Kadın, birçok gece, daha önce gördüğü bir rüyanın benzerini gördüğü bir döngüye girmişti. Bunlardan birinde büyük bir partiye gidip orada bazı eski arkadaşlarıyla buluştu. Eğlenceli bir geceden sonra partiden çıktıklarında şehrin sokaklarında yalnız başına dolaştı. Sokaklar onun yaşadığı şehrin sokaklarına benzemiyor ama buraya…
Daha iyi nasıl anlayabilirdim bu dünyaya ait olduğumu? Toprağın, suyun hava ve ateşin birleşiminden oluşan bir bedenim olduğunu. Ah, benim kendimden uzak tuttuğum ağaç köklerinin beslendiği kızıl kahve toprak. Senin üzerinde en son yürüdüğüm o aydınlık kış mevsiminde, baharı yaşadığımız o garip günlerde anlamıştım…
Kadın, ona telefonda bedeni olduğunu söyleyen bir sesle ikinci kez konuşmuştu. Bu ses onu üçüncü defa aramayacağını söyledikten sonra konuşmayı sonlandırmışlardı. Bu demek oluyordu ki bedeniyle kendi kendine iletişim kuracaktı. Bu konuda kendine ne kadar güvenmeye çalışsa da endişeliydi. Birkaç gündür ressam arkadaşıyla da…
Kadın, telefondaki ses ona, kendi bedeninin sesi olduğunu ilk kez söylediğinde çok şaşırmış, bir süre kendine gelememişti. Ama sonra soru cevap şeklinde giden konuşma onun da ilgisini çekmişti. Şimdi merakla açtığı telefonda bir kez daha o sesi duyduğunda memnun oldu. Kendi bedeni olduğunu…
Eve doğru yürürken içinde bir heyecan, bir gençlik kıpırtısı hissetti. Adeta yeni bir eş bulmuştu kendine. Epey uzun zamandır erkek arkadaşı olmamıştı. Belki de o olmasını istememişti. Emin değildi. Telefondaki görünmez, bilinmez sesin -cinsiyeti kesin olarak anlaşılmasa da- esrarengizliği onu etkilemişti. Bir de alışık…
Sokaklarını yeni öğrendiğim bir şehirdeyim. Genellikle yakın bir zamanda gittiğim yerlerin yolunu biliyorum sanırım ama yine de her defasında da karıştırırım. Kaç defa varmak istediğim yere çok yakın olduğum halde orayı bir türlü bulamamışımdır. Etrafında dönüp durduğumu fark ettiğimde de ‘tavaf ettim’ burayı derim…
Kadın, sabah kalktığında kollarını sıvazladı. Bacaklarını uzatıp gerindi. Omuzlarını ovaladı. Gördüğü rûyanın etkisinden çıkmakta zorlanmıştı. “Uyanır uyanmaz sıçrayıp kalkmamalı” dedi kendine. “Vücuduma bazen çuval ya da istediğim yere çekip götürdüğüm bavul muamelesi yapıyorum. Onun enerjisini hissetmem için hiç zaman harcamıyorum. Onunla konuşmuyor, kalkmak isteyip…
Kadın yazabildiği sürece kaç farklı hikâye oluşacak, hepsi bir araya geldiğinde nasıl bir hikâye bırakacaktı geride, bilmiyordu. Bildiği tek şey varsa o da hepsi farklı gibi görünse de bir araya geldiklerinde “tek bir hikâye” olduğu gerçeğiydi. Aslında o bir tek hikâye yazıyordu. İlk yazdığı…
Kadın ilk kitabını yazmış, adamla da yeni tanışmıştı. Tabloları gördüğünde beğenmiş ve bunu olabildiğince ifade etmeye çalışmıştı. Adam da onun kitabını okumuş ve beğendiğini söylemişti ama yine de ikisi de anlaşıldıklarından emin değildiler. Kadın son birkaç buluşmalarında buna benzer bir sorun üzerine konuştuklarını hatırladı.…
İlk katıldığım fuar Kartal Kitap Fuarı‘ydı ve çok sönük geçti. İlk gün gittiğimde bunu anlayıp ertesi gün gitmedim zaten. Fakat fuar öncesi bir görsel hazırlandı. Yayınevinin hazırlattığı duvar afişi ve ayaklı afişler de yaptırıldı. Daha sonra ben de birkaç sosyal medya sayfam için afiş…
Yayınevinin yazarı ve benim kitabımın editörlüğünü yapacak kişi için sözleşmenin pek de bir önemi yoktu. Kendisi benimle bazı tecrübelerini paylaştı. Anlaşma yaptığı bazı yayınevleriyle bitmek bilmeyen, uzayıp bir türlü sonuca varılamayan davaları olduğundan bahsetti. Ona göre sözleşmeler önemli değildi. Benim görüştüğüm yayınevinin birçok benzeri…
Kitap çıkarma serüveninin geldik en can sıkıcı bölümüne. Tahmin edebileceğiniz gibi konu, yayınevinin seçimi ve anlaştığım yayıneviyle sözleşme aşaması. Ben bu süreci ikiye ayırarak anlatayım. Yayınevi arama, bulma/bulamama ve seçtiğim yayıneviyle sözleşme imzalama süreçleri. İlk bölüm için söyleyeyim, hayrete düşmemek, hayâl kırıklığı yaşamamak, kırılıp…
Bu bölümde kitabımı yazarken yaşadığım ilginçlikleri anlatmayı planladım. Öncelikle düz yazı yazarken kendiliğinden ortaya çıkan şiirsel bölümler geldi aklıma. Bir yandan hikâyeyi oluşturmaya diğer yandan kurguyu toparlamaya çabalarken konuyla ilgili olarak içimden dökülüveren şiirler benim için çok ilgi çekici bir akış oldu. Şiir yazmayı…