Geçenlerde en eski dostlarımdan biri ile hayatımı paylaşmaya başladığım kız arkadaşımı akşam yemeğinde bir araya getirdim. Buluştuğumuz restaurantta kısa sürede keyifli bir sohbet başladı. Dedim ki; “Hanımlar, beyler 50lik paklar bizi.” Sakalım da olmasına rağmen tabi ki dinlemediler beni. Sonuç tahmin edebileceğiniz gibi gene…
En son yazıma söyle bir baktım da üniversiteye giriş sınavından bahsetmişim. Oradan devam edeyim o zaman. Muhteşem geçen, başarılarla taçlanan lise yıllarımın ardından sıra gelmişti üniversite sınavına. Nasıl çalışmışım, nasıl çalışmışım anlatsam inanmazsın, yani o kadar çalışmamışım 🤣 Hayır bir de rakiplerim o kadar…
Hadi bir tane daha Amerika macerası gelsin bakalım. Şimdi muhteşem dil kursu bittikten sonra başladım ya üniversiteye; kredili sistem malum, gene almışım bilmediğim bir dersi. Söylemesi acayip havalı; BCIS diye bir ders. Ama inanın hiçbir fikrim yok; nedir, ne değildir diye. Ya Allah Bismillah…
Yaşım daha yeni 18 olmuş. Üniversiteden arta kalan zamanlarımda babamın yanında çalışıyorum. Cebimde bolca harçlığın, altımda ilk arabamın olduğu, sevgili durumunun da fena olmadığı yıllar. Şimdi geriye dönüp baktığımda anlıyorum ki hayatımın en dertsiz tasasız zamanlarıymış. İşte tam da bu dönemde bir gün amcam…
Ne yazayım diye düşününce aklıma gelmiyor ama işte aynen bu hafta olduğu gibi, bazen de pat diye aklıma geliveriyor yaşadığım maceralar. Hani 20’li yaşlarda ilk seyahatler vardır ya; arkadaşınla çıktığın… Tahmin edin neresi olabilir acaba? Tabi ki Bodrum. Üstelik arabayla. Normalde bizimkiler hayatta bana…
Gecen akşam oturuyoruz, malum ben gene anlatıyorum. Nasıl şaşkın şaşkın; “Yok artık bu da mı seni buldu? Bunu da mı yaptın?” nidaları eşliğinde beni dinliyor görmen lazım. Oysa ki ben arkadaşlardan duyduklarımı anlatıyormuşum di mi? Yok yok hepsini ben yaşadım 😂😂 Yapacak bir şey…
Bak ne anlatacağım 😉 Hiç aklımda yokken ansızın bir an çıka geldi. Ne de güzel oldu, anlatamam. Ya da anlatırım yaa. Dinle bak… Son gözde mekanlarımdan olan Akbabalı Meyhane‘de bir geceye götürüyorum sizi bugün. Bu arada tavsiye ederim; fazlasıyla eğleneceğiniz, pahalı da olmayan bir…
Bunu yazmazsam olmaz. Yazlıkta ergenliğe girmemizle beraber şişe çevirmece oldukça cazip bir oyun olarak gözükmeye başlamıştı her birimize. Tamam oynayacağız ama kiminle, işte bu büyük sıkıntıydı. Bak yaa derdin bu olsun di mi? 😉 Şimdi bizim sitenin kızlarıyla olmazdı; onlar kardeş, can ciğer çünkü.…
Kalamış yıllarını yazmıştım ya daha önce [1, 2] oradan aklımda kalan anılardan bir tanesi de orta okul yıllarından. Hani annelerimizin günleri olurdu ve okuldan geldiğimizde annemiz evde olmazdı da günde olurdu yaa, işte o yıllar… Evde yalnız bırakılabilecek kadar büyümüşüm ama Süheyla o kadar…
*Saatlerce telefon konuşmasının üstüne, telefonu kapatmam ve yazı yazmam gerektiği aklıma geldi. Sabaha kadar konuşurdum büyük bir zevkle de… Gençlik Yılları, Kalamış Zamanları… Arkadaşlarla dışarda masum masum takıldık. 😀 Gece bittikten sonra eve geldim ve yattım. Gecenin bir yarısı deli bir ağrıyla uyandım ki…