Sevgililer Günü | Batı’nın Metalaştırdığı, Doğu’nun Yas Günü

Şubat ayının aşk ile ilişkisi Antik Çağlara dayanmaktadır. Antik Roma’da 15 Şubat, bereket tanrısı Lupercus’un onuruna, Lupercalia günü olarak kutlanmaktaydı. Bu gün din adamları kurban ettikleri keçi derilerini kafalarına koyup Lupercus’u simgeleyerek, Roma sokaklarında koşturup, karşılaştıkları herkese dokunurlardı. Genç kızlar gönüllü olarak ileri atılır, bereket tanrısının dokunuşundan paylarını almaya çalışırlardı. İnanışa göre bu dokunuş sayesinde doğurganlıkları artacaktı. Lupercalia bayramı arifesinde yani 14 Şubat’ta genç erkek ve genç kızların isimlerinin yazıldığı kuralar çekilir, bayram boyunca “çift” olma sağlanırdı. Bayram süresince olan bu birliktelikler genellikle evlilikle noktalanıyordu. Zamanla bu gayri-Hristiyan bayramı Papa tarafından yasaklanarak sadece kura çekilişine izin verildi. Ancak artık kuralarda kızların değil azizelerin isimleri yazılıyordu. Çünkü Hristiyan Kilisesinin ilk kurulduğu yıllarda, evlenmemiş gençlerin putperestler ile birlikte anılmasından rahatsız olmuşlardı. Gelelim romantik aşk ile Valentine arasındaki bağlantıya. Aslında tarihi dokümanlarda böyle bir bağlantı hiç geçmemektedir. Katolik Ansiklopedisi’ndeki eski kayıtlarda 14 Şubat günü inancı yüzünden öldürülmüş üç tane Aziz Valentine geçmektedir. Romantik aşk ile Valentine arasındaki bağlantı 14. Yüzyıla ait kaynaklarda görülür. Fransa ve İngiltere’de 14 Şubat geleneksel olarak kuşların çiftleşme günü olarak bilinmekteydi ve bu günün özelliğinden dolayı sevgililer birbirlerine güzel sözler yazan notlar verirler bu notlarda da birbirlerine Valentine olarak hitap etmekteydiler. Valentine kelimesi, Batı medeniyetlerinde “hoşlanılan kişi” veya “sevgili” … Sevgililer Günü | Batı’nın Metalaştırdığı, Doğu’nun Yas Günü okumayı sürdür