Çok tuhaf, çok. Düşünüyorum, içindeyim, yaşıyorum ama alışamıyorum. Bazen tüm bu yaşananlar gerçek değilmiş gibi hissediyorum. Her şey nasıl bu kadar birden ve tümüyle değişebildi? Alışamıyorum, hayır Kim bilir; ne kadar çok şimdi yazacaklarıma benzer şey okudunuz, dinlediniz ya da siz benzer cümleler sarf…
Hiç tanımadığım bir adamı çok sevdim ben. Onun ailesine karıştığımda o çoktan öte alemi mesken tutmuştu kendine hiç hesapta olmayan biçimde, olmadık bir vakitte. Önce kızını çok sevdim. Sonra karısını. Sonra oğlunu çok sevdim. Sonra tüm ailesini. Geride bıraktığı herkes öyle güzeldi ki her…
Yoga Şiir Temizlik Pilates Yemek Zoom WhatsApp Netflix Podcast Gitar Şarkı özü Telefon konuşması Danışmanlık Outlook Kurumsal iletişim Instagram Twitter Yazı Online alışveriş Saksı değişimi Limon çekirdeğinden ağaç yetiştirme girişimi Greyfurttan uçucu yağ yapma denemesi Çekmece-dolap düzenleme Arşiv taraması Müzik Duolingo Yapamıyorum Kalmadı işte.…
Sonu gelmeyen bir kitabın noktalanmadan sonsuza uzanan satırları arasında arayıp duruyorlardı birbirlerini… Bitmediğine göre mutlaka yeniden karşılaşacaklardı… Nokta değil üç nokta Üç noktayla biten cümleler bitmeyen bu hikâyenin sembolü olmuştu… Kimsenin göremediği gizli sığınaklarda özgürce salınan sonu üç noktalı cümleler… Hiçbir cümlenin sonuna nokta…
Olur bazen böyle. Yine oldu. Nereden başlayacağımı kestiremiyorum. Bugün birinden bahsedeceğim size. Bir kadından. Sizin benim gibi bir kadın. Birçoğumuzdan farkı, birçoğumuza göre daha cesur olması. Biraz da geçen hafta yazdığım “Hayallerim, Aşkım ve Ben”in devamı gibi olacak yazdıklarım. Bunu planlamamıştım ama hayat böyle…
Biraz önce bir telefon konuşması yaptım. Tam da size yazmak üzere klavye başına geçmişken çaldı telefon. Ardından bir tane daha yaptım. Aklımda bin türlü şey belirdi, ilham perisi geldi omzuma kondu. Arkadan da Yıldız “Ne yapsan ayrılamam senden asla” diyerek kafamı karıştırıyor şu an…
Aslında tereddüt ettim bu konuyu size yazıp yazmamakta ama birçoğunuz beni tanımadığınız, evimi, yurdumu bilmediğiniz için kendimi ikna ettim. Bu ara sıklıkla maruz kaldığım ve her seferinde moralimi çok bozan bir aile meselesinden bahsedeceğim size. Biraz özel hayata gireceğiz. İlk kavga Dört yıldır aynı…
İki haftadır sizi zorladım farkındayım. Ama sizin de kaderiniz buymuş. Yani beni okuyanların. Ben ne hissediyorsam mecbur siz de hissedeceksiniz. Çünkü böyle, ben ancak bu şekilde yazabiliyorum. Kendimi örtbas ettiğim zaman yazdıklarım beni tatmin etmiyor. Böyle bitter tadında, yarı acı yarı tatlı idare edeceğiz…
Hayatınıza giren birini gerekli durumlarda silmekte ne kadar başarılısınız? Ben oldukça başarılıyım. Hiç bakmam gözünün yaşına. Çünkü o son göz yaşına kadar çok yollardan geçmişizdir. Ben zaten çok şans vermişimdir ve hatta oldukça ve hatta olmaması gerektiği biçimde görmezden gelmişimdir. Sadece kadın-erkek ilişkisinde olsa…
Kafamın içinde kelimeler düşüncelerime yetişebilmek için çılgınca bir gayret içindeler. Zira normal adımlarla onlara yetişebilmeleri mümkün değil zavallıların. Düşüncelerim, hâkim olamadığım biçimde değişiyorlar. Kötü iyiye, nefret sevgiye, kızgınlık sakinliğe evriliyor. Her şey tepetaklak oluyor kafamın içinde. İşte bu yüzden o zavallı kelimeler arkalarından bir…