazi, fen derslerinde başarılıdır. Can da edebiyatta… Ve ikisi de, okulun en iyi öğrencileridir.…
Selam sana Canların Yücesi, kapkara bir gökyüzünde yıldızların bulutlarla dans ettiği bugünde sonsuzluğa kurulmuş bir salıncakta sallanmaktasın yine. Salıncağın seni hayatta en çok sevdiğin babanın yanına savururken, hayat karşısında biz acemi faniler her dara düştüğümüzde kalbimiz mızıkçı bir çocuk gibi ağlarken; dilimiz duyguların kuvveti…
Pıst, pıst asi ergen!!! Şişt, şişt isyankar genç!!! Ne çok eleştirilmektesin! Sıklette külçe misali sınavlarla ne ağır yüklerin altında ezilmekte, yarıştığın yaşıtların sana dağ gibi gerilip geçit vermezken Ferhat gibi dağları aşkın için değil; geleceğin için delmektesin. En yakın arkadaşın aşılacak her sınavda en…
Sizleri Bir Karnavala Davet Ediyorum: Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Ayfer Tunç’un Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi adlı romanını uzun zamandır okumayı istiyordum ama gözüm korkuyordu. Ne var ki; korkularımın yersiz olduğunu romana başladığım anda anladım. Roman o kadar eğlenceli, sular seller gibi akan bir roman ki; hatta okumayı bunca zaman…
Bugün dersim yoktu okula gitmedim. Şöyle televizyonu açayım da bakalım ne varmış, dedim. Demez olaydım kardeşim. Kanal kanal gezdim; malum yaz tatili gelmekte, evde bol vakit geçireceğim. Bundan sonra kendimi hep kitapla mı eyleyeceğim, değil mi ama? Televizyondaki sabah ve öğle kuşağı şahaneymiş meğerse.…