Bir gezgin olarak bana en çok sorulan soru şu oluyor: “Başına hiç beklenmedik, kötü bir şey, bir aksilik, geldiği olmuyor mu?” Olmaz mı? Yolda olmanın en çok sevdiğim yanlarından biri o beklenmedik olaylar. Bazen iyi, bazen kötü, bazen sizi sınırlarınıza kadar zorlayıcı. Ama onlar…
Luksor pek çok tarihi esere eve sahipliği yapıyor. Ben bu yazıyı yazarken ve sizler bu yazıyı okurken arkeologlar hâlâ yeni kalıntılar çıkartmaya devam ediyorlar ve muhtemelen bundan on yıllar sonra Luksor şehrinin tamamı bir açık hava müzesine dönüşürken biz gezginler görülecekler listemizde neye öncelik…
Mısır’da sadece bir yere gitme imkanınız olsaydı ve bana “Nereye gitmeliyiz?” diye sorsaydınız kesinlikle “Luksor şehri” diye cevap verirdim. Anlayamadığım bir şekilde Kahire’nin ve piramitlerin epey bir gölgesinde kalmış bu 3000 yıllık tarihi şehir, günümüz dünyasında hak ettiği yeri bana göre bulamamış olsa da…
Cömert Matemwe Plajı’nın bize sunacakları henüz bitmemişti. Kahvaltıdan sonra her sabah olduğu gibi okyanusa doğru çekilmiş sahilde yürüyüşe çıktık. Kumsal boyunca adalı çocuklar da bizim gibi okyanusun geride bıraktıklarını keşfedebilmek için yürüyorlardı. Bu tarz keşif yürüyüşlerine alışkın gözleri, ufacık deliklerden, kayanın arasında gözüken küçük…
Matemwe Plajı’nı seçmemin bir sebebi ise Bill Gates’in adası olarak bilinen Mnemba Adası‘na yakınlığı idi. Ertesi gün Mnemba Adası’na gitmek için erkenden kalktık. Bu adaya Nungwi’den ve adadaki başka turistik noktalardan da turlar kalkıyor. Bu konuda hiçbir yerde birşey okumamış olmama rağmen adanın karşısına…
Jambiani’de ikinci güne uyandığımızda denizi epey çekilmiş halde bulduk. Sular 4 km kadar okyanusa doğru çekilmişti. Güzel bir kahvaltının ardından çekilen suların, resifin üzerinde geride bıraktıklarını keşfetmek için yürüyüşe çıktık. Amacımız Zanzibar’ın meşhur deniz yıldızlarını görmekti.…
Zanzibar adasındaki üçüncü günümüzde Stonetown’ı geride bırakıp Jambiani’ye doğru yol alıyoruz. Stonetown arkamızda kaldıkça trafik azalıyor, yolları çevreleyen ağaçlar gürleşiyor. Çoğunlukla muz ağaçları gibi tropik ağaçların ormanlaştırdığı yol kenarlarında yer yer çok fakir yerleşmelerin, alüminyum damlı küçücük tuğla evlerin de önünden geçiyoruz. Ağaçların dallarından…
Dar es Salaam’da geçirdiğimiz iki günün ardından charter bir uçakla Zanzibar’a geçtik. Daha uçağın penceresinden bizi apayrı bir manzara karşıladı. Cam göbeği bir rengin içinde yemyeşil ormanlar ve Stonetown’da yoğunlaşan taş binaların muhteşem bir birleşimi. Aynı ülke, iki farklı dünya. Aslında bu farklılığın çok…
İndeks Birinci Bölüm: Dar es Salaam İkinci Bölüm: Stonetown Üçüncü Bölüm: Jambiani Dördüncü Bölüm: Jozani Beşinci Bölüm: Mnemba Adası Altıncı Bölüm: Matemwe ve Nungwi Plajları Dar es Salaam Hayatımda ne zaman birşeyler üzerime gelse kendimi yeniden bulmak ve kafamı dağıtarak yeniden…
Harika bir uçuş deneyimi ve Nazca jeoglifleri keşfinden sonra bugün Huacachina Çölü’nde müthiş bir düşe uyandım. Aylardır Güney Amerika’nın dağlarında yaptığım trekkingler, üst üste şehir değiştirmeler, tanıdığım onca insan, deneyimlediğim onca yeni şey, kültürüne daldığım onca millet ve bunların hepsinin yorgunlukları omuzlarımda ve yüreğimde…