Günün gri ve soğuk sabahı yerini hafif esintili bir akşama bırakmıştı. Gökyüzü maviden koyu maviye, oradan siyaha yakın bir laciverte uzanıyor, yıldızlar kendini yeryüzüne bırakıyordu. Bir sade kahve yaptım kendime. Tek katlı evimin geniş verandasına çıkıp bir sigara yaktım. Havadaki hafif esinti ara ara…
Sözler içimde cümle olup dökülürken aynadaki solgun yüzüme bakıyor, mutsuzluğumu sahte bir gülücükle kapatmaya uğraşıyordum. İçim ağrıyordu. Kendi imkanlarımın dayattığı bir doğruda yaşarken kulaklarımda çoğalan çığlıklara kuru yaşlarla ağlıyordum. Günlerce süren şiddet, ölüm ve vahşet haberleri yerini akıp giden yaşamın gündelik dertlerine bırakmıştı. Aldatıldığımı…
Pedalları hızla çeviriyor, altımdaki bisikletin sınırlarını zorlayarak en tepeye çıkmaya çalışıyordum. Amacım; bu yarışı kazanmak veya zirveye ulaştığımda kendimi övmek değildi. Hızım tamamen kişisel bir şeydi. Nefes nefese çıktığım bu yokuşun geri dönüşü olduğunu biliyordum, bu benim için özgürlük demekti. Hayatın içinde gizlenen kaçamak…
Ateşlerin arasından sıyrılan Hikmet, çimenlerin üzerine düştüğünde yanan tenine değen otlar, açık yaralarına yapışıyor, kıvrandıkça çekiştirdiği için de acıyla inlemesine sebep oluyordu. Boğazından kopan iniltiler, onun için sağır edici olsa da dudaklarından duyulur en ufak bir ses çıkmıyordu. Yüzünün sol kısmı ve vücudunun neredeyse…
Yıllardır tanıdığınız birini yeni görmeye başlamışsınızdır. Bu his her zaman baktığınız buğulu bir camın temizlenmesi gibi bir histir. Her şey daha net, daha güzel ve parlaktır. Şöyle bir an iç çekip durduğunuzda da bakmakla görmek arasındaki farkı anlayıp gülümsersiniz. İşte bana da tam öyle…
Çoğunlukla kendimi kandırdığım ilişkilerin ardından ilk defa aşık olmuştum. Hayatıma ışık hızıyla girip aynı hızla çıkan, tutkulu, çoğunlukla ayna görevi gören ve fazlasıyla intihara meyilli bir aşktı. Birini sevmeyi, kendimi sevmeyi ve sabretmeyi öğreten bir ilişkiydi. O hayatıma girmeden önce aşksız yaşanmayacağını düşünen biriydim.…
Gri bulutların arasındaydım. Bir yerlerde güneş tüm yakıcılığını gururla sunuyordu. Bunu şakaklarımdaki nemden anlıyordum ancak gözle görünür en ufak bir ışık yoktu. Bir kuş kadar hafif ve uçmayı bilen bir böcekten daha kanatsızdım. Küçücüktüm. Etrafımı saran rüzgar gözlerimi açtığımdan beri alışık olmadığım bir duyguyla…
Bazı gerçekler; yaşanmadan anlaşılmaz. Dilerim bu yazı; gerçekleri yaşayanlar için yeni bir umut, empati yapanlar içinse o umuda ortak olmak için bir sebep olur. Ve unutmayalım; istismarın büyüğü, küçüğü yoktur. Masumiyet Gözlerimi açtığımda dar bir koridorun içinde yere çökmüş haldeydim. Ellerim sırtımda birleştirilmiş ve…
“Bir kitap yazdım sana, Yangın yerinde unutulan. Kıvılcımlarla sonlanıyor her bir şiirin noktaları Duydum ki; geçkin sevdam Şimdiler de yırtıyormuşsun sayfaları Bir insan ısınmak için, Böyle acımasız olmamalı…” Bu dizeler geçerken beynimden bir rezidansın terasından, kalabalık şehre bakıyorum. Elimde cinle tekila karışımından bir içki…
Aşkın Evreleri Vardır | İlk Evre Beyaz ırmaklardan geçtim. Sütten beyaz ırmaklar. Her yanım ağaçlarla çevriliydi. Mordan pembeye kaçan gökyüzünün altında, mavi meyveleri olan mavi yapraklı ağaçlar… Gördüğüm bu renk, “hile” mavisiydi ve bastığım toprak da bu renkteydi. Düşünebileceğim hiçbir şey yoktu. Gökyüzünün koyulaşan…